EkolojiManşetUncategorized

Türkiye’yi sis bastı: Marmara ve Ege bölgeleri hassas, kirli havaya dikkat!

0

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 2 Ocak Pazartesi günü Trakya, İstanbul, Çanakkale, Balıkesir, Bursa‘nın batısı ve Manisa‘da özellikle gece ve sabah saatlerinde yer yer yoğun olmak üzere sis beklendiği uyarısında bulundu. Bu durumun 5 Ocak öğle saatlerine kadar devam etmesi bekleniyor.

Özellikle kış mevsiminde, yüksek basıncın hakim olduğu sakin gecelerde yeryüzü radyasyon yoluyla ısı kaybı nedeniyle havadan daha çabuk soğuyor ve yere yakın seviyelerde soğuk, yerin biraz üstünde ise sıcak hava bulunuyor. Bu durumda yeryüzündeki soğuk hava hapsoluyor yükselemediği için yer düzeyinde sis oluşmasına neden oluyor. Ayrıca, yeryüzüne yakın havadaki kirleticiler de yükselerek dağılamıyor ve özellikle ulaşımdan, ısınmadan, sanayi tesisleri ve enerji üretim santrallerinden kaynaklanan kirleticiler bu bölgelerde atmosferin soluk aldığımız katmanında yoğunlaşıyor.  Bu hava olayına “inversiyon” deniyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hava kalitesi izleme ağı verilerine göre 3 Ocak Salı öğle saatleri itibariyle İstanbul Kağıthane, Göztepe, Sancaktepe gibi bazı bölgelerde hava kalitesi “hassas” olarak raporlanmıştı. Esenyurt’ta ise yurttaşlar sağlıksız düzeyde kirli hava soluyorlardı. Özellikle Esenyurt’ta havadaki partikül maddenin (PM10) son 24 saatteki ortalama yoğunluğu Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığı için belirlediği metreküpte 5 mikrogram düzeyinin altı katı, Türkiye’deki yürürlükte olan hava kalitesi yönetmeliğinin sınır değerlerinin ise beş katından fazla (265 µg/m3) olduğu gözlemlendi. Düzce’de ince partikül maddelerin (PM2.5) hava içindeki yoğunluğu da Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığı için önerdiği üst limitin 10 katı daha yüksek gerçekleşti.

İzmir’de bir haftadır zehir solunuyor

İzmir’de de son bir haftada hava kalitesi değerlerinde kent merkezi de dahil beş ilçede sınır değerler defalarca aşıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ölçüm istasyonlarından alınan verilere göre Konak, Bornova, Torbalı ve Ödemiş’te hava kalitesi “hassas” değerlere ulaştı.

Bakanlık hava kalitesinin “hassas” olduğu yerlerde açık havada spor yapmak, bisiklet sürmek hatta yürüyüş yapmanın bile uygun olmadığı; kalp ve solunum hastaları gibi hassas gruplar için “sağlık etkileri oluşabilir” uyarısı yaptı.

İzmir’in merkezi Alsancak’ta ise 30 Aralık’ta hava kalite endeksi 150’yi aşarak tamamen “sağlıksız” değerlere ulaştı. Konak’ta da 29 Aralık’ta aynı değerler ölçüldü.

Marmara ve Ege bölgeleri risk altında

5 Ocak Perşembe sabahı itibariyle inversiyon etkisiyle sis ve hava kirliliğinin Marmara bölgesinin güneyine ve Ege’ye indiği gözlemlendi. Bugün de Bursa, Balıkesir, Manisa ve Akhisar, İzmir merkez, Torbalı, Ödemiş, Aydın Nazilli ve Denizli’de hava kalitesi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “hassas” olarak tanımlandı.

Özellikle PM10 ve ölçülen yerleşimlerde PM2.5 değerlerine bakıldığında partikül maddeler için Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ)nün belirlediği üst sınırların kat kat aşıldığı gözlemleniyor.

Örneğin Bursa, Balıkesir, Manisa ve Denizli’de PM10 (çapı 10 mikron ve daha küçük partikül maddeler) değerinin son 24 saatlik ortalaması  DSÖ kılavuz değerinin 3 katına yakın. Hassas olarak kodlanan diğer yerleşim alanlarında da durum farklı değil.

Temiz Hava Hakkı Platformu‘ndan halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa hava kirliliğinden en çok etkilenebilecekler için uyarılarda bulundu:

“Bu illerde başta çocuklar, yaşlılar ve kronik solunum ve kalp-dolaşım sistemi sağlık sorunu olan  insanların sokağa mümkün olduğunca çıkmamaları, özellikle ısınma için kömür  yakıldığı saatlerde kapalı mekanlarda bulunmalarını öneririz. Bu hava kalitesi koşulları altında sağlıklı insanların da dış ortamda olabildiğince kısa süre kalmaları, fiziksel aktiviteden (örneğin spor için koşu, tempolu yürüyüş vb) uzak durmaları sağlıkları açısından yararlı olacaktır. Sigara içenler ve sanayi işletmelerinde çalışanlar zaten kirli havaya maruz kaldıklarından, bu günlerde sağlıkları açısından çok daha dikkatli olmalılar.”

Hava Kirliliği erken ölümlerin ilk sıradaki çevresel nedeni

Prof. Karababa hava kalitesini olumsuz etkileyen kirleticiler arasında özellikle partikül maddelerin altını çizerek şu bilgileri verdi:

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dış ortam hava kirliliği her yıl dünyada 4.2 milyon erken ölüme neden olmaktadır. Türkiye’de de durum çok ciddi. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hesaplamalarına göre her yıl hava kirliliğine bağlı 35-40 bin arası erken ölüm vakası yaşanmaktadır. Hava kirliliği başta kalp-damar ve solunum yolu hastalıklarına neden oluyor.  Hava kirliliği, 2013 yılında Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Ajansı (UKA) tarafından “Grup 1 Kanser Nedeni” olarak tanımlandı. Akciğer kanseri acısından kesin olarak karsinojen olarak sınıflandırıldı, ek olarak mesane kanseri acısından da riski arttırdığı bildirildi. Ayrıca dış ortam hava kirliliğinin ana bileşeni partikül maddeyi (PM) ayrı olarak değerlendirildi. Buna göre DSÖ, partikül maddeyi insanda kanser yapan birinci grup etmenler arasında sınıflandırdı.”

Hava kirliliğini oluşturan önemli kirleticiler arasında bulunan partikül maddenin toplum sağlığına etkileri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yapılan çalışmalarla çok iyi tanımlanmış durumda. Partikül maddenin solunum sistemi, kalp-dolaşım sistemi ve sinir sistemi etkileri başta olmak üzere sağlık etkileri çok geniş. Bu açıdan, partikül madde kirliliğinin izlenmesi halk sağlığı acısından özel bir önem taşıyor.

Kirli havanın yol açtığı diğer sağlık sorunları ise şöyle:

Solunum sistemi sorunları: Akciğer solunum kapasitesinde azalma, solunum sistemi savunmasının etkisizleşmesi ve solunum sistemi enfeksiyonlarına duyarlılık, solunum sistemi enfeksiyonlarında artış ve iyileşme süresinin uzaması, KOAH (kronik tıkayıcı akciğer hastalığı), astım, KOAH ve astım ataklarının gelişmesi, hastane acil servis başvurularında artış.
Kalp-dolaşım sistemi sorunları: Kanın akışkanlığında azalma, damar sertliği, hipertansiyon, kalp yetmezliği, akut miyokard enfarktüsü, kalp ritim bozukluğu ve buna bağlı ani ölüm.
Sinir sistemiyle ilişkili sağlık sorunları: Baş ağrıları, anksiyete, inmeler (felç), alzheimer hastalığı, parkinson hastalığı, nörogelişimsel hastalıklar.
Çocuk sağlığı sorunları: Düşük doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit, bronşit ve zatürre gibi solunum hastalıkları, zeka geriliği.

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.