ManşetTürkiye

Venedik Komisyonu: Derneklere kayyım atanması örgütlenme özgürlüğünün ihlali

0

Avrupa Konseyi‘nin anayasal konularda danışma organı olan Venedik Komisyonu, Türkiye’de geçtiğimiz yıl kabul edilen ve dernekler üzerindeki denetimi sıkılaştıran Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun’a ilişkin raporunu yayınladı.

Komisyon, mevcut haliyle sivil toplum kuruluşları (STK) açısından riskler içerdiğini kaydettiği kanunun revize edilmesini isteyip Ankara’ya tavsiyelerde bulundu.

Türkiye’nin terörün finansmanıyla mücadelesini anlayışla karşıladığını belirten Venedik Komisyonu, bununla birlikte, bu mücadelenin ‘uluslararası hukuk yükümlülükleri çerçevesinde yapılması gerektiğini’ söyledi.

24 sayfalık rapora bu link üzerinden ulaşılabiliyor.

‘Amacını aşıyor’

Komisyon, 7262 sayılı kanun ile Türkiye’nin kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları ve Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) konuya ilişkin tavsiyelerini iç hukuka aktarmak istediğini ancak kanunun bu amacı aşan hükümler içerdiğini kaydetti.

DW Türkçe’nin haberine göre kanunun, hedef ve faaliyetleri ne olursa olsun tüm dernekleri kapsadığını not eden Venedik Komisyonu uzmanları, kanun hükümlerinin başta örgütlenme ve ifade özgürlüğü ve adil yargılanma olmak üzere temel insan hakları açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğini bildirdi.

Fotoğraf: AA

‘Yardım toplamayı olumsuz etkileyecek’

Kanun kapsamında 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda yapılan değişiklikteki formülasyonu ‘muğlak’ bulan Komisyon, net ve objektif kriter olmaksızın internet ortamında yardım toplama girişimlerine hükümet kontrolü ve ceza uygulanmasının STK’lerin meşru yardım toplama faaliyetleri üzerinde olumsuz etki yaratacağı, bunun da örgütlenme özgürlüğü haklarını ihlal edeceği görüşünü belirtti.

Kanun, ‘izinsiz’ yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapılması halinde valilikler ya da İçişleri Bakanlığı’nın içerik kaldırılması için bildirimde bulunabilmesini öngörüyor. İçeriğin 24 saat içinde kaldırılmaması halinde Sulh Ceza Hakimliği’ne içeriğe erişim amacıyla başvuruda bulunulmasını düzenliyor.

‘Kayyım atanması örgütlenme özgürlüğünün ihlali’

Venedik Komisyonu, Terörün Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti veya suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından mahkûm olanların, hukuksal denetim olmaksızın derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacaklarına dair hükmü de eleştirdi.

Bu kişilerin yerine dernek ve üyelerinin onayı olmaksızın kayyım atanmasını örgütlenme özgürlüğü bakımından ‘ciddi ihlal’ olarak değerlendirdi.

Faaliyetleri askıya alınmış bir derneğin feshedilmesine İçişleri Bakanı değil mahkemelerin karar verebileceğine vurguda bulunan Komisyon, böyle bir kararın da ‘orantılılık ilkesi kapsamında sadece son çare olarak ve uygun adil yargılanma güvenceleriyle’ alınması gerektiğini kaydetti.

‘AİHS temel alınmalı’

Komisyon, üst kuruluşları veya merkezleri yurt dışında bulunan dernek, vakıf ve diğer kâr amacı gütmeyen kuruluşların kanun kapsamına alınmış olmasını da ‘orantısız’ buldu. Bu kuruluşların Türkiye’de faaliyette ve iş birliğinde bulunmaları için izne ihtiyaçları olduğunu anımsattı.

Venedik Komisyonu, derneklere getirilecek kısıtlamalarda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin örgütlenme özgürlüğüyle ilgili maddelerinin temel alınmasını istedi. Kanunun sivil toplum kuruluşlarıyla istişare edilerek revize edilmesini önerdi.

Venedik Komisyonu

Neler yaşandı?

‘Terörün finansmanı önleme’ gerekçesiyle TBMM tarafından 27 Aralık 2020 tarihinde çıkarılan ve 31 Aralık 2020 tarihinde yürürlüğe giren kanun Türkiye’de birçok sivil toplum kuruluşu tarafından eleştirilmiş, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu bu eleştiriler üzerine Venedik Komisyonu’na başvurarak, kanunun uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumu hakkında görüş hazırlamasını istemişti.

Konu hakkında Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, 25 Şubat 2021 tarihinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül‘e ortak bir mektup göndermiş ve kanunu sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri açısından ‘kaygı verici’ bulduğunu belirtmişti. Mijatovic, Venedik Komisyonu konu hakkında görüş açıklayana kadar kanunun uygulanmamasını istemişti.

Üyeleri arasında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa Konseyi’ne bağlı olan Venedik Komisyonu, anayasal konularda Avrupa’nın devletlerarası referans organı olarak biliniyor.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.