EnerjiManşet

Uluslararası Enerji Ajansı: “2017’de kömür petrolün tahtına oturabilir

0
UEA: Çin ve Hindistan’ın kömür tüketimindeki artışta önümüzdeki 5 yıl içerisinde başı çekecek. Fotoğraf: Mayi Wong/EPA

The Guardian’da çevre muhabiri Fiona Harvey imzasıyla yayınlanan haberi, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Bora Kabatepe‘nin çevirisi ve sunuş yazısıyla sunuyoruz.

***

Sunuş: Bir çoğumuz kömürün artık terk edilmekte olan, modası geçmiş bir enerji kaynağı olduğunu ve artan iklim değişikliği/çevre bilinci sayesinde kömür tüketimimizin azalmakta olduğunu düşünebilir. Ama aşağıda çevirisini sunduğum yazıya kaynak olan Uluslararası Enerji Ajansı raporuna göre durum hiç de öyle değil. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olma bahanesinin arkasına sığınan ülkelerden gelen artış ile kömür 5 sene içerisinde petrolü geride bırakarak dünyanın en büyük enerji kaynağı olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Bu halihazırda almış başını giden karbon salımlarına artan bir şekilde yenilerini ekleyerek tüm dünyayı iklim konusuda felakete sürükleyebilir. Bunu tersine çevirmek için öncelikle problemin farkında olunmalı ve alternatif çözümler talep edilmelidir. 50’ye yakın yeni termik santral planlayarak bu yarışta en önlerde giden Türkiye’de kömür karşıtı bilincin uyanması sadece yerel mücadelelerin değil iklim mücadelesinin de kazanılmasında önemli rol oynayacağını düşünüyor ve Guardian gazetesinde Fiona Harvey imzası ile 18 Aralık tarihinde yayınlanan yazının çevirisini sizlere sunuyorum. (Bora Kabatepe)

***

Uluslararası Enerji Ajansı, kömür tüketiminin, fiyatlardaki düşüş ve AB salım ticaret planlarındaki başarısızlık nedeniyle artacağını ve yeşil hedefleri tehdit edeceğini tahmin ediyor.

Dünya’nın enerji ekonomisi konusunda lider kurumuna göre, kömür dünyanın en büyük enerji kaynağı olma ünvaını önümüzdeki 5 sene içerisinde petrolün elinden alıp, iklim konusunda istenmeyen sonuçlarla karşılaşmamıza neden olabilir.

Kömürün yükselişinin altında yatan en önemli sebeplerden birisi ise ABD’de müthiş bir hızla artan kaya gazı kullanımı.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (International Energy Agency) yayınladığı yeni araştırmaya göre kömür kullanımı karbon salımı azaltmayı taahhüt eden ülkeler de dahil olmak üzere tüm dünyada artıyor. Sadece, kaya gazının kömürün yerini aldığı ABD’de bir düşüş var. Bu düşüş tüm dünyada kömürün ucuzlamasına ve daha cezbedici olmasına neden oldu, salım ticareti planları ile kömür kullanımının önünü kesmeyi amaçlayan AB de bile.

UEA yöneticisi Maria van der Hoeven konu hakkında “Kömürün küresel enerji pastasındaki payı her geçen yıl artıyor ve eğer mevcut politikalarda bir değişikliğe gidilmezse kömür önümüzdeki 10 yıl içerisinde petrolü yakalayacak.” diyor

Kömür, petrol ve doğalgazın aksine bol bulunan, topraktan ucuza çıkarılabilen ve dünyanın çoğu bölgesinde bulunan bir kaynak. Bu avantajları sayesinde kömür geçtiğimiz 10 yılda yaşanan enerji ihtiyacının neredeyse yarısını tek başına karşıladı. UEA’ya göre Çin ve Hindistan’da önümüzdeki 5 senede yaşanacak artış dünya kömür tüketimini de beraberinde sürükleyecek ve bu süreç içerisinde Hindistan dünyanın en büyük ikinci tüketicisi ünvanını ABD’den alacak. Çin’in en büyük kömür ithalatçısı olduğu günümüzde Avustralya’yı yeni geride bırakan Endonezya da en büyük ihracatçı konumunda.

UEA: Çin ve Hindistan’ın kömür tüketimindeki artışta önümüzdeki 5 yıl içerisinde başı çekecek. Fotoğraf: Mayi Wong/EPA

UEA’nın Salı sabahı yayınlanan Orta Dönemli Kömür Pazarı Raporu’na göre dünya 2017’ye geldiğinde bugünden 1.2 milyar ton daha fazla kömür tüketiyor olacak – bu sayı bugün Rusya ve ABD’nin toplam tüketimine eşit. 2017 için küresel kömür tüketim tahmini 4.3 milyar ton petrol eşdeğer iken petrol tüketiminin aynı dönemde 4.4 milyar tona ulaşması bekleniyor.

Tüm fosil yakıtlar arasında en fazla karbon salımına (özellikle de eski teknolojili verimsiz santrallerde yakıldığında) neden olan kömür, iklim değişikliğinin en büyük aktörlerinden. Bu eski teknolojili santraller özel “temizlik” araçlarından yoksun olduğunda asit yağmurlarına neden olan kükürt ile civa, kurum gibi diğer kirleticilerin salımına da neden olmakta.

Van der Hoeven yüksek karbon fiyatlarının kullanılarak kömürün önünün kesilmediği ve yenilenebilir enerji gibi temiz teknolojilere olan desteklerin artmadığı bir senaryoda kömür talebinin azalmasının tek yolunun doğalgaz fiyatlarındaki düşüş olduğunu belirtiyor. Bu ABD’de oldu, ancak bunun sebebi kaya gazı üretiminde son 5 seneden yaşanan inanılmaz artıştı.

“ABD örneği gösteriyor ki sürdürülebilir bir üretim ve yerel kaynak kullanımı ile desteklenmiş esnek fiyatlandırma uygulamalarına sahip daha verimli bir gaz pazarı sayesinde kömür tüketimi, karbon salımı ve kullanıcıların faturaları enerji güvenliğini sarsmadan azaltılabilir. Avrupa, Çin ve diğer bölgeler bunu not etmeli.” diyor van der Hoeven.

Bu gidişat, kolay ulaşılabilen konvansiyonel kaynakları azalmakta ve buna bağlı olarak fiyatı artışta olan doğalgaz yerine kayalık bölgeler ve benzer coğrafik formasyonlarda bulunan ve “sıkı gaz” olarak da adlandırılan kaya gazı üretiminin yeni kaynak arayışında olan firmalar tarafından daha ekonomik olarak görülmesine ve üretiminin artmasına yola açacaktır. Ama bu yeni kaynaklar çıkarılmak için çok daha fazla enerji tüketiyor ve Kuzey Denizi’ndeki konvansiyonel gaz kuyularından çok daha fazla karbon salımına neden oluyor.

Avrupa’da salım ticaret planları ile karbondioksit salımları üzerine bir ceza fiyatı uygulaması devreye alınarak karbon-yoğun elektrik üretiminin önünün kesilmesi hedefleniyordu. Bu üreticilerin ve enerji-yoğun çalışan firmaların salımları üzerine bir kota belirleyip, bunu aşmaları durumda ekstra kota satın almalarını gerekiren bir sistem üzerinden işliyordu. Ancak aşırı kota dağıtımı, finansal kriz ve küçülmenin de etkisiyle birlikte büyük bir artık salım hakkına neden oldu ve bu ekstra karbon salımı hakkı elde etmek için istenen fiyatlara sert bir düşüş olarak yansıdı. Şu an karbon salımının tonu başına istenen birkaç euro düşük karbonlu yakıtlara geçme isteği uyandırmıyor ve kömür Avrupa’daki yeni rönesansının tadını çıkarıyor.

Bu sera gazı salımlarını azaltmayı hedefleyen dünyanın az sayıdaki mekanizmalarından birinin ana hedefine ulaşmaktaki başarısızlığını gözler önüne seriyor.

Van der Hoeven kendisini endişelendiren bir diğer faktörü de karbondioksit yakalama ve saklama teknolojilerinde yaşanan yavaş gelişme olarak işaret ediyor ve ekliyor: “Yakalama ve saklama teknolojileri istediğimiz hızda gelişmiyor ve bu  CO2 salımlarının artmaya devam etmesine neden oluyor. Bu teknolojide ilerleme yaşanmadığı takdirde, diğer ülkeler de ABD örneğini tekrar edip kömür tüketimlerini azaltmayı beceremezlerse kömür iklim politikalarını iyice mahvetme riskini beraberinde getirecektir.”

Eğer bugün dur denmezse, dünya sahip olduğunu en kirli fosil yakıtı artan bir şekilde tüketmeye devam ederek iklim değişikliği konusunda çok daha riskli bir sürece girmek durumunda kalabilir.

Yeşil Gazete için çeviren: Bora Kabatepe

(The Guardian, Yeşil Gazete)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.