İfade Özgürlüğüİnsan HaklarıManşetMedya-İnternet

11 gazetecinin gözaltı süresi uzatıldı: 45 günlük bebeğe çıplak arama yapıldı

0

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma kapsamında dün sabah saatlerinde dokuz ilde yapılan ev ve büro baskınlarında Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirleri Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz, Zemo Ağgöz, Berivan Altan, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, bir dönem MA’da stajyerlik yapan Mehmet Günhan, JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer ters kelepçe ve işkenceyle gözaltına alınmıştı.

Polisin yaptığı işkence Emniyet Genel Müdürlüğü‘nün resmi sosyal medya hesabından ‘müzik’ eşliğinde  paylaştığı görüntülere de yansımıştı.

Soruşturma dosyasına “suçun vasıf ve mahiyeti” gerekçesiyle kısıtlılık kararı verildi. Ayrıca, gazetecilerin avukatlarıyla görüşmesine de 24 saat kısıtlılık getirildi. Savcılık, gazetecilerin gözaltı süresini de bir  gün uzattı.

Avukatlar, arama-el koyma tutanakları ve gözaltı kararlarının taraflarına tebliğ edilmemesine karşı Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz başvurusunda bulundu.

Gazetecilerin gözaltına alınması sırasında polis tarafından basına servis edilen görüntüleri incelediklerini aktaran Avukat Şevin Kaya, “Bu görüntüler gazetecilerin nasıl işkenceyle gözaltına alındığını bize gösterdi. Başları eğilmeye çalışılarak, ters kelepçeyle tamamen insan haklarına aykırı bir biçimde gözaltına alındıklarını gördük. Bu noktada müvekkillerimiz üzerinde başkaca işkence bulgusu olup olmadığını tespit ettikten sonra, suç duyurusunda bulunacağız” diye belirtti.

Emzirme için getirilen bebeğe çıplak arama

Mezopotamya Ajansı’nın Ankara muhabiri Zemo Ağgöz, 45 gün önce doğurduğu bebeğinden ayrı tutuluyor.

Arin bebek dün emzirme için götürüldüğü emniyette çıplak aramadan geçirildi.

İki saatte bir beslenme ihtiyacının karşılanması gereken bebek, avukatların savcılık ile yaptığı görüşme sonucunda beş saat sonra annesi tarafından emzirildi ve akşam saatlerinde yeniden beslenme ihtiyacının karşılanması için emniyete götürüldü.

Yol boyunca soğuğa maruz kalan Arin bebeğin ne babası ne de avukatları tarafından annesine götürülmesine izin verilmedi. Arin bebek, götürüldüğü emniyette aramadan geçirildi, bezi alındı ve yerine başka bir bez takıldı. Ailesi, bebeğin maruz kaldığı uygulamalar nedeniyle hastalık riskine karşı emniyete götürmeyeceklerini söyledi.

Avukatların, Ağgöz’ün 45 günlük bebeğinin olması nedeniyle, ifadesinin ivedilikle alınması ve serbest bırakılması yönünde talepleri de yanıtsız bırakıldı.

Kürt gazetecilere ikinci operasyon

Polis baskınına ve gözaltılara tepki gösteren gazeteci örgütleri, meslektaşların derhal serbest bırakılmasını istiyor.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü avukat Veysel Ok, Türkiye’de gün geçtikçe gazetecilere yönelik baskının arttığını belirterek, Diyarbakır’da 16 Haziran’da tutuklanan ve halen haklarında iddianame hazırlanmayan 16 gazetecinin aylardır cezaevinde tutulmasına da dikkati çekti.

İktidarın bugün kendi gerçekleri dışında hiçbir bilgi kaynağının oluşmasına izin vermediğini bundan dolayı da bugün gazetecilerin gözaltına alındığını ifade eden Ok, “Bu operasyonun özel bir anlamı var. Kürt gazetecilere olan ikinci operasyon bu. İlkinde 16 kişi tutuklanmıştı şu anda da 10’dan fazla gazeteci gözaltına alındı. Bunu niçin ve tam olarak neden alındıklarıyla ilgili net bir bilgi yok ama Kürt sorunundaki sertleşen devletin, Kürt meselesindeki pozisyonu ve Kürt medyasına bakışında belirliyor. Yani devlet Kürt sorunundaki çözümsüzlüğünü Kürt medyasına baskı yaparak gösteriyor” dedi.

Kimyasal silah iddialarıyla ilgisi olabilir

Evrensel Gazetesi Yazarı Ender İmrek, asıl saldırının Özgür Basın’a yönelik olduğunu belirtti ve gazetecilerin işkenceyle gözaltına alınmalarının iktidarın Meclis’ten geçirdiği “Sansür Yasası”yla da ilişkili olduğunu söyledi.

Gazetecilerin çalıştıkları ajansların Kürt illerinde ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Zap, Metina ve Avaşin’de yürüttüğü savaş politikalarındaki gerçeği Türkiye halklarına ve dünya kamuoyuna aktardığını belirten İmrek, bu gözaltı operasyonun TSK’nın kullandığı iddia edilen kimyasal silahlarla da ilgili olabileceğine dikkat çekti:

“Esasen bundan bağımsız olmadığını düşünmüyorum. Son dönemlerde bir linç kampanyası da yürütülüyor. Kimyasal silahların kullanıldığına dair çağrıların yapılması, heyetlerin bölgede bu konu hakkında incelemeler yapması yine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ‘Biz gaz kullandık ama biber gazı kullandık’ demesi ve buna dair haberler yapmak yine bölgede olup bitenlerin aktarılmasını görünmez kılmak için bu operasyonlar yapılıyor.”

You may also like

Comments

Comments are closed.