Doğa MücadelesiManşetTürkiye

Yaz kızım, Hidroelektrik Santral’in reddine…

0

Hidro Elektrik Santrali (HES) konusunda Ankara 7. İdare Mahkemesi, çevreci bir karara imza attı.

Mahkeme, Ankara’nın, Beypazarı ve Güdül İlçeleri sınırları içinde Süvari Çayı üzerinde yapılması planlanan Dereli HES’i hakkında “Çevresel Etki Değerlendirme” Raporu hazırlanması gerektiğine karar verdi ve HES’in uygulanmasında telafisi güç zararlar doğabileceğine dikkat çekti.

Köy, devlete karşı çıktı ve kazandı

Tahtacıörencik Köyü, Ankara’nın, Beypazarı ve Güdül İlçeleri sınırları içinde yer alan Süvari Çayı üzerinde yapılması planlanan Dereli HES projesine ilişkin Ankara Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün verdiği “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle dava açtı. Başvuruda, köy muhtarlığının doğal tarımı teşvik etmeye başladığı, çaydan köydeki 500 kadar küçükbaş ile 200 kadar büyükbaş hayvanın su ve besin ihtiyaçlarının giderilmesinde yoğun bir şekilde yararlanıldığı belirtildi. Köy halkı, Dereli HES Projesinin yapılacağı alanın ekolojik ve başta tarım, hayvancılık ve kültür doğa turizmine katkısı olmak üzere ekonomik değeri dikkate alındığında, çevresel etkileri açısından ÇED Raporu hazırlanması gereken bir proje olduğuna dikkat çekti.

Valilik, DSİ, Milli Parklar Genel Müdürlüğü, olur demişti ama…

Ankara Valiliği ise savunmasında, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü teknik personeli tarafından, yerinde yapılan inceleme sonrasında faaliyetin belirtilen alanda gerçekleştirmesine ilişkin olarak ÇED Raporu hazırlanmasına gerek bulunmadığı esası ile “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildiğini ifade ederek, sosyal ve ekonomik gelişime paralel olarak ortaya çıkan enerji ihtiyacının, öz kaynaklardan sağlanmasının ülke ekonomisi açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Valilik, faaliyetin belirtilen alanda gerçekleştirilmesinin sakınca taşımadığını kaydederek, Dereli HES Projesi kapsamında dere yatağının kurutulmaması ve bölgenin su ihtiyacı ve canlı hayatın devamının gözetilmesi amacıyla regülatörden dere yatağına bırakılacak su miktarının tespiti amacıyla DSİ Genel Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında yapılan protokol çerçevesinde istenen Tennant Metoduna göre hesaplamaların yapıldığını, tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın redededilmesini istedi.

Bilirkişi, doğal çeşitliliğe dikkat çekti

Mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi raporunda ise proje tanıtım dosyasında projenin çevresel etkilerinin yeterince değerlendirilmediği kaydedildi. Raporda, projenin gerçekleştirileceği Süvari Çayı ve çevresinin İç Anadolu Bölgesi step-orman geçiş kuşağında yer alması, riparian(dere) ekosistemleri, orman ekosistemleri ve argo(segetal) ekosistemleri olmak üzere farklı ekosistemleri barındırması ve ekosistem çeşitliliğinin bir sonucu olarak alanda biyolojik çeşitliliğin de son derece zengin olduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Biyolojik çeşitliliğin önemi dikkate alındığında faaliyetin ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik üzerine olası etkilerinin de çok detaylı bir şekilde irdelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması ulusal mevzuat açısından olduğu kadar uluslararası mevzuat (Bern Sözleşmesi, Biyolojik Çeşitliliğin Korunmasına Dair Sözleşme, Kuş ve Habitat Direktifi) açısından da bir zorunluluk olması nedeniyle ÇED Raporu hazırlanması gerektiği kanaatine varılmıştır” denildi.

 

Mahkeme: “Herkes sağlıklı çevrede yaşama hakkına sahiptir

Ankara 7. İdare Mahkemesi ise bilirkişinin raporunu da dikkate alarak, Anayasa’nın “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir…” hükmüne atıfta bulundu. Mahkeme, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesine dikkat çekti. Söz konusu kanunu göre, çevrenin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve iyileştirilmesi için prensip ve politikalar tespit etmek, çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi amacıyla Türkiye şartlarına uygun olan teknolojiyi belirlemenin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın görevleri arasında sayıldığına işaret etti. Mahkeme, Süvari Çayı üzerinde yapılması planlanan Dereli HES projesine ilişkin olarak ÇED Raporu hazırlanması gerektiği sonucuna varıldığını belirtti. “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulmayan mahkeme, “Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütülmesinin durdurulmasına” oybirliğiyle karar verdi.

Sabah

You may also like

Comments

Comments are closed.