DünyaManşet

Yeşil Hareket seçimi boykot ediyor

0

İranda’daki Yeşil Hareket, cuma günü yapılacak parlamento seçimlerini boykot ediyor. Siyasî uzmanlar ve sürgünde yaşayan İranlılar, Tahran’daki rejimin baskı altında olduğu görüşünde.

İran’da rejimin 2009 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından Yeşil Hareket’e karşı yoğun önlem alması sonucunda muhalefet hareketi sessizliğe boğulur gibi oldu. Ancak geçen haftalarda protestolar yeniden alevlendi. Yeşil Hareket Koordinasyon Konseyi, kitleleri protesto gösterileri yapmaya çağırdı. Bu yeni protesto hareketinin çıkış nedeni, Yeşil Hareket’in yönetici kadrolarındaki iki kişinin, Mehdi Kerrubi ile Mir Hüseyin Musavi’nin göz altına alınmalarının yıldönümü olmasıydı.

Bu iki rejim muhalifi, 2011 yılının Şubat ayında Mısır’da direnişçilerle dayanışmak üzere İran halkına çağrıda bulunmuşlardı. Ancak gösteriler yasaklanmış, iki lider ev hapsine alınmıştı.

İran’da insan hakları ve basın özgürlüğü için mücadele veren Berlin’deki “Transparency for Iran” adlı kuruluştan Ferhad Payar, o dönemden bu yana muhalefet için durumun kötüleştiğini belirtiyor: “Özgür gazete kalmadı, gazeteciler tutuklanıyor. Yabancı medya, sürekli engelleniyor. Yabancı gazetecilerin İran ile ilgili haber yapmasına izin verilmiyor. Düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesi hemen hemen hiç mümkün değil.”

Yeşil Hareket aktif

Payar, rejimin yoğun baskılarına rağmen Yeşil Hareket’in hiç olmadığı kadar canlı ve aktif olduğu görüşünde: “İnsanlar sistem değişikliği talep ettikleri müddetçe bu hareket de varlığını koruyacaktır. İnsanların isteklerini polis gücüyle kafalarından atamazsınız. Böyle bir şey insanlık tarihinde hiçbir zaman başarılı olamadı.”

Denver Üniversitesi’nde doçent olan, aynı zamanda İran’daki Yeşil Hareketi inceleyen Nadir Haşemi, İran’a düzenlenecek olası bir askerî operasyonun Tahran Yönetimi’nin işine yaracağı görüşünde:“Yaptırımlar, müdahaleler, İran’a askerî operasyon olasılığı, Yeşil Hareket’in hareket serbestisini çok yoğun biçimde daralttı. Bir ülke dışarıdan tehdit altındaysa, bu, ulusal kenetlenmeyi destekliyor. Ondan dolayı şu an İran’daki çeşitli siyasi fraksiyonların farklılıkları üzerine tartışmak zor. Batının ve ABD’nin sert politikaları İran’daki rejimi güçlendiriyor ve muhalefeti zaafa uğratıyor.”

Doçent Nadir Haşemi, İran’daki rejimin meşruiyetini kaybettiğinin farkında olduğunu ve halkın kendisinden koptuğunu bir biçimde hissettiğini de sözlerine ekliyor.

Mevcut siyasî sistemde değişiklik beklenmiyor

Çok sayıda siyasi uzman bu durumdan dolayı sistem içinden bir değişim beklenilmeyeceğini, 2009 yılındaki protesto hareketinin bastırılmasından sonra rejimin her türlü siyasi açılımı ağır şiddet kullanarak bastırmaya hazır olduğunun ve cinayet işlemekten de çekinmediğinin belli olduğunu söylüyor. Bu yüzden de muhalefetin önemli bir bölümünün ya sürgünde, ya tutuklu, ya da öldürülmüş olduğu anımsatılıyor. Kısacası siyasî gözlemciler İran’da mevcut siyasî süreçler çerçevesinde ve anayasa temelinde bir iktidar değişikliği olmayacağı yününde hemfikirler.

‘Rejimin miadı doldu’

Denver Üniversitesi doçentlerinden Nadir Haşemi, İran’da rejimin miadının dolduğu görüşünde: “Böyle bir rejimi, önemli sosyolojik, demografik ve tarihi güçlere karşı ayakta tutmanız mümkün değildir. İran demokrasi yönünde ilerliyor.”

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.