Kültür-Sanat

‘Solcu’ takım Dinamo Mesken’in hikâyesi Ankara’da sergileniyor

0

fft16_mf3269971Ankara’daki SALT Ulus, 27 Ocak’tan itibaren hayli ilginç bir seygiye ev sahipliği yapacak. 12 Eylül’de ‘solcu’ algısı olan adından dolayı kapatılan ve futbolcuları işkenceye maruz kalan, 1975’ta Bursa’nın ‘solcu semti’ Mesken’de kurulan amatör futbol kulübü Dinamo Mesken’in sıra dışı hikâyesi, Ege Berensel’in çok ekranlı video enstalasyonuyla SALT Ulus’ta. Sergide Berensel’in Gezi Direnişi ve futbol ilişkisini irdeleyen ‘Biber Gazı Oley!’ adlı kısa videosu da gösterilecek.

Görsel bir araştırma niteliğindeki ‘Dinamo Mesken’ sergisi, Türkiye futbol tarihinde adından dolayı kapatılmış yegâne kulüp olan Ertuğrulgazi Gençlik ve Spor Kulübü, namı diğer Dinamo Mesken’in hikâyesinin izini sürüyor.

Dev-Genç’liler ile Ülkücüleri bir araya getirebilecek kadar siyasetle futbolu ayrıştırmış ya da kaynaştırmış bir kulüp olan Dinamo Mesken, adını, 1970’li yıllarda Sovyetler Birliği ve Avrupa’da şampiyonluğa ulaşan Dinamo Kiev’den alır. Bu, 12 Eylül Darbesi’nin ardından “milli değerlere açıktan bir saldırı” olarak gösterilir; kulüp kapatılarak yönetici ve futbolcularından bazıları gözaltına alınır, işkenceye uğrar, yargılanır ve çeşitli cezalara çarptırılır.

Ege Berensel’in çok ekranlı video enstalasyonu, ülkenin travmalarından etkilenen bu amatör kulüp kadar, kurulduğu bölgenin toplumsal yapısı ile 12 Eylül askerî yönetiminin kentsel stratejilerini de inceliyor: 1960’lar Bursa’sının “solcu semti” Mesken’deki toplu konut alanı, göçmen aileler, mahalle dayanışması, karşıt görüşlerin futbol sahasında mücadelesi, siyaset-tapu ilişkisi, semte sonradan inşa edilen polis lojmanları… Berensel, semt sakinlerinin yıllar sonra kulübü tekrar kurmak için bir araya gelişini de takip ederek futbol üzerine geniş bir arşivsel sunum geliştiriyor.

Video enstalasyonuna, Mesken semtinin yanı sıra kulübün fotoğrafçısı olan ve 1980’de öldürülen Cemal Karadağ’ın fotoğrafları ile çoğunluğu 12 Eylül Darbesi’nden sonra kapatılmış olan amatör futbol kulüplerinin buluntu takım fotoğrafları eşlik ediyor.

Berensel’in Gezi Direnişi ve futbol ilişkisini irdeleyen ‘Biber Gazı Oley!’ (2014) adlı kısa videosunun da yer aldığı sergideki Tribün ve Duhuliye bölümü, Hikmet Ildız’ın 1950’lerin sonu ile 60’ların başında çektiği tribün fotoğraflarından; Görülmüş Kütüphane ise, 1978 ile 1982’de cezaevine futbol kitaplarının kapaklarıyla sokulmuş, üstünde “görüldü” damgası basılı iki kitaptan oluşuyor. Kapakların ardında, ‘Mahir Çayan: Bütün Yazılar’ ile Lenin’in ‘Paris Komünü Üzerine’ kitapları vardır!

Ertuğrulgazi Gençlik ve Spor Kulübü, Mesken semti gençlerinin bir spor kulübü kurmaya karar vermesiyle 1971’de, Tunçkanat Yeğin’in başkanlığı ve Bülent Merey’in antrenörlüğünde faaliyete başladı. Çeşitli branşlarda amatör mücadele veren kulübün gözde branşı futbol oldu.

Sovyetler’in yanı sıra Avrupa’da da adından söz ettiren Dinamo Kiev, 1974-75 sezonunda, Avrupa Kupa Galipleri Kupası 3. Turu’nda Bursaspor ile eşleşerek 1-0 ve 2-0’lık galibiyetlerle turu geçti. Bursa’da gerçekleşen maçta, Sovyetler’den gelen bu önemli takımı izlemek üzere tribünleri dolduran Meskenli gençler açıktan Dinamo Kiev’i destekledi. Dinamo Kiev’in hızlı ve atak futbolundan o kadar etkilenmişlerdi ki, Ertuğrulgazi’nin maçlarında tribünlerden “Dinamo Mesken” tezahüratı yükselmeye başladı. Kulüp artık her daim bu adla anılacaktı.

1970’lerin sonu ve 80’lerin başında ülkenin siyasi gündemi, taraftarlarının desteğiyle ayakta kalmayı başaran Dinamo Mesken’i de olumsuz yönde etkiledi. Takımın her deplasmanı olaylı geçti; 1976’da Kemalpaşaspor’la yapılan bir maçta futbolcu ve taraftarlar “Moskova dışarı!” sloganlarıyla ıslıklandı; kulüp binası polis baskınına uğradı. Emniyet’in bilgisi ve izni dâhilinde kulüp için toplanan para, 12 Eylül Darbesi’nin ardından “haraç” olarak nitelendi; bazı yönetici ve futbolcular yargılanarak suçlu bulundu. Kulübün federeliği iptal edildi.

2008’de Meskenspor adıyla yeniden kurulan kulüp, hâlen aktif olarak faaliyet göstermektedir.

Ege Berelsel:

Çalışmalarını Ankara’da sürdüren medya sanatçısı Ege Berensel 1968’de Muğla’da doğdu. Angela Melitopoulos ve Maurizio Lazzarato’nun da dahil olduğu Timescapes grubunun üyesi; medya aktivist kolektifi Vitopya ile Videfesta Medya Sanatları Festivali’nin kurucusudur. Berensel’in ‘Mü/hür’ (1992) ve ‘Panoptikon’ (1994) videoları, ulusal ve uluslararası festivallerde ödüllendirildi. ‘Orasıburası’ (2004) adlı üç ekranlı video enstalasyonu (VideA’yla) 2005-2006’da Kunst-Werke Institute for Contemporary Art’ta (Berlin), 2007’de Fundació Antoni Tàpies’te (Barselona) sergilendi. Bir diğer üç ekranlı video enstalasyonu ‘Türkü Söylemeyen Tepe’ (2007) ise 10. İstanbul Bienali’nde gösterildi. Berensel, Strazburg’ta (Çelenk Bafra’yla) Meeting Europe: Turkey: 35 Years of Video Art (2009) sergisinin; Ankara’da Videfesta’10 Uluslararası Medya Sanatları Festivali (2010) ile ‘Bellekmekan’ (2010), ‘Bizim Gibi Hırsızlar’ (2011) ve ‘Komşuluk X.0’ (2012) sergilerinin küratörlüğünü yaptı.

(Radikal)

You may also like

Comments

Comments are closed.