DünyaEditörün SeçtikleriManşet

Şili, ilerici yeni metne karşı diktatörlük dönemi anayasasını seçti: Yeni taslak daha ‘yumuşak’ olacak

0

Şili‘de 41 yıl önce askeri diktatörlük yönetimi tarafından hazırlanan mevcut Anayasa’nın yerine geçecek taslak, halk referandumunda ezici çoğunlukla reddedildi.

Yeni Anayasa’ya destek yüzde 38′de kalırken halkın yüzde 62‘si ‘hayır’ oyu verdi.

Pazar günü gerçekleştirilen halk oylamasında ‘hayır’ sonucu çıkacağı beklenmesine rağmen, ‘diktatör Augusto Pinochet tarafından hazırlatılan anayasaya karşı demokratik bir çaba’ olarak tanıtılan yeni planın neredeyse 24 puanlık bir fark ile reddedilmesi beklenmiyordu. Yenilgiyi öngören anketlere rağmen analistler, dünyanın en ilerici anayasalarından biri olacak ve Güney Amerika ülkesini kökten değiştirecek olan anayasanın reddi için bu kadar büyük bir marj öngörmemişti.

Muhalifler, sonuçların açıklanmasının ardından başkent Santiago’da sokaklara çıkarak kutlama yaptı.

Fotoğraf: Ailen Diaz / Reuters

Yeni Anayasa kampanyasının sözcüsü Karol Cariola, Pazar gecesi geç saatlerde Santiago şehir merkezinde yenilgiyi kabul etti, ancak yeni bir metin taslağı hazırlama yetkisinin yürürlükte kaldığını da vurguladı.

Fotoğraf: Cristobal Escobar / AP

Hükümeti büyük ölçüde yeni Anayasa metnine bağlı olan Başkan Gabriel Boriç, sonuçların Şili halkının “anayasal öneriden memnun olmadığını” açıkça gösterdiğini söyledi.

Fotoğraf: Matias Basualdo / AP

Yeni anayasa için sıkı bir şekilde lobi yapan Boriç, ‘bu ret kararından dersler çıkaran başka bir metin’ hazırlamak için kongre ve toplumun farklı kesimleriyle birlikte çalışacağını söyledi:

“Halkın sesine kulak vermeliyiz. Sadece bugün değil, yaşadığımız son yoğun yıllarda da. Bu gizli öfkeyi görmezden gelemeyiz. Liderlerin bizi ülke olarak birleştiren yeni bir öneriye ulaşmak için daha ​​kararlı, daha fazla diyalog ile, daha fazla saygıyla çalışması gerek.”

Gabriel Boriç, Pazar günü referandumda oy kullanırken. Fotoğraf: Andres Poblete /AP

Eşit sayıda kadın ve erkek delegelerden oluşan bir kurulla yazılan ve Şili’yi çok uluslu bir devlet olarak nitelendiren yeni metin, özerk Yerli toprakları tanıyor ve çevre, cinsiyet eşitliği gibi konulara öncelik veriyordu.

Şilili siyasi liderler, ülkenin 1973-1990 diktatörlüğünden kalma anayasanın değişmesi gerektiği konusunda hemfikir olsa da yeni bir metin yazmak  ülkenin siyasi arenasında zorlu müzakerelerin konusu olacak.

Fotoğraf: Cristobal Escobar / AP

Sonuç üzücü

Yeşil Gazete‘ye süreci değerlendiren Anayasa hukukçusu Dr. Serkan Köybaşı‘na göre Boriç’in söylediği gibi yeni bir taslak hazırlanırsa bu yeni metin, dün reddedilenden çok daha yumuşak bir dönüşüm vaat edecek bir metin olacak.

Gabriel Boric, La Moneda Cumhurbaşkanlığı sarayında telefonla konuşurken. Fotoğraf: Luis Hidalgo / AP

Reddedilen taslağın yazılmasında yaşanan sürecin demokratik anayasa yazım yöntemlerinin bir örneğini ortaya koyduğunu belirten Köybaşı, sonucu ‘üzücü‘ olarak değerlendiriyor ve şunları söylüyor:

Bolivya ve Ekvator‘un ardından doğanın anayasal hak sahibi olarak tanımlanması açısından da çok önemliydi. Aynı şekilde sosyal haklar, kadın hakları ve yerli halkların hakları açısından da son derece ilerici ve yol göstericiydi.

Ancak anlaşılan Şili halkı fazla ilerici buldu ve onun yerine Pinochet anayasasını korumayı yeğledi. Elbette bunda, bu anayasadan fayda sağlamaya devam eden sağ sermaye kesiminin propagandası da etkili oldu.”

Fotoğraf: Cristobal Escobar / AP

Anayasa yapımı süreçlerinde demokratikliğin önemine vurgu yapan Köybaşı  şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Anayasa yazan kurucu meclislerin, her ne kadar demokratik yollarla seçilmiş olsalar da halkın genelinin endişelerini ve eğilimlerini daima göz önünde bulundurması gerekir. Aksi takdirde Şili’de olduğu gibi referanduma sunulsa dahi reddedilebilir. Eğer taslak referanduma sunulmadan yürürlüğe girerse veya 1982’de olduğu gibi antidemokratik bir süreçle referanduma sunulursa da birleştirici olmaktan ziyade ayrıştırıcı bir etki gösterir.”

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.