Manşetİfade ÖzgürlüğüKadın

Silvia Federici ve Angela Davis’ten Aysel Tuğluk’a özgürlük mesajı

0

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmekte iken tutuklanan, beş yılı aşkın süredir Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan ve cezaevinde demans teşhisi konulan Aysel Tuğluk’a feminist yazar, filozof ve akademisyen Silvia Federici ile feminist yazar, aktivist ve akademisyen Angela Davis’ten destek geldi.

‘Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın‘ın imzasıyla başlayan ve kısa sürede 54 ülkeden 6 bin kadının imzasına ulaşan kampanya kapsamında Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çeken Federici ve Davis, Aysel Tuğluk’un bir an önce serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Silvia Federici:  Aysel Tuğluk hayranlığımızı, saygımızı ve özgür olmayı hak ediyor

Silvia Federici’nin çağrısı şöyle:

“Aysel Tuğluk’un devam eden tutukluluğu karşısında öfkelerini dile getiren 1000+ kadınla dayanışma içinde olduğumu ifade etmek için buradayım. Onun tek suçu on yıllardır süren silahlı çatışmaya barışçı çözüm talep etmektir.

Sadece ülkelerinde, ata topraklarında özgür insanlar olarak yaşamayı amaçladıkları için hapiste olan yeni Kürt kadınlar kuşağı ve müttefikleri ile tam dayanışma içindeyim. Erdoğan rejimine ve “barış süreci” denilen süreci bozmasına karşı çıktıklarını ifade etme cesaretini gösteren Aysel gibi kadınların cezaevinde tutulmasını kabul edemeyiz.

Aysel parlamentonun demokratik olarak seçilmiş bir üyesiydi ve Kürt halkının liderlerinden olduğunu kanıtlamış biridir. Hapse atılmış olması gerçekten de skandaldır. Mahpusluğunu daha da büyük bir eziyet haline getiren ve daha da kabul edilmez kılan; ölümcül bir hastalığa yakalanmış olması ve sağlığının hızla kötüleşmesidir. Bugün Türkiye’nin cezaevlerinde tutulmakta olan ölümcül derecede hasta birçok siyasi tutsak gibi Aysel Tuğluk’un da hemen salıverilmesi ve halkıyla yeniden kucaklaşması ve kendisine arkadaşlarının ve ailesinin bakmasına izin verilmesi şarttır. Yüzlerce ve yüzlerce genç kadına büyük esin kaynağı olmuş bir kadına böyle davranılmasını kabul edemeyiz. Aysel Tuğluk hayranlığımızı ve saygımızı hak ediyor. Aysel Tuğluk özgür olmayı hak ediyor.”

Angela Davis: Aysel Tuğluk zalimane ve insanlık dışı cezanın hedefinde

Angela Davis’in çağrısı ise şöyle:

“Kürtler için adalet istedikleri ve bölgedeki şiddetli çatışmaya barışçıl çözüm çağrısı yaptıkları için zulme uğrayan Türkiye’deki kız kardeşlerime desteğimi ifade etmek istiyorum. Yüzlerce Kürt kadının şiddet içermeyen politik eylemleri nedeniyle cezaevinde olmasını kabul edemeyiz.

Bu kadınlar arasında halkının seçilmiş temsilcisiyken yaptığı konuşmalar nedeniyle yargılanıp hüküm giyen Aysel Tuğluk gibi eski milletvekilleri de var. Aysel partisinin ilk eş başkanı, bir insan hakları savunucusu ve barış savaşçısıdır. Şimdi de hızla yaşamını söndüren tedavisi olmayan bir hastalığın pençesinde cezaevinde çürümeye mahkûm edilmektedir. Düzmece tıbbî raporlarla demir parmaklıklar arkasında tutulmaktadır.

İnsanî ilkelere göre Aysel Tuğluk’un dünyaya kendi yatağında ve sevdiklerinin arasında veda edebileceği evine dönmek üzere serbest bırakılması gerektiği açıktır. Aysel Tuğluk şiddete başvurmayan bir barış savaşçısı olduğu için bu zalimane ve insanlık dışı cezanın hedefinde. O yeni ve cesur Kürt kadın liderler dalgasının parçası. Aysel Tuğluk benim kız kardeşim ve ben her zaman kız kardeşlerimin yanında dururum.”

‘Yaşama hakkına sahip çıkıyoruz’

‘Aysel Tuğluk’a Özgürlük’ için yola çıkan, ABD, Almanya, Finlandiya, Hindistan ve Lübnan gibi dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden ve Türkiye’nin her köşesinden binlerce kadın da Aysel Tuğluk’un yaşadığı ağır hastalığa ilişkin yetkili sağlık kurumlarının hazırladığı ‘cezaevinde kalamaz’ raporlarının dikkate alınması, Tuğluk hakkında hukuka, insan haklarına uygun bir karar verilmesi ve derhal serbest bırakılarak tedavi olmasının sağlanması taleplerini yinelediler. Aysel Tuğluk İçin Binlerce Kadın tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Hasta mahpusların tahliyesi ulusal ve uluslararası mevzuatın ve sözleşmelerin gereğidir. Herkesin evinde ve sevdiklerinin arasında yaşama ve tedavi görme hakkı vardır. Hasta mahpusların sağlığa erişim haklarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.”

Sağlık hakkının, yaşama hakkı ile bir bütün olduğunu ve yaşama hakkına sahip çıktıklarını belirten kadınlar açıklamalarında, “Adalet Bakanlığının ve Adli Tıp Kurumunun siyasi saiklerle değil bilimsel raporlar temelinde, hukuka ve insan haklarına uygun biçimde hareket etmesinin zorunluluk olduğunu hatırlatıyoruz” dediler.

Kadınlar Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumu’na dilekçe yolladılar

Aysel Tuğluk’un cezaevinde kapalı kalacağı her günün hastalığının daha ağır bir seyir almasına ve sağlığının geri dönülemez biçimde zarar görmesine yol açtığına da değinilen açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı:

“Biz kadınlar, başta Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumu olmak üzere tüm kurumlara hukuki ve etik görevlerini ve Aysel Tuğluk’un hayatıyla ilişkili sorumluluklarını hatırlatmak için dilekçelerimizi yolluyoruz ve bu hukuksuzluğu görünür kılmak için eylemlerimize ve mücadelemize devam ediyoruz. Sizleri de bu sürecin takipçisi ve destekçisi olmaya çağırıyoruz.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.