Ayrıca, dünyanın ısınmasında katkısı olan atmosferik karbonu yakalayarak iklim değişimini yavaşlattığı gibi Covid-19 pandemisinden yeşil bir çıkışa da zemin hazırlıyor.
Dünya çapında yoksulluğu artırıyor
UNCCD‘ye göre, iklim değişikliğinin etkilerinden kaynaklanan aşırı ve değişken hava olayları, özellikle “Sahel” olarak bilinen Sahra Çölü’nün kuzey bölümündeki yarı kurak kesim ve Güney Asya gibi bölgelerde yoksulluğun daha ciddi boyutlara ulaşmasına yol açıyor.
Afrika‘nın kuru bölgelerindeki ve Karayipler ile Pasifik’teki adalarda kırılgan ekosistemler de nüfus artışı ve iklim değişikliği ile karşı karşıya. Topraktan verim alınamaması ve su kıtlığının neden olduğu açlık ve yoksulluk, zorunlu göç ve çatışmalar için zemin oluşturuyor.
Yeni olmasa da çölleşmenin özellikle Afrika için son yıllarda daha da artan bir şekilde ciddi olumsuz etkilerinin olduğu dile getiriliyor. Afrika’nın güneyinde önceki yıllarda meydana gelen kuraklık sonucu yaklaşık 40 milyon insan etkilendi.
Her yıl sadece çölleşme sonucu oluşan arazi bozulumu dünya çapında ekonomilere 490 milyar dolar zarar veriyor.
Güneydoğu Asya, ortalama olarak her beş yılda bir meydana gelen şiddetli kuraklıklarla uzun süredir mücadele ediyor. Uzun süreli 2015 ve 2018 kuraklıkları, yirmi yıl boyunca kaydedilen en şiddetli kuraklık olarak bölgede aynı anda ekilebilir arazilerin yüzde 70’inden fazlasını ve 325 milyondan fazla insanın hayatını etkiledi. Bölgedeki hiçbir ülke, geçim kaynaklarının ve gıda güvenliğinin kesintiye uğramasının yanı sıra orman yangınları da dahil olmak üzere kuraklığın yıkıcı etkilerinden kurtulamadı.
En son veriler, bölge nüfusunun yüzde 15 ila 25’inin tekrarlayan kuraklıklara orta veya yüksek seviyede maruz kaldığını gösteriyor
Türkiye: Arazi tahribatı kritik önemde
Türkiye’deki durumu değerlendiren TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, arazi tahribatlarının kritik önemde olduğunu belirterek, bozulan ekosistemleri sağlığına kavuşturmanın çocuklara ve gelecek kuşaklara karşı borç olduğunu belirtti. Türkiye topraklarının yüzde 80 oranında çölleşme riski taşıdığını söyleyen Ataç, “Dünyada her 1 dakikada 3.5 futbol sahası orman yok ediliyor, her yıl 12 milyon hektar tarım arazisi bozuluma uğruyor” dedi.
Tarım arazilerinin yüzde 23’ünün verimliliğini kaybetmiş durumda olduğunu belirten Ataç, arazi tahribatlarının kritik önemde olduğunun altını çizerek, “Dünyamız küresel ısınma, biyolojik çeşitlilik kaybı, gezegendeki azot ve fosfor döngüsünde sürdürülebilirlik eşiklerini çoktan aştı” ifadelerini kullandı.
“Bugünkü üretim ve tüketim anlayışıyla 2030 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak mümkün değil” diyen Ataç şu uyarıları yaptı:
“İnsanların tüketimini karşılamak için 1.6 büyüklüğünde bir dünya gerekli. Arazi tahribatı, deniz ve kara ekosistemleri dahil tüm ekosistemleri etkiliyor. Dünyamız küresel ısınma, biyolojik çeşitlilik kaybı, gezegendeki azot ve fosfor döngüsünde sürdürülebilirlik eşiklerini çoktan aştı. Gelecekte kuraklık, su sıkıntısı ve gıda krizi ile yüz yüze kalmamak için vakit kaybetmeden arazi tahribatının önlenmesi çok önemli.”
Kentleşme, alt yapı yatırımları gibi nedenlerle 3.5 milyon hektar tarım toprağının yok olduğunu söyleyen Ataç, tarım alanlarının yüzde 39’u ve mera alanlarının yüzde 54’ünün erozyon tehlikesi altında olduğuna dikkat çekti.
Çölleşme hakkında
- Kurak alanlar, dünyadaki karasal alanların %40’ından fazlasını oluşturuyor.
- Arazi bozunumu dünyanın her döneminde olsa da, Birleşmiş Milletler’e göre günümüzde tarihi ortalamasının 30 – 35 katı hızda ulaştı.
- Dünya genelinde 2 milyar insan, çölleşme riski olan kurak alanlarda yaşıyor.
- Avrupa Komisyonu Dünya Çölleşme Atlası’na göre, dünyadaki arazilerin %75’i halihazırda bozulmuş durumda. 2050 yılına kadar bu oran %90’a ulaşacak
- Dünya sıcaklık ortalaması 2 santigrat derece artarsa, Akdeniz bölgesi tamamen değişecek. İspanya çöle dönüşecek
Comments