DünyaEnerjiManşet

Uruguay’dan dünyaya ‘rüzgara hızlı geçiş’ dersleri…

0
Sierra de Caracoles, Uruguay'daki yel değirmenleri. Fotoğraf: Andres Stapff / Reuters

Uruguay, 2000’li yılların başında fosil yakıt fiyatlarının yükselmesi ve enerji talebinin artmasıyla karşı karşıya kaldığı zorlukları, yenilenebilir enerjiye geçişle aştı.

Enerji krizine çözüm arayan Başkan Tabaré Vázquez‘in çağrısı üzerine, fizikçi Ramón Méndez Galain liderliğindeki hükümet, ülkenin enerji şebekesini dünya çapında örnek gösterilecek bir temiz enerji kaynağına dönüştürdü.

Petrol şoku

2000’li yıllarda fosil yakıt fiyatları dünya çapında yükseldi. 1980’lerdeki dalgalanma döneminin ardından ham petrolün varil fiyatı 2001 yılı sonunda en düşük noktalarından birine, 20 dolara ulaşmış, ancak daha sonra altı yıl boyunca üç katına çıkarak yeni bir petrol şokuyla 3 Temmuz 2008’de varil başına 145 dolara ulaşarak rekor kırmıştı.

Guardianın aktardığına göre, petrol ithalatçısı Uruguay’ın enerji talebi de  bir önceki yıl yüzde 8,4 oranında arttı ve hanelerin enerji faturaları da benzer bir oranda yükseldi.  Başkan Tabaré Vázquez, Arjantin, Uruguay ve Paraguay‘ın acil durumlarda karşılıklı yardım anlaşması olmasına rağmen, komşu ülkelerden daha yüksek fiyatlarla enerji satın almak zorunda kaldı.

Bu durumdan kurtulmak için hızlı çözümlere ihtiyaç duyan Vázquez, fizikçi Ramón Méndez Galain’e başvurdu.

Elektriğin yüzde 90-95’i yenilenebilir kaynaklardan

Bugün ülke elektrik üretiminde fosil yakıtları neredeyse tamamen devre dışı bırakmış durumda. Hava durumuna bağlı olarak elektriğin yüzde 90-95’i yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor. Bazı yıllarda bu oran yüzde 98’e kadar yükseldi.

Fosil yakıtların kullanımdan kaldırılması COP28‘in de ana konularından biriydi. Dubai‘de bir hafta süren gergin müzakerelerin ardından ülkeler enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan uzaklaşma konusunda taaahhüt vermişti. Ancak kampanyacılar, hükümetler ve çevre uzmanları bu geçişin nasıl yapılacağını tartışmaya devam ediyor.

Fotoğraf: zhengzaishanchu / Adobe Stock

Nükleer enerji yerine, yenilenebilir enerji kaynakları

Cevaplardan biri Uruguay’ın on buçuk yıl içinde başardıklarında yatıyor olabilir.

Galain, “14 yıldır yurtdışında çalışıyordum ve geri döndüğümde bir enerji krizi vardı ama insanların sunduğu tek çözüm nükleer enerji santrali kurmaktı. Ben bir nükleer fizikçiydim, bu yüzden bu sorunu biraz anlayabileceğimi düşündüm” diyor.

Nükleer fizikçi konuyu araştırdıkça, Uruguay için çözümün nükleer enerji olmadığına daha fazla ikna oldu. Bunun yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih etti. Bulgularını, ülkenin rüzgar enerjisine yönelmesi gerektiğine dair inancını ortaya koyan bir makalede yayınladı. Kısa bir süre sonra, kendisini Uruguay’ın enerji bakanı olmaya ve planını uygulamaya davet eden bir telefon aldı.

3.4 milyon nüfuslu Uruguay, iki büyük ülke arasında sıkışmış, yüzölçümü olarak İngiltere‘den yaklaşık yüzde 26 daha küçük küçük bir ülke. Arjantin‘in genişleyen başkenti Buenos Aires, iki ülke arasındaki sınırın bir kısmını oluşturan Rio Plata‘nın 50 km güneyinde yer alırken, Uruguay kuzey sınırını ise Brezilya ile paylaşıyor.

Dünya Bankası‘na göre 2022 yılında kişi başına düşen GSYİH 16 bin 420 sterlin ile kıtadaki en yüksek seviyede; nüfusun sadece küçük bir kısmı aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan ve giderek büyüyen bir orta sınıfa sahip olan ülkede yaşam tarzı ve fırsatlara ilişkin beklentiler yüksek.

