[Yeşil Gazete TV] Sezgin Tanrıkulu: 40 yıl geçti, 40 yıl daha geçse 12 Eylül’ün etkileri silinmez

Kendi 12 Eylül tanıklığını anlatan Tanrıkulu 'Düdük sesiyle ziyaretçiler hızla cezaevi binasına doğru koşarlardı çünkü görüşme sırası çok kısıtlıydı. Ben annemi çocukluğundan beri koşarken görmemiştim. Ne kadar hızlı koştuğunu ilk kez o zaman fark ettim' dedi.

Yeşil Gazete TV’deki Bu Gün programında Koray Doğan Urbarlı, 12 Eylül Askeri Darbesi‘nin 40’ıncı yıl dönümünde 40 yıldır bitmeyen karanlığı insan hakları konusunda uzmanlaşmış hukukçu ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile konuştu.

12 Eylül 1980’de Diyarbakır’da olduğunu belirten Tanrıkulu programa 17 yaşındayken tanık olduğu kendi darbe deneyimini anlatarak başladı. Tank sesiyle uyandıklarını anlatan Tanrıkulu, öğretmen olarak görev yapan babasının gözaltına alındığını, abisinin tutuklandığını, ablasının ise gözaltına alınmamak için başka bir yere taşındığını anlattı.

‘Annemin hızlı koştuğunu o zaman fark ettim’

Abisini cezaevinden annesiyle birlikte ziyarete gittiklerini anlatan Tanrıkulu ziyaret anısını ise şu şekilde anlatıyor:

Düdük sesiyle ziyaretçiler hızla cezaevi binasına doğru koşarlardı. Çünkü görüşme sırası çok kısıtlıydı ve herkes ön almak istiyordu.Ben annemi çocukluğundan beri koşarken görmemiştim. Ne kadar hızlı koştuğunu ilk kez o zaman fark ettim.

Bu süreçte Diyarbakır cezaevinin birçok işkenceye, açlık grevine, ölüm orucuna tanık olduğunu belirten Tanrıkulu, “Aradan 40 yıl geçti. Bir 40 yıl daha geçse etkilerini ve bıraktığı iz toplum hafızasından silinmez” ifadelerini kullandı.

‘Bugünkü yargı ortamı darbeden çok farklı değil’

O dönemleri ve bugünü karşılaştıran Tanrıkulu, “Her ne kadar sıkı yönetim mahkemesi olsa bile bugüne kıyasla savunmaya daha özen gösteren bir yargı ortamı vardı” ifadelerini kullandı.

Bugün, insanların mahkemeye çıkmak dahi istemediğini belirten Tanrıkulu, insanların artık mahkemeye güvenin kalmadığını belirtti. Tanrıkulu, “Bugünkü yargı ortamı darbe ortamından çok farklı değil” dedi.

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR