Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), dünyada 30 binden fazla, Türkiye’de ise dün itibarıyla 168 kişinin kişinin ölümüyle sonuçlanan koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı alınan tedbirlere ilişkin açıklama yaptı. Pandemiye karşı alınan önlemlerin yetersiz kaldığı mesleklerden birinin gazetecilik olduğunu belirten Sendika, “Hemen her gün korona testi pozitif çıkan bir meslektaşımızın haberini alıyoruz” bilgisini paylaştı.
“Ekranlara doktor çıkartmak için yarışan televizyon kanalları acaba çalışanlarını yeteri kadar düşünüyor mu?” diye soran TGS, reyting ve reklam geliri uğruna kimsenin gazetecileri tehlikeye atma hakkının olmadığının altını çizdi.
‘Virüsle mücadele işçileri kapsamıyor’
Medya patronlarına “Konuklar kanallara telekonferans araçları ile uzaktan bağlanmalı, sokak röportajlarına çıkılmamalı, medya binalarında her gün ateş ölçümü yapılmalı, fiziksel mesafe kurallarına uygun çalışılmalıdır” önerilerinde bulunan TGS’nin açıklaması şöyle:
Koronavirüsle mücadele kapsamında birçok önlem alınır, yurttaşlardan sokağa çıkmaması istenirken çalışmak zorunda olanlara yönelik bir tedbir henüz yok. Hâlâ milyonlarca insan her sabah kalkıp işe gitmek zorunda bırakılıyor. Virüsle mücadele maalesef işçileri kapsamıyor.”
‘Sunucu, kameraman, reji ekiplerinin canı yok mu?’
“COVID-19 salgınına karşı alınan önlemlerin yeterince kapsamadığı bir kesim de gazeteciler. Gazeteler, internet siteleri, televizyonlar kendilerince kimi tedbirler alsalar da bunun yeterli olmadığı görülüyor. Hemen her gün korona testi pozitif çıkan bir meslektaşımızın haberini alıyoruz.
Ekranlara doktor çıkartmak için yarışan televizyon kanalları acaba çalışanlarını yeteri kadar düşünüyor mu? Ailesine virüs bulaştırma riskini en aza indirmek için evine gitmeyen doktorlar televizyon kanallarında, stüdyolarda geziyor. Sunucuların, kameramanların, reji ekibinin canı yok mu?”
‘Reyting uğruna gazetecileri tehlikeye atmayın’
“Elbette haberi halka ulaştırmak için çalışacağız, elbette uzman kişilerin fikirlerini topluma ulaştıracağız. Ancak bunu yaparken kendi sağlığımızı da düşünmek zorundayız. Reyting uğruna, reklam geliri uğruna kimsenin gazetecileri tehlikeye atma hakkı yok.
Televizyon kanalları, gazetecilerin sağlığı için tedbirlerini bir an önce en üst seviyeye çıkarmalıdır. Konuklar kanallara telekonferans araçları ile uzaktan bağlanmalı, sokak röportajlarına çıkılmamalı, medya binalarında her gün ateş ölçümü yapılmalı, fiziksel mesafe kurallarına uygun çalışılmalıdır. Ve en önemlisi dönüşümlü ücretli izin uygulamaları ivedilikle hayata geçirilmelidir.
İşverenler medya çalışanlarının sağlığını korumakla yükümlüdür.”