Yenilenebilir enerjilerle ilgili yanlış kanılar

Galain’in yönetimindeki Uruguay, yaklaşık on yıl boyunca ülke genelinde yaklaşık 50 rüzgar santrali kurdu, elektrik şebekesini karbondan arındırdı ve hidroelektrik enerjisini güçlendirdi.

Ancak en büyük zorluk, yenilenebilir enerjilerle ilgili “anlatıyı” değiştirmekti. Galain, o zamanlar sürdürülebilir enerjilerin hala çok pahalı, çok kesintili ya da işsizliği artıracakları gibi birçok yanlış kanı ile çevrili olduğunu ve bu hikayeleri değiştirmenin toplumun her seviyesinden katılım sağlamak için hayati önem taşıdığını söylüyor.

Galain, bunun işe yaraması için “güçlü bir ulusal anlatı” olması gerektiğini belirtti:

İnsanlara iklim değişikliğinin varlığına inanmasalar bile bunun en iyi seçenek olduğunu söyledim. En ucuzu bu ve petrol fiyatlarındaki çılgın dalgalanmalara bağlı değil.”

Adil bir geçiş

Hükümet bu söylemle şüpheci bir kitleyi kazanmaya başladı. Başlangıçtaki endişelerden biri enerji sektöründe işlerin kaybedileceğiydi. Bunun yerine yaklaşık 50 bin yeni iş yaratıldı. Bu kadar küçük bir nüfusa sahip bir ülke için bu, büyük bir sayı.

Kimsenin geride bırakılmadığı “adil bir geçiş” fikri merkezi hale geldi ve bazı işçilere yeni normale uyum sağlamaları için tekrardan eğitim programlarına katılmaları teklif edildi.

Ancak Uruguay’ın yeşil dönüşümünün zorlukları da yok değil. Devlet enerji şirketi UTE‘nin 2010-2020 yılları başkanlığını yapan Gonzalo Casaravilla bunlardan birinin lojistik olduğunu belirtiyor:

”Şehirlerin dışında Uruguay’ın yolları küçük ve çok az otoyol var. Rüzgâr türbinlerinin parçaları da küçük sayılmaz ve onları yerlerine yerleştirmek zor bir iş. Bu durum, yeni rüzgar santrali projeleri inşa edildiğinde minimum aksaklık yaratmak için yol barikatları ve konvoylar aracılığıyla sağlandı.”

Fotoğraf: Jimmy Baikovicius / flickr

Geçiş sürecinden memnun olmayanlar da oldu. Yenilenebilir enerji “bedava” ise enerji faturalarının neden düşmediğini merak eden insanlar zaman zaman şikayette bulunuyor. Bu şikayetler ile ilgili Galain, “İnsanlar ne olduğunu ve faturalarının neden daha düşük olmadığını merak ediyor ama aynı dönemde yüzde 40 yoksulluk vardı, şimdi yüzde 10 ve aşırı yoksulluk neredeyse ortadan kalktı” diyor.

Montevideo‘da bulunan McKinsey danışmanlık şirketinin ortaklarından Xavier Costantini, yenilenebilir enerjinin bedava olduğu fikrinin bir yanılgı olduğunu, nispeten mütevazı da olsa bakım masraflarının bulunduğunu ve en önemlisi ilk yatırımın geri ödenmesi gerektiğini söylüyor.

Bazı özelliklerin ülkeye avantaj sağladığını açıklayan Costantini  “Doğa tarafından kutsanmış” güçlü rüzgarları ve fazlası olduğunda bazen Brezilya’ya satılan kayda değer hidroelektriği bulunduğunu belirtirken, bölgedeki bazı ülkelerin aksine Uruguay’ın siyasi açıdan çok istikrarlı olduğunu ve bunun da yabancı şirketler için uzun vadeli yatırımları çok daha cazip hale getirdiğini söylüyor.

Bu arada Uruguay, geçiş sürecinin ikinci aşaması olarak bilinen aşamaya geçti. Otobüslerini ve kamu araçlarını kademeli olarak elektrikliye geçiriyor. Taksi ve minibüs sürücülerini geçiş için teşvik ediliyor.

Rusya’nın Ukrayna‘yı işgaliyle birlikte de fosil yakıt ithalatında yaşanan krizin doruğa ulaştığı ve ithalatçı ülkelerin buna yönelik çareler aradığı bir ortamda uygulamanın ne kadar başarılı olduğu, diğer ülkelerin ekonomilerini nasıl karbonsuzlaştırabilecekleri konusunda küresel bir yol haritası sağlayabilir.

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.