Zehirsizev.com adresi üzerinden yıllardır içinde zehirli kimyasal barındırmayan ve kendi kendinize hazırlayabileceğiniz ev içi temizlik-bakım ürünleri tarifleri paylaşan Mercan Uluengin, 10 Şubat’ta yayımlanan, “Zehirsiz Ev: Yaşamınızdan zararlı kimyasalları eksiltmenin basit yolları” kitabı ile daha geniş bir kesime ulaşmayı hedefliyor. Mercan Uluengin ile Zehirsiz Ev’in başlangıcından bugüne hikayesini konuştuk.
Yeşil Gazete – Hürriyet içerik işbirliği ile Hürriyet Gazetesi’nde yer alan haberimize göre Çocuklarının doğumu sonrası onları sağlıklı bir ortamda nasıl yetiştirebilirim sorusu ile karşı karşıya kalan Mercan Uluengin evde kullanılan temizlik, kişisel bakım malzemelerinin ve eve giren hazır gıdaların içeriklerini incelemeye başladı. Bu incelemeler sonucunda da kendi çocuklarının sağlıklı bir çevrede büyüyebilmesi için zehirli madde barındırmayan ev içi kullanılacak malzemeleri kendisi hazırlamaya karar verdi.
Ardından bu bilgilerini zehirsizev.com adresi üzerinden herkesin paylaşımına açtı. Farklı illerde Zehirsiz Ev Tarifleri atölyeleri düzenledi ve tüm bu sürecin ardından Zehirsiz Ev’in kitabı, “Zehirsiz Ev: Yaşamınızdan zararlı kimyasalları eksiltmenin basit yolları” da çıktı. Kendisi ile tüm bu süreci konuştuk.
– Öncelikle seni tanıyarak başlayalım. Mercan Uluengin kimdir?
Dünyanın en zor sorusu. İşimiz gücümüz üzerinden kendimizi tanımlamak âdettendir. Reklamcılık eğitimi almış, sonra tüketimi teşvik etmek için metin yazmayı benimseyememiş bir kitap çevirmeniyim. İki komik oğlanın annesiyim. Onlar sayesinde, “Zehirsiz Ev’in hanımı”yım.
– Zehirsiz Ev fikri nasıl doğdu?
Bir proje olarak doğmadı. Hamilelik sürecinde pek çok kadın, her zamankinden daha hassas davranıyor yaptığı tercihler konusunda. Benim yalnızca işlenmiş gıdayla değil, kullandığım temizlik ve bakım ürünleriyle de arama bir mesafe girdi o dönemde. Bir anda büyük bir değişim yaşadım diyemem. İlgi alanım, odağım ağır ağır değişti. Ufak ufak, ürün etiketlerini deşifre etmeyi öğrendim. Sonra da internet okumalarımda alternatif reçetelerle karşılaştım. Birkaçını deneyip kullanılabilir olduğunu gördükten sonrası çorap söküğü gibi geldi.
– Sonra siteyi kurdun bildiğim kadarı ile… Siteye nasıl karar verdin, şu an sitede hangi bölümler var ve okurun ilgisi geçen zaman zarfında nasıl bir seyir izledi?
Site dediğimiz şey bir blog olarak başladı aslında. Öğrendiğim reçeteleri ilgilenebilecek birkaç kişiyle paylaşmak üzere 4 yıl önce kurdum. Bu kadar ilgi görmesi aklımın ucundan geçmemişti. Sitede şu anda temizlik, kişisel bakım, anne-çocuk, gıda vesağlık ile hobi olmak üzere beş ana kategori var. Yalnızca alternatif reçeteler değil, “otopsi” dediğim ürün içeriği incelemeleri ve bu kategorilerle ilgili haberler de bulunuyor.
Esasında en sevdiğim tarifleri paylaşıp bitirdiğim için artık pek güncellemiyorum, bir online başvuru kaynağı gibi varlığını sürdürüyor.
Zehirsiz Ev faaliyetleri son iki yıldır daha çok eğitimlere, uygulamalı etkinliklere doğru kaydı.
– Zehirsiz Ev’in bir de uygulamalı atölyeler kısmı var. Pek çok yere de gittin bu tarifleri paylaşmak için. Şimdiye kadar nerelere gittin, nasıl tepkiler aldın?
– Zehirsiz Ev’in evden dışarı çıkmasının yolunu Buğday Derneği açtı. İstanbul’da EkoKadın adıyla başlayıp erkekleri de kapsayacak şekilde Ekolojik Yaşama Giriş’e dönüşen iki günlük eğitimlerin bir parçası haline geldi benim atölye. Çanakkale, Adana, Mersin, Dersim, Arhavi, Kayseri‘yi dolaştı.
Gitmeyi planlayıp da çeşitli sebeplerle henüz gidemediğimiz pek çok yer oldu. Şişli, Kartal ve Seferihisar’daki ekolojik pazarlarda, Bayramiç Tohum Takas Şenliği’nde, Büyükada’da, Bolluca Çocuk Köyü’nde, Kuzey Ormanları Savunması Riva kampında ve mutlaka atladığım bir sürü başka yerde Buğday Derneği gönüllülerinin desteğiyle pek çok atölye yaptık. Her zaman da çok iyi karşılandık, bir dolu yeni şey öğrendik.
Yeldeğirmeni ve Maçka Forumlarıyla Zelazo ve İstanbul MakerLab gibi özel girişimlerle ortak etkinlikler düzenledik.
– Gelelim kitaba, “Zehirsiz Ev: Yaşamınızdan zararlı kimyasalları eksiltmenin basit yolları” kitabına giden süreçleri paylaşabilir misin, ne kadar zamanda hayata geçti, hangi bölümler var, okurlar nasıl ulaşabilir?
– Bu soruyu cevaplarken kendi saflığıma ve deneyimsizliğime gülüyorum. Modus Kitap’tan “Zehirsiz Kitap” teklifi geldiğinde 3-5 ayda hayata geçecek bir proje canlanmıştı kafamda. Ne de olsa malzemenin çoğu blogda duruyordu, onları kitap için yeniden düzenleyecektik. Öyle değilmiş. Araya hayat girdi, başka meşgaleler girdi, güncellemeler gerekti, derken blog ortamından basılı ortama geçmesi iki yılı buldu.
Kitapta, blogdaki temel kategoriler ve ana hatlarıyla bir etiket okuma kılavuzu var. Tariflerde yapım aşamalarının haricinde “İçinde Ne var?” ve “Ne Yok?” kısımları var.
Bunun dışında, bunun bir dünyayı kurtarma veya ekonominin dışına çıkıp kapitalizmi çökertme projesi değil, daha genel bir gönüllü sadeleşme girişimi olduğunu açıklamaya çalıştığım ve bu yolda ufkunu genişletmek isteyenlere rehberlik edecek kaynaklar sunduğum bölümler var. Kitap 10 Şubat’tan itibaren kitapçılarda ve internet üzerinden kitap satışı yapan belli başlı sitelerde bulunabilir.
Haber: Alper Tolga Akkuş
(Yeşil Gazete, Hürriyet)