ManşetEkoloji

Greenpeace: Türkiye’nin yüzde 87’si kirli hava soluduğunu düşünüyor

0

Türkiye’de yaşayanların yüzde 87’si camlarını açtığında temiz hava alamamaktan şikayetçi. Greenpeace Akdeniz’in IPSOS ile birlikte hazırladığı “Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı” adlı kamuoyu araştırması, hava kirliliğin gündelik hayatımızı nasıl etkilediğini gözler önüne serdi. 

Türkiye genelinde 12 ilde 2 bin kişi ile görüşülerek hazırlanan kamuoyu araştırması son derece çarpıcı gerçekleri ortaya çıkardı. Hava kirliliği hakkındaki sorulara verilen dikkat çekici yanıtlar şöyle:

  • “Çevre kirliliği” denildiğinde görüşülenlerin aklına ilk sırada (yüzde 52) hava kirliliği geldiği görülüyor. Bunu ortam kirliliği (sokakların, yolların kirliliği) takip ediyor (yüzde 19).
  • Her 10 kişiden 9’u hava kirliliğinin sağlığımızı olumsuz etkilediğini dile getiriyor. Bu kişiler hava kirliliğinin astım, KOAH, bronşit gibi solunum ve akciğer hastalıkları ile kalp&damar ve kanser hastalıklarına neden olduğunu düşündüklerini belirtiyor.     

Yüzde 80, hava kirliliğinin arttığını düşünüyor

  • Her 10 kişiden 8’i hava kirliliğinin önceki yıllara göre kötüleştiğini söylüyor. Bu kişiler, yaşadıkları şehrin havasının sağlıklarına olan etkisinden endişlendiklerini belirterek, hava kirliliğinin de hava durumu gibi ölçümlerinin düzenli yapılıp, yayımlanmasını talep ediyorlar.
  • Görüşülenlerin yüzde 87’si pencereyi açtığında temiz hava alamadığını, kömür kokusu soluduğunu dile getiriyor. 

Yüzde 85, aile içi gerginliği artırdığını düşünüyor

  • Görüşülenlerin yüzde 85’i hava kirliliği nedeniyle tarım alanlarında verimin düştüğünü, ormanlık alanların kuruduğunu ve artan stres ile uykusuzluğa bağlı olarak aile içinde gerginliği arttığını söylüyorlar.  
  • Hava kirliliği aynı zamanda olumsuz duygulara da neden oluyor. Görüşülen her 2 kişiden 1’i hava kirliliğinden endişelenirken, her 10 kişiden 4’ü hava kirliliği nedeniyle üzülüyor ve korkuyor.

En büyük sebep Partikül Madde 2.5

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy, hava kirliliğinin en temel nedenlerinden birinin insan kaynaklı faaliyetlerden ortaya çıkan “Partikül Madde (PM) 2.5” olduğunu belirterek konuyla ilgili şunları dile getirdi:

Halk sağlığı açısından en büyük tehlike olan PM2.5, tüm Türkiye’de yalnızca 69 istasyon tarafından ölçülmektedir. ‘Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği’, PM2.5 için herhangi bir yasal limit tanımlamamıştır. Hava kalitesi izleme mekanizmalarında kapasite artırımı ve PM2.5 yasal limitinin belirlenmesi, acil müdahale tedbirleri ve koruma bölgelerinin belirlenmesi için önem teşkil etmektedir.

Hava kirliliği hakkındaki gerçekler

Greenpeace’in hava kirliliğine dair hazırladığı bilgi notuna göre hava kirliliği hakkındaki bazı gerçekler ise şu şekilde:

  • Sağlık Etkisi Enstitüsü’ne göre, 2019 yılında dünyadaki insanların yüzde 95’i partikül madde açısından güvenli olmayan hava soludu.
  • Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dış ortam hava kirliliğinin dünyada her yıl 4.2 milyon insanın erken ölümüne neden olduğunu belirtiyor. 
  • Çevre Mühendisleri Odası raporuna göre Türkiye’de son 15 yılda atmosferdeki partikül madde kirliliği düzenli olarak artıyor ve başta büyükşehirlerde yaşayanlar olmak üzere 60 milyon kişi kirli hava soluyor.

2018’de 40 bin kişinin erken ölümüne sebep oldu

  • Greenpeace tarafından yayımlanan “Toksik Hava: Fosil Yakıtların Bedeli” adlı rapora göre fosil kaynakların kullanımı sonucu atmosfere yayılan, PM2.5, ozon ve azot dioksitin neden olduğu hava kirliliği tahmini olarak 2018 yılında, Türkiye’de ortalama 40.000 kişinin erken ölümüne neden oldu. 
  • Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hava kirliliği ölçümleri ve ölüm istatistikleri kullanılarak yapılan analize göre, Türkiye’de 2017 yılında hava kirliliği trafik kazalarından 7 kat fazla can aldı.
  • 2017 yılında hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği limit değerlere indirilseydi ülkemizde yaşanan ölümlerin yaklaşık %13’ü önlenebilirdi.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.