DünyaManşet

2012’nin en büyük iklim felaketi olma yolunda, Bopha

0

Filipinler Sivil Savunma Dairesi tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz hafta meydana gelen Bopha Tayfunu’nda, büyük kısmı Mindanao adasında olmak üzere 714 kişinin öldüğünü belirtildi. 880 kişinin kayıp olduğunu aktaran yetkililer, ölü saysının artacağını söylüyor.

Bopha’nın Filipinler’de geçen yıl meydana gelen Washi tayfunundan sonra son yılların en fazla ölüme neden olan tayfunu olduğu belirtiliyor. 2011 yılının Aralık ayında meydana gelen Washi Tayfunu’nda 1200 kişi yaşamını yitirmişti.

Kasırga sonrası kayıp olduğu bilidirilen 890 kişiden çok azına canlı olarak erişildi. Bu yüzden Bopha’nın, 2011’in en büyük iklim felaketi olarak bilinen Washi Tayfunu’ndan daha fazla can kaybına neden olabileceği düşünülüyor.

Fırtınanın ardından bir hafta geçmesine rağmen yüzbinlerce insanın hayatının normale dönmesinde bir çok engel var. 115 bine yakın evin kullanılamaz hale geldiği tayfun sonrasında 116 binden fazla insanın yerel otoritelerce kurulmuş çadırkentlerde yaşadığı belirtiliyor. Fakat çadırkentlerde yer bulamayan, kendi çabaları ile hayatta kalmaya çalışan insanların sayıları binlerle ifade ediliyorr.

İklim felaketlerinin en şiddetli yaşandığı ülke

Alman çevre örgütü Germanwatch’ın BM iklim değişikliği COP18 yayınladığı Küresel İklim Risk Endeksi raporuna göre, 2011 senesinde Filipinler, dünyanın hava olayları kaynaklı iklim felaketlerde en fazla can kaybı yaşanan ülkesi oldu.

Tayfunlar, seller, toprak kayması ve aşırı yağışlar sonucunda 2011 senesinde 1,659 kişi hayatını kaybetti. Bu rakamın büyük bir çoğunluğu 2011 yılının en büyük iklim felaketi olarak adlandırılan Washi kasırgasında hayatını kaybeden insanlardan oluşuyor.

Aynı rapora göre de 2011 yılında Tayland, Kamboçya, Pakistan, El Salvador ve Filipinler aşırı iklim koşullarından en çok zarar gören ilk beş ülke oldu. Gelişmekte olan ülkelerin olağanüstü hava koşullarından etkilenmesinin, gelişmiş ülkelere oranla çok daha ağır olduğu bilgisi de raporun ortaya çıkarttığı bir başka gerçek.

Dünya Bankası için Postdam İklim Etkileri Araştırma ve İklim Analizi Enstitüsü tarafından hazırlanan 84 sayfalık,“Turn Down the Heat: Why a 4°C Warmer World Must Be Avoided,” (Sıcaklığı Düşür: Neden 4 °C Daha Sıcak Bir Dünyadan Kaçınmalıyız) adlı bir diğer rapor da da gelecek yılların da Filipinler ve diğer gelişmekte olan ülkeler açsınısında parlak geçeceğe benzemiyor.

Rapor, sellerle beraber ortaya çıkacak bir diğer felaketin de, su seviyesindeki olağan dışı yükselme olacağı öngörüyor:

“Küresel ısınma ve diğer faktörler nedeniyle değişen rüzgâr ve okyanus akıntıları, deniz seviyelerinde bölgesel yükselmelere neden olacak. Deniz seviyesindeki yükselmenin bir bölge veya ülkede bile asimetrik olacağı öngörülüyor. Deniz seviyesindeki yükselmenin ve şiddetli su baskınlarının gelişmekte olan 31 ülke üzerinde gelecekte yapacağı etkiye bakıldığında, bu ülkelerin tüm şehirleri arasından sadece 10’u toplam zararın üçte ikisine maruz kalıyor.”

En çok etkilenecek şehirler Mozambik, Madagaskar, Venezuela, Hindistan, Endonezya, Filipinler ve Vietnam’da. Küçük ada ülkeleri ve nehir deltalarında bulunan bölgeler için deniz seviyesindeki yükselmenin, -özellikle sayıları ve şiddeti artacak tropik kasırgalar, diğer aşırı iklim olayları ve iklim değişikliğinin okyanus sistemlerinde neden olacağı artan sıcaklık yüzünden koruyucu mercan resiflerinin yok olması ya da okyanusların asitlenmesi gibi değişikliklerle birlikte-, çok daha çeşitli ve kötü sonuçları olacak.”

Doha’nın ardından

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 18. Taraflar Konferansı’ndan çıkan sonuçta yakın bir tarihte bu iklim felaketlerinin önüne geçilemeyeceği inancını kuvvetlendirdi. Konferans bir son dakika kararı ile çeştli iklim bilimciler ve çevreciler tarafından çıkabilecek en kötü sonuç sonuç olarak adlandırılan karar ile sonlandırıldı. Dünya’nın en büyük karbon salımı yapan ülkeleri tarafından imzalanmayan, geçerliliğini yitirmek üzere olan Kyoto Protokolü’nün 2020 senesine kadar uzatılmasına karar verildi.

Dünyanın en büyük fosil yakıt üreticisi olan Katar’ın başkenti Doha’da bir hafta boyunca devam eden görüşmelerin en akılda kalan kareleri yine Filipinlerden geldi. Ülkesinde son yılların en büyük iklim felaketi yaşanırken delegasyona seslenen Filipinler İklim değişikliği komisyonu temsilcisi Naderev Sano, gözyaşları içerisinde yaptığı konuşmasında herkesin merak ettiği soruyu sordu: “Biz değilsek, kim?”

“Burada görüşmelerde biraraya gelen delegeler olarak, kararsızlık ve erteleme hali içerisindeyken ölü sayısı artıyor. Yıkım büyük ve geniş çaplı. Yüzbinlerce insan evsiz kalmış durumda ve fırtına güçlenerek ülkenin batısına doğru ilerliyor.

Sayın Başkan, Bopha gibi ülkenin bir kısmını harabe haline getiren bir kasırga ile yarım yüzyıldır karşılaşmıyorduk. Bu yürek parçalayıcı trajedi sadece Filipinlere özgü değil. Bütün dünyada, özellike bir yandan sosyal eşitsizlik ve yoksullukla mücadele eden, bir yandan da gelişmeye çalışan ülkeler aynı kaderi paylaşıyor.

Sayın Başkan, çeyrek milyonu burada, Katar’da işçi olarak çalışan, 100 milyon Filipinli adına konuşuyorum. Bir delege ya da delegasyonumun bir temsilicisi olarak değil, bir filipinli olarak acil durum çağrısı yapıyorum

Çağrımı bütün dünyaya, dünya genelindeki bütün liderlere yapıyorum. Gözlerinizi açın ve karşı kaşıya olduğumuz gerçeklikle yüzleşin. Bakanlara sesleniyorum. Buradan çıkacak olan sonuç siyasi üstlerimiz ile alakalı olmayacak. Bu sonuç 7 milyar insanın geleceği hakkında olacak.

Çağrım hepimize, lütfen, daha fazla gecikmeyelim, daha fazla ertelemeyelim. Lütfen Doha’yı varolan politik tavırda bir dönüş noktası olarak hatırlayalım. Lütfen 2012 senesini yaşamak istediğimiz bir gelecek için sorumluluk aldığımız zaman olarak hatırlayalım. Buradan hepimize soruyorum; Biz değilsek, kim? Şimdi değilse, ne zaman? Burada değilse, nerede? ”

Filipinler İklim değişikliği komisyonu temsilcisi Naderev Sano’nun konuşması buradan izlenebilir.

(Yeşil Gazete)

 

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.