Zafer Kızılkaya, ‘Yeşil Nobel’i Türkiye’ye kazandıran ilk isim oldu

Goldman Çevre Ödülü‘nün (Goldman Environmental Prize) bu yılki sahipleri arasında, daha önce Yeşil Oscar olarak bilinen Uluslararası Whitley Doğa Koruma Altın Ödülü‘ne layık görülen Akdeniz Koruma Derneği‘nin Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kızılkaya yer alıyor.

Goldman Çevre Vakfı (Goldman Environmental Foundation) tarafından, her yıl dünyanın altı bölgesinden çevrenin korunması için çalışmalar yürüten isimlere verilen ve çevre alanında verilen ödüller arasındaki prestiji nedeniyle “Yeşil Nobel” olarak da adlandırılan ödüle, ilk kez Türkiye‘den bir isim layık görüldü.

Kızılkaya, başta Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi olmak üzere özel çevre koruma bölgelerindeki koruculuk sistemi ile denizde kaçak avlanmaya karşı verdiği mücadele, ekosistemin korunması ve izlenmesine dair çabalarıyla ödül aldı.

‣ Yeşil Oscar, Akdeniz Koruma Derneği’nin oldu

Kızılkaya, Goldman Çevre Ödülü’nün, biyolojik çeşitlilikten iklime, gıda güvenliğinden Yerli toplulukların gelirlerinin güvence altına alınmasına kadar birçok konuyu bir araya getiren ve fark yaratmış projelere verilen, çok seçici bir ödül olduğunu söyledi.

Zafer Kızılkaya, “Bu başarının daha katlanarak gitmemesi için hiçbir sebep yok, aslında ödülün bizim için en büyük anlamı bu. Bunun bir fırsat olarak kullanılıp Türkiye’nin deniz koruma alanlarında Avrupa lideri olmaması için hiçbir sebep yok, zaten çok iyi gidiyoruz, küçük şeyler yapmamız gerekiyor” diye ekledi.

‣ Deniz Koruma Alanları Kılavuzu, Science Dergisi’nde yayımlandı

‘Akdeniz sularının altında nükleer savaş olmuş gibiydi’

Çevrenin korunmasına ilişkin faaliyetlerine değinen Kızılkaya, “Yıllar sonra su altına bakma şansım olunca sanki nükleer savaş olmuş ve Türkiye’nin Akdeniz sularının altında hiçbir şey kalmamış gibiydi. Bütün Akdeniz’de bir araştırma yaptık ve gördük ki Gökova en az balık olan yer ve Türkiye ekosistemi en fazla tahrip olan yer” diye konuştu: “Türkiye’de balıkçılığa kapalı alanların yaratılması gerekiyordu, bu dünyada yapılan bir şey, inanılmaz başarılı örnekleri var. ‘Niye Türkiye’de olmasın?’ diye başladığımız mücadele, Gökova’daki alanların 2013’te ilan edilmesiyle sürdü.”

İlan edilen alanların korunması amacıyla koruculuk sistemi geliştirmek için yola çıktıklarını aktaran Kızılkaya, Sahil Güvenlik Komutanlığının desteğiyle bu sistemin geliştiğinin ve Akdeniz Koruma Derneğinin bu konuda bir otorite konumuna geldiğinin altını çizdi.

Koruculuk sistemi sayesinde yasa dışı avcılığı yüzde 90’ın üzerinde engellediklerini dile getiren Zafer Kızılkaya, “Gökova’da balıkçılık 2008’de çökmüşken, şimdi gelirler inanılmaz hızla artmaya başladı. Demek ki üç yıl koruyunca oluyor. Korucularımızı, avlanmak istemeyen balıkçılardan seçtik. Bu modeli yaratmak çok önemliydi, başarılı oldu” dedi.

‣ ‘Denizlerimizdeki ısınma balıkların üreme psikolojisi ve davranışlarını değiştiriyor’

Eğitimler üç ayda bir yenileniyor

Sadece koruma çalışmaları yürütmediklerine, 2015’ten bu yana her yıl su sıcaklıklarını düzenli olarak izlediklerine değinen Kızılkaya şunları söyledi:

“Koruculardan, saha yöneticilerinden, akademisyenlerden oluşan toplamda 30 kişilik ekibimiz var. Gökova Körfezi’nde iki ayrı noktada üssümüz var. Kum köpek balıklarını, Akdeniz foklarını özellikle izliyoruz. Onun dışında Bozburun ve Hisarönü körfezlerinde izleme çalışmalarımız başladı, koruculuk sistemimiz de başlamak üzere. Orada geçen sene büyük bir su altı temizliği yaptık, eski balık çiftliklerinden kalma yaklaşık 15 ton ağ çıkardık. Fethiye Göcek‘te üçüncü senemiz, hem koruculuk sistemi ile koruyoruz, hem de balık sayımı ve diğer ekosistem parametrelerine bakıyoruz. Kaş Kekova‘yı şimdilik sadece izliyoruz, önümüzdeki yıllarda oraya da koruma sistemi ve ofis kurma planlarımız var.”

Zafer Kızılkaya, çalışanların eğitimlerinin her üç ayda bir yenilendiği, ekiplerinin teknolojik sistemlerle donatıldığı ve özel bir yazılım sayesinde gördükleri her şeyi kaydedebildiklerini aktardı.

Bazı istilacı balık türlerini balıkçılardan satın alarak restoranlara verdiklerini böylece hem denizdeki sayılarının azaldığını hem de balıkçıların buradan para kazandığını kaydeden Kızılkaya, “İklim değişikliğine karşı istilacı türlerin tüketilmesi, bir şekilde kullanılması, ekosistemden çekilmesi ve koruma alanlarının artırılarak denizin bağışıklığının da artırılması şimdiki çalışmalarımızın en büyük odak noktası” diye belirtti.

Akdeniz Koruma Derneği, başta Gökova Körfezi olmak üzere, Ege ve Akdeniz sahillerinin korunması için verdiği mücadele nedeniyle 2017 yılında, Uluslararası Whitley Doğa Koruma Altın Ödülü’nün de sahibi olmuştu. Dernek Başkanı Zafer Kızılkaya ödülü, Mayıs 2017’de İngiltere prensesi Anne Mountbatten-Windsor’ın elinden Londra’daki Kraliyet Coğrafya Derneği’nde düzenlenen törenle almıştı.

‣ Yeşil Oscar diye bilinen doğa koruma ödülü Gökova’da yürütülen projeye verildi

Goldman Çevre Ödülü nedir?

San Francisco’lu hayırseverler Richard ve Rhoda Goldman tarafından kurulan Goldman Çevre Vakfı, 1989’dan bu yana her yıl Goldman Çevre Ödülü’nü veriyor.

Ödül için adaylar dünya çapındaki çevre kuruluşları ve bu alandaki yetkin kişilerden oluşan bir ağ tarafından önerilirken, kazananlar uluslararası bir jüri tarafından belirleniyor.

Asya, Afrika, Avrupa, Adalar ve Ada Halkları, Kuzey Amerika ve Orta Amerika olmak üzere her yıl dünyanın altı bölgesinden çevre aktivistlerine verilen ödülün bu yılki kazananları; Türkiye’den Zafer Kızılkaya, Zambiya‘dan Chilekwa Mumba, Finlandiya‘dan Tero Mustonen, Endonezya‘dan Delima Silalahi, ABD‘den Diane Wilson ve Brezilya‘dan Alessandra Korap Munduruku oldu.