Sivrihisar’daki ikinci siyanürlü havuza ‘ÇED Olumlu’ kararı verildi

Kararı duyuran CHP'li Utku Çakırözer, “Dünya koronavirüse karşı mücadele ederken Türkiye’de iktidar insan sağlığını, yaşam alanlarını, doğayı ve çevreyi tehlikeye atacak adımlar atmaya devam ediyor” dedi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetimindeki Koza Altın İşletmeleri’nin Eskişehir Sivrihisar’da yaşam alanlarının yakınına siyanürlü ikinci atık depolama tesisi yapmasını öngören projeye “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararı verildi.

Kararı duyuran CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Dünya yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında insan sağlığını korumak için mücadele ederken, Türkiye’de iktidar insan sağlığını, yaşam alanlarını, doğayı ve çevreyi tehlikeye atacak adımlar atmaya devam ediyor” dedi.

Köylülere gözdağı

Çakırözer, atık barajına karşı çıkan ve imza kampanyalarını örgütleyen köylülerin geçtiğimiz günlerde Jandarma tarafından Koza Madeni’nin şikayetleri üzerine ifadesinin alındığını söyledi.Ören, yaşanan olayı şu şekilde anlattı:

Şikayet üzerine jandarmaya gidip ifade verdik. Güya şirketin yol kenarındaki isim levhalarına zarar verilmiş. Ben burada dahi yokum. Oruç ağzımla Eskişehir’den gelip ifade verdim. Kamera kaydınız var mı niye bizi suçluyorsunuz diyoruz. Hiçbir şey söylemiyorlar. Amaçları belli. Halkın bu zehire karşı direnişini kesmek için gözdağı veriyorlar. Ama susmayacağız.

Eskişehir Alpu Ovası’nda yapılmak istenen kömürlü termil santral projesine geçtiğimiz hafta Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun verdiği ret kararını hatırlatan Çakırözer, atık barajına karşı da Eskişehirlilerin mücadele vereceklerini söyledi.

’40 hektar mera alanı yok olacak’

“Yüzlerce itiraz dilekçesi görmezden gelinerek ÇED raporu yangından mal kaçırır gibi onaylandı” ifadelerini kullanan Milletvekili, atık barajına karşı çıkma gerekçelerini ise şu şekilde sıraladı:

  • Altını ayıklarken siyanür ile birlikte kurşun, kadmiyum çinko bakır ve cıva gibi zehirli ağır metaller doğaya karışacak ve geri dönüşü olmayan çevre felaketleri doğacak.
  • 40 hektar mera alanı yok olacak. Hayvancılık yapılamayacak.
  • İçme ve kullanma suları kaynakları ve rezervleri tehlikeye girecek
  • Kaymaz Mahallemizden diri fay hattı geçtiği için olası bir depremde bu barajlarda taşma, çökme ve yarılma ihtimali çok büyük.
  • Tüm bu gerekçelerle oluşacak çevre kirliliği kentimizin toplum ve çevre sağlığını tehdit edecektir.

 

 

 

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR