İklim KriziManşetTarım-Gıda

Tarım sezonunun iki aylık döneminde yağışlar yüzde 29 azaldı

0

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de su/tarım yılı ekim-kasım yağışları 107,7 milimetre ölçüldü. Buna göre, 2022 su/tarım yılı iki aylık yağışlarının, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 29 azaldığı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 arttığı tespit edildi.

Verilere göre, Türkiye geçen yılın su/tarım yılı 2 aylık döneminde 56,4, bu yılın su/tarım yılı 2 aylık döneminde ise 76,2 milimetre yağış aldı.

2022 su/tarım yılı 2 aylık yağışları Burdur, Konya, Aksaray, Karaman, Nevşehir, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye çevreleri ile Güneydoğu Anadolu’nun büyük kısmında normallerine göre yüzde 60’tan fazla azalırken, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa çevrelerinde bu oran yer yer yüzde 80’lerin üzerine çıktı.

Bu yılın su/tarım yılı iki aylık yağışları 15,8 milimetre ile en az Kilis‘te, 354,9 milimetre ile en fazla Rize’de ölçüldü. Normaline göre yağışlar 2 aylık dönemde sadece Kırklareli ve Tunceli’de arttı. Geçen yıla göre yağışlar 19 ilde azaldı.

2022 su/tarım yılı 2 aylık yağışları normaline göre en çok düşüş yüzde 62 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kayıtlara geçti. Bölgenin su/tarım yılı yağışları son 22 yılın en düşük seviyesinde kaydedildi. Yağışlar geçen yıla göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm bölgelerde artış gösterdi.

‘Kuraklığın etkisi açıkça görülüyor’

AA’ya konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Meteoroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Güven Özdemir, Türkiye’de kuraklığın hız kesmeden etkisini göstermeye devam ettiğini söyledi.

Kuraklığın devam edeceğe benzediğini dile getiren Özdemir, şunları kaydetti:

“Türkiye geneli 2021 su/tarım yılı yağışlarında kuraklığın etkisi açıkça görünmektedir. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da normalin altında yağış gerçekleşirken geçen yıla göre bu yıl kümülatif yağışta artış görülmektedir. Bölgesel olarak bakıldığında tüm bölgelerin normalin altında yağış aldığı görülmektedir. En fazla yağışın azaldığı bölge İç Anadolu Bölgesi olup yüzde 80’e varan yağış azalması söz konusudur. Aynı şekilde Orta Akdeniz, Güneydoğu Anadolu’nun güney kesimlerinde benzer yağış azalması gerçekleşmiştir.”

Küresel ısınma, mega kentler, göç, çarpık kentleşme…

Özdemir, tarım sezonunun verimsiz geçmesinde meteorolojik kuraklığın en büyük etken olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

“Dünya nüfusunun artması, mega kentlerin kurulması, çeşitli sebeplerden dolayı kentlere göçün artması, çarpık büyüme, sanayi devriminden sonra atmosferdeki sera gazlarının hızla artması ve buna bağlı olarak ısı adalarının atmosferde geniş alanları kapsaması küresel ısınmaya ve kirliliğe neden olmaktadır. Bu da beraberinde meteorolojik kuraklığı ön plana çıkarmaktadır. Yağış azalmakta, kuraklığın oluştuğu bölgelerde su rejimi hızla olumsuz olarak etkilenmektedir. Akarsularımız, nehirlerimiz buna bağlı olarak göl, gölet, barajlarımızda yeterli bu toplanamamakta ve kurumaktadır. Dolayısıyla meteorolojik kuraklık, hidrolojik kuraklığı ön plana çıkarmaktadır. Tarım alanları ve diğer ekili alanlar da tarımsal kuraklıktan dolayı çok büyük ölçüde zarar görmektedir.”

Tarım sektöründeki olumsuzluğun en önemli nedenlerinden birinin iklim krizi olduğunu ifade eden Özdemir, iklimin tarımdaki üretim seviyesinin en önemli belirleyicisi olduğunu kaydetti.

Güven Özdemir’in iklim şartlarının olumsuz etkilerinin azaltılması için tarım alanlarının sulama sistemlerinin modernize edilmesi gerektiğini belirtti: “Toplam sulanabilen yaklaşık 9 milyon hektar alanın hala 3 milyon hektarı sulanamamakta; sulananlar da büyük ölçüde ilkel sulama sistemi ile sulanmaktadır. Bu sistemle tarım alanları ülkemizdeki suyun yüzde 70’ini kullanmaktadır. 1 kilogram domates yetiştirmek için 200 litre su sarfiyatı söz konusudur.”

Özdemir’in alınması gereken tedbirlere ilişkin önerileri de şöyle:

  • Suyun korunması ve biriktirilmesi
  • Sulamanın etkin bir şekilde kontrol altına alınması
  • Ekim ve hasat tarihlerinin iklim şartlarına göre yeniden planlanması
  • Artan orman yangınları ile ilgili tedbirlerin alınması ve artırılması
  • Tarım alanlarının ve yerleşim alanlarının yeniden belirlenmesi ve seçilmesi için mikrometeorolojik ve klimatolojik şartların göz önünde bulundurulması.

 

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.