Yeşiller Partisi basın bürosundan yapılan açıklamada “Gerçekleştirilmek istenen Çılgın Proje ile doğaya ve coğrafyaya bu kadar büyük çaplı müdahalelerin bedelinin ağır olacağı” vurgulandı. Açıklama şöyle:
Başbakan Erdoğan’ın, İstanbullular’ın, uzmanların, sivil toplumun ve seçilmiş kurulların görüşü alınmadan, yap-satçı müteahhit anlayışıyla hazırlanan bu akıl dışı projeyi, kamuoyuna müjde verir gibi sunması dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde ciddiye alınamaz.
İstanbul, Başbakan’ın fantezilerini uygulayacağı kişisel mülkü olmadığı gibi, emlak projeleriyle doldurulacak boş bir arazi de değildir.
İstanbul imparatorluklara başkentlik etmiş, bu köklü geçmişin izlerini taşıyan ve kültürel varlıklarıyla tüm insanlığın gurur duyduğu bir kenttir. Doğasıyla da dünyanın en önemli ekolojik zenginliklerinden birisidir. Muhafazası elzemdir.
Üstelik, doğaya ve coğrafyaya bu kadar büyük çaplı müdahalelerin bedeli ağır olur. Hiçbir ekoksistem bu kadar ani ve büyük bir müdahaleyle başa çıkamaz.
Böyle bir müdahale sonucunda, İstanbul’un dünyada tek olan kumulları, kuzey ormanlarındaki bitki ve hayvanlar, göçmen kuşların konaklama alanları yok olacak, İstanbul’un yerel iklimi bile değişecektir.
Yeşiller Partisi olarak biz, ekolojinin temel ilkelerine bu kadar aykırı davranan, doğaya bu kadar sorumsuzca müdahaleleri kendine vazife sayan, kimseye danışma ihtiyacı da duymayan bu anlayışın Türkiye’ye hakim olmasından büyük endişe duyuyoruz.
Bu kanal projesini; üçüncü köprüyle, “İki Yeni İstanbul” projesiyle, nükleer enerji sevdasıyla, her vadiye bir HES kondurma telaşı, üstüste verilen iklim katili termik santral lisansları ve Karadeniz’de petrol aramaları ile birlikte düşünmek gerekiyor. Bu dizginlerinden boşanmış kalkınma vizyonu İstanbul’u, Karadeniz’i ve Türkiye’yi yıkıma götürür.
Ayrıca, Karadenizle Marmara’yı birleştirecek bir kanal açmak deniz ekosistemi açısından da sorunlar yaratabilir. Ama ekolojik açıdan bundan çok daha önemlisi bu projenin üçüncü köprüyle birlikte İstanbul’un kalan son yeşil örtüsünü ortadan kaldıracak bir betonlaşmaya neden olacak olması.
Proje tanıtımında da gösterildiği gibi, aslında yeni bir kent öngörülüyor. Kuzey-güney hattında bu düzeyde bir betonlaşma bütün İstanbul’a yayılacak, nüfus 20 milyonu aşacak; Türkiye’nin en önemli tarım havzası olan Trakya, sanayiden sonra, şimdi bir de bu cerrahi müdahale sonucunda kanserli bir doku gibi yayılacak aşırı betonlaşmayla tamamen tahrip olacaktır.
Yeşiller Partisi olarak Başbakanı ciddiyete davet ediyoruz ve çılgınlığını kendisinin bile itiraf ettiği projeler yerine Başbakan’dan akıllı, doğayla uyumlu projeler bekliyoruz.
İstanbul’u rant uğruna büyütecek projeler yerine İstanbullular’ın insanca yaşamalarını sağlayacak projeler bekliyoruz.
Kentliler için gün geçtikçe yaşanmaz, idareciler için gün geçtikçe yönetilemez hale gelen İstanbul’un daha fazla büyümesi yerine, göçü önleyecek, insanların bulundukları yerden, Anadolu’dan İstanbul’a göç etme nedenlerini ortadan kaldıracak politikalar uygulanmasını talep ediyoruz.
Ümit Şahin -Yeşiller Partisi Eşsözcüsü