Sanırım 1990′ ların sonları idi. 20 yaşlarındaydım. Kaş’ ta bir Fransız restoranında çalışıyor, gece paydos edince kumpir-süt alıp meydandaki duvara gidiyordum. Burada genelde Olga ile oturup sohbet eder, sonra eve giderdim.
Olga. Aslen Adıyaman’ lı, o sırada 50 yaşlarında, altında bez bir pantol üstü çıplak, eski edebiyat öğretmeni, Amerika’ da uzun yıllar kalmış kocaman bonus saçlı, ilginç mi ilginç bir abimiz. İsmi neden Olga’ dır bi kendi bilir. Edebiyat öğretmeni ama öğretmenlik yapmaz, zaten düzenin sahipleri de onu öğretmen olarak istemezler.
Benim bir kız arkadaşım var o aralar, Olga da kadınlara çok bