EkolojiManşetTürkiye

Tuz Gölü’ndeki kuraklık uydu görüntülerinde

0
Ege Üniversitesi’nce (EÜ) yürütülen uydu görüntüleme çalışması sonucu Türkiye‘nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü‘nde suların tamamen çekildiği, yer altı su seviyesinin de önceki yıllarda görülmemiş ölçüde düştüğü saptandı.

Ankara, Konya ve Aksaray illeri arasında, yaklaşık 1.665 kilometrekarelik alanıyla eşsiz bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapan gölde, yıllar içinde su seviyesindeki azalmayı tespit etmek üzere bilimsel bir çalışma yapıldı.

EÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi ve İklim Uzmanı Prof. Dr. Ecmel Erlat ile üniversitenin Güneş Enerjisi Enstitüsü’nden Dr. Fulya Aydın Kandemir‘in, gölün son 37 yıla ait uydu görüntülerini kullanarak tamamladığı çalışma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

Buna göre, gölde 1985 ile 2000 yılları arasında çekilen uydu görüntülerinde güneybatı kesiminde mutlaka suyla kaplı bir alanın bulunuyordu ve suyla kaplı alan, gölün toplam alanının yüzde 20’sinin altına düşmüyordu.
Bu dönemde yağışlar yetersiz olsa bile taban suyunun yüksek olması nedeniyle göl besleniyordu.

2021 yazında su tamamen çekildi

Ancak 2000 yılından itibaren yükselen sıcaklıklar, artan buharlaşma ve yağış yetersizliğine bağlı olarak yaz aylarında göldeki suyla kaplı alanın hıza azalmaya başladığı, 2021 yılının yaz mevsiminde göldeki suyun tamamen çekildiği belirlendi.

Erlat, yükselen sıcaklıklar, şiddetlenen buharlaşma ve yağış yetersizliğine bağlı olarak 2021 yılının yaz mevsiminde gölde suyla kaplı alanın kalmadığını gözlemlediklerini vurgulayarak şunları kaydetti:

”Tuz Gölü ve çevresinin, 2019 yılının Mayıs ayından bu yana kesintisiz kurak koşullara, 2021 yılının ilk 7 ayında ise şiddetli kurak koşullara sahip olduğu görülmektedir. Tuz Gölü’nün kurumasında, bölgenin giderek ısınması ve kuraklaşması yanında su ihtiyacı yüksek olan tarım bitkilerini yetiştirmek amacıyla açılan kuyulardan aşırı su çekilmesi sonucu havzadaki yer altı suyu seviyesinin düşmesi etkilidir.”

NASA-GRACE FO uydusundan alınan yüzeye yakın Yeraltı Suyu Kuraklık İndisi verilerine göre Tuz Gölü ve çevresinde özellikle 2000 yılından itibaren yer altı suyu miktarında çok çarpıcı bir azalma gözlendiğini vurgulayan Erlat, “2021 yılında Tuz Gölü çevresinde yer altı sularının seviyesi önceki yıllara göre hiç görülmemiş ölçüde düşmüştür. Bu durum bitkilerin kök seviyesindeki toprak nemliliğinin de azalması anlamına gelmektedir” dedi.

Tuz Gölü ekosisteminde 279 bitki türü bulunduğunu, bunlardan 39’unun sadece su bölgesinde yetişebildiğini dile getiren Erlat, 2021 yılında yaşanan şiddetli kuraklık ve kurumanın, gölde yaklaşık 5 bin yavru ve yetişkin flamingonun ölmesine yol açtığını da hatırlattı.

Yeraltı ve üstü su hazneleri, geri dönüşsüz biçimde yok olmuş’

Dr. Fulya Aydın Kandemir ise bir gölün yok olmasının, sadece çevre halkını değil ülkenin tüm katma değerlerini etkilediğini vurguladı. Tuz Gölü’ndeki durumun kaygı verici olduğunu vurgulayan Kandemir, şunları anlattı:

”Önümüzdeki yıllarda bölge, ortalama yağış miktarını alsa bile yer altı ve yer üstü su hazneleri geri dönülemez ölçüde yok olmuştur. İklim projeksiyonlarında, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak bu alanın gelecek on yıllarda daha da ısınacağı ve yağışların azalacağı göz önüne alındığında, Tuz Gölü ve çevresinin çölleşeceği öngörülebilir. Bu anlamda gölün kurumasında rolü olan tüm eylemler bölgenin ekolojik ve hidrolojik dengesinin korunması açısından gözden geçirilmeli ve yanlış uygulamalar mutlaka terk edilmelidir.”

Yüksek buharlaşma oranlarına sahip, yarı kurak iklim bölgesinde yer alan Tuz Gölü’nün tuzluluk oranı, her yıl yaz mevsiminin sonunda üçte bir oranında artıyor ve su ile kaplı olmayan alanda 1-30 santimetre kalınlığında bir tuz tabakası oluşuyor.  Tuz Gölü yüzde 32,4 tuzluluk oranı ile Ürdün ve İsrail arasındaki Lut Gölü‘nden sonra dünyanın en tuzlu göl. Bölgedeki tuz işletmeleri, her yıl gölden yaklaşık 5 milyon ton tuz elde ediyor.

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.