The Economist‘de yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Alidost Numan‘ın çevirisi ile sunuyoruz
* * *
2014 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım altıda bir oranında arttı ve $270 milyar’ı buldu. Bu kısmen zengin ülkelerdeki teşviklerden dolayı. Mesela, ABD‘de mesken veya küçük ticari boyutlu güneş yatırımlarının %30’u kadar bir gelir vergisi iadesi sözkonusu. ‘Net ölçüm’ denen sistemle, küçük yenilenebilir tesisleri olan tüketiciler, şebekeye satın aldıkları fiyata denk fiyattan elektrik satabiliyorlar. Tüm teşvik bir yana, vergi iadesi süresi dolup kaldırıldıktan sonra bile, saygın araştırma şirketi Bernstein‘a göre, 2019’a kadar güneş enerjisinin ABD’deki elektrik satışlarının %9,7’sine, yani bugünün otuz katına denk gelmesi mümkün.
Büyük boyutlu yenilenebilir tesislerin küçüklere göre daha uygun maliyetli olduğu gözönünde bulundurulduğunda bu gelişmenin mantığını takip etmekte zorlanabiliyoruz. Ancak, yenilenebilirlerin zengin ülke tüketicilerine atılan bir lokma olduğu günler çok geride kaldı. Geçtiğimiz senenin yatırımlarının yarısına yakını gelişmekte olan ülkelerde yapıldı. Bunun çoğu enerji üzerine endişesi iklim değişikliğinden ziyade yakın dönem kaygıları olan Çin‘deydi. Çin, enerji güvenliliğini düşünüyor ve kömür yüzünden hava kirliliği yaşayan kentlerini temizlemek istiyor.
2014 yatırımları, 2011’de görülen bir önceki zirveden biraz daha düşük (bkz.: grafik). Fakat, günümüzde yatırımcılar yatırdıkları her kuruşa daha fazla enerji elde ediyor. Güneş enerjisinin temel bir parçası olan akü depolama teknolojisinin fiyatı, 2005’ten beri %60 oranında düştü ve güneş enerjisi sistemlerinin fiyatı bütün olarak %75 azaldı. IHS Danışmanlık’ın tahminine göre, 2025’e kadar fiyatlardaki kümülatif düşüş %90 olacak.
7 Nisan’da önde gelen bir çevre ve enerji düşünce ve danışmanlık kuruluşu olan Rocky Mountain Institute‘ça yayınlanan bir rapor, fiyatlardaki hızlı düşüşün beraberinde getireceği değişimin altını çiziyor. Pek de güneşli olmayan küçük bir şehir, New York eyaletindeki Westchester‘ı örnek alarak, 2030’daki ortalama aylık elektrik faturasının şebekeden alındığı takdirde $357, evsel bir güneş enerjisi tesisatı ve akü depolaması ile ise $267 olacağını hesaplıyor. Bugünlerde çoğu ticari müşteri, şebekeye bağımlı iken, 2030’a ihtiyaçlarının sadece dörtte birini, 2050’ye ise %5’ini şebekeden sağlamaları gerekecek.
Dev barajlar hariç tutularak hesaplandığında yenilenebilirler artık dünya enerji arzının %10’unu sağlıyor. Mevcut artışla 2030’a kadar beşte birine ulaşacaklar. Ancak yenilenebilirlerin küresel ısınmayı durdurmakta belirleyici bir rôl oynamaları için verimlilikte de bir vites değişikliğine ihtiyacımız var.
Haberin İngilizce Orjinali
Yeşil Gazete için çeviren: Alidost Numan
(Yeşil Gazete, The Economist)