Muhalefet Janša’yı 2020’de iktidara geldiğinden beri demokratik kurumları ve basın özgürlüklerini baltalamaya çalışmakla suçluyor.
Golob, Pazar günü geç saatlerde destekçilerine seslenirken, “Hedefimize ulaşıldı. Bu, ülkeyi özgürlüğe geri götürmemizi sağlayacak bir zafer” dedi.
55 yaşındaki eski elektrik şirketi yöneticisi, seçimleri “demokrasi referandumu” olarak nitelendirerek “normalliği” geri getireceğine söz verdi. Covid-19’a yakalandıktan sonra tecritte olduğu evinden canlı yayın yapan yeni başbakan, “İnsanlar değişiklik istiyor ve bu değişiklikleri getirebilecek parti olarak bize güvenlerini ifade ettiler” diye konuştu.
Siyasi analist Miha Kovac’a göre, Golob’un zaferinde sivil toplum ve özellikle genç seçmenlerin oyu önemli fark yarattı.
Üç milyon nüfuslu ülkede 1,7 milyon seçmenin yaklaşık yüzde 70’i oy kullandı. 2018’deki son parlamento seçimlerinde, seçmenlerin yüzde 52’si sandığa gitmişti.
Sonuçlar, seçime yeni katılan Özgürlük Hareketi’nin, daha küçük merkez sol gruplarla koalisyon halinde bir sonraki hükümeti kurma olasılığının yüksek olduğu anlamına geliyor.
ABD eski başkanı Donald Trump‘ın hayranı olan 63 yaşındaki Janša, istikrar vaatleri üzerine kampanya yürütmüştü. Macaristan’ın sağcı Başbakanı Viktor Orban’ın da müttefiki olan eski başbakan, yaptığı konuşmada seçimin “göreceli kazananı”nı tebrik etti.
“Yeni hükümetin önünde birçok zorluk var, ancak görev süremiz boyunca barışçıl bir seyir için sağlam bir zemin hazırladık” diyen Janez Janša, Orban tarzında otoriter yönetime kayma suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Rakiplerine ve kamu medyasına baskı yaptığı, gazetecilere saldırılar düzenlediği ve devlet kurumları üzerinde kontrol sağlamak için kilit pozisyonlara sadık kişiler yerleştirdiği yönündeki haberler üzerine AB’nin incelemesine girdi.