The Pill, 10 Ocak – 23 Şubat 2019 tarihleri arasında Faslı sanatçı Soufiane Ababri‘nin « Memories of a Solitary Cruise » başlıklı Türkiye’deki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.
Serginin başlangıç noktası, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2015 yılında yapılan bir kamuoyu yoklama araştırmasına dayanıyor. Bu araştırmanın içeriğinde, Cumhuriyetçilerin %30’unun ve Demokratların %19’unun Disney’in Aladdin karakterinin kurgusal ulusu olan “Agrabah’ı’’ bombalamayı desteklediklerini belirtiyorlar.Anket, Donald Trump seçmenlerinin %41’inin, Agrabah’ın bombalanmasını desteklediğini vurgulayarak, desteğin seçmenin en eğitimsiz olduğu bölgelerden orantısız alındığına dair de kanıtlar sunuyor.
Bu trajik-komik haber birdenbire kolektif inanç mekanizmalarının gücünü açığa çıkarır ve bu durumda egzotizmin “egzotik öznenin” algılanış biçimini nasıl etkilediği ve nasıl öteki olarak kabul gördüğünü sorguluyor. Soufiane Ababri, Batılı bir izleyicinin gözünde egzotizmin nasıl olması gerektiğine dair çok katmanlı bir yapıyı yıkmak için parodik araçları kullanıyor. Sanatçı, Edward Said’in 1978’de yayınlanan ve 20. yüzyılın en etkili akademik kitaplarından biri olarak bilinen ‘Oryantalizm’ gibi yapıtlarda dolaşıyor. Bu makalede Said, “Doğu’nun Batı bilginliğini inceliyor. Özellikle Arap İslam dünyasında, Batılıların bu bölgedeki ilk bilinirliklerinin ön yargılı olduğunu ve İslam dünyasında Batı sömürge politikasını kolaylaştıran ve destekleyen yanlış ve kalıplaşmış bir “ötekilik” vizyonunu öne sürdüğünü savunuyor.
Ababri, Türk ata sporu olan güreş geleneğinden oldukça etkileniyor. Öyle ki bu geleneğin Türkçe’de herhangi bir anlam karmaşasından yoksun olup, erilliğin emin, güçlü bir duruş ve oldukça hetero-normatif bir sosyal yapı tarafından sağlanması onu son derece büyülüyor. Güreşçinin prototipik figürü̈,Türkçe literatürde Queer teorilerini yeniden gözden geçirmek için bir pencere olabilir mi?
Dahası, bu referanslar arasındaki oyunbaz diyalog, tahakküm mekanizmalarının karmaşıklığını ortaya çıkarmayı ve Kuzey ve Güney ülkeleri arasındaki mevcut uzun süren sürtüşmeleri de ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.
Sergi, daha önce görülmemiş ölçeklerde sanatçının yeni yatak yapıtlarını, performatif bir video çalışmasını ve seramikten yapılmış yeni bir heykeli de dâhil olmak üzere yeni eserlerini bir araya getirecek.
Soufiane Ababri, 1985’te Rabat, Fas’ta doğdu. Paris ve Tangier’de yasıyor ve çalışıyor. Soufiane Ababri “yatak işleri” ile biliniyor ve bir yatakta yatarken kâğıt üzerinde çalışıyor.Özünde, çelişkilerinin yansıması olmayan gerilimlerle kapsanan bir toplumun kararsızlığını değil, tamamlayıcılığını inceliyor. Onun mirası, kişisel ve samimi olayların katmanı üzerine katman tarafından inşa edilen kendi hikâyesinde yatmaktadır. Bir sosyoloji aşığı Ababri’nin çalışmasının bütün bedeni ‘görünme’ fikri ile oyun oynuyor: Sanatçı, kendi eşsiz algısını birleştiren içeriden bir göz gibi dünyayı, paylaşılan temsillerini ve kabul edilen sosyal gerçekliklerini, Pers minyatürlerini anımsatan ve onların incelikli oyunları ile neyin gizlendiğini ve neyin ortaya çıkarıldığını gözlemliyor.
Soufiane Ababri, Ecole Superieure des Beaux-Arts de Montpellier’den lisans, Ecole Nationale Superieure des Arts Decoratifs (Paris) ‘den bir master diplomasına ve Ecole des Beaux-Arts de Lyon’dan da bir diplomaya sahiptir. Çalışmaları kısa bir süre önce Londra, Paris, Meksika, Montpellier, Lyon, Montrouge, Vitry, Bourges, Tours ve Rabat’ta sergilenmiştir.
.
(Yeşil Gazete)