Kategoriler: ManşetYaşam

Yeni ‘Mutlu Gezegen Endeksi’nde Türkiye 91. sırada

Berlin merkezli Hot or Cool Enstitüsü tarafından hazırlanan Mutlu Gezegen Endeksi (HPI) raporu, tüketim düzeylerinin yükselmesinin refah seviyelerinin artması anlamına gelmediğini vurguluyor. Endeks, ülkelerin refah, yaşam süresi ve karbon ayak izi olmak üzere üç temel kriter üzerinden değerlendirilmesine dayanıyor.

HPI, 147 ülke için 2006 ile 2021 yılları arasında yaşam beklentisi, bildirilen refah düzeyi ve kişi başına karbon ayak izi kullanılarak hesaplandı. Hiçbir ülke üç kriterin tamamında “iyi” puanlar elde edememişken, bazı ülkeler bu ideal noktaya yaklaşmayı başardı. Vanuatu, İsveç, El Salvador, Kosta Rika ve Nikaragua bu endekste en yüksek puanları alan ülkeler arasında.

2007 yılında 37. sırada olan Türkiye, en son verilere göre 91. sırada bulunuyor. Rapor ayrıca, ülkelerdeki en zengin yüzde 10’luk kesimin, ülke nüfusunun geri kalanından çok daha düşük bir HPI puanına sahip olduğunu gösteriyor. Bu bulgular, daha yüksek gelir düzeyleri ve yüksek karbon emisyonlarının otomatik olarak daha yüksek refah anlamına gelmediğine işaret ediyor.

Kanadalı aktivist, altı ay süren karbon ayak izi farkındalık kampanyasını İstanbul’da noktaladı
Rapor: Et endüstrisindeki karbon ayak izini azaltmak, Latin Amerika’nın net sıfıra ulaşmasının anahtarı

Sürdürülebilir refah için yeni bir yaklaşım şart

Mutlu Gezegen Endeksi, dünya genelinde ülkelerin sürdürülebilir refah düzeylerini değerlendirmek için üç önemli faktörü baz alıyor: yaşam beklentisi, kişisel refah düzeyi ve kişi başına düşen karbon ayak izi. Raporda, yüksek gelir ve yoğun tüketim düzeylerine sahip ülkelerin genellikle daha büyük karbon ayak izlerine sahip olduğu ve bu durumun, ilgili ülkelerin refah seviyelerini artırmadığı vurgulanıyor.

Özellikle Vanuatu, İsveç ve Kosta Rika gibi ülkeler, karbon ayak izlerini minimumda tutarak yüksek yaşam kalitesi standartları sunmayı başarıyor. Bu ülkeler, çevresel sürdürülebilirlik ve yüksek yaşam standartlarını bir arada sunarak diğer ülkelere örnek teşkil ediyor. Raporda, bu ülkelerin bilinçli politikalar ve toplum yararını gözetme eğilimleri sayesinde bu dengeyi kurabildikleri belirtiliyor.

Rapora göre, yüksek gelir grupları genellikle daha büyük karbon ayak izlerine sahip, ancak bu, daha yüksek refah düzeyleri anlamına gelmiyor. Özellikle zenginlerin tükettiği ürün ve hizmetler, genelde daha fazla kaynak kullanımı ve çevresel tahribata neden oluyor. Bu durum, sadece bireysel tüketim davranışlarıyla değil, aynı zamanda yatırım ve üretim süreçleriyle de ilintili.

Mutlu Gezegen Endeksi, politika yapıcılarına, ekonomik büyüme odaklı yaklaşımlar yerine, insanların ve gezegenin sağlığını gözeten yeni ölçütler geliştirmeleri yönünde çağrıda bulunuyor. Rapor, sürdürülebilir refahı teşvik eden politikaların, ekonomik büyüme kadar önemsenmesi gerektiğini öne sürüyor. Ayrıca, ülkelerin karbon emisyonlarını azaltma ve çevresel ayak izlerini küçültme çabalarının, refah seviyelerini artırmada önemli bir rol oynayabileceği belirtiliyor.

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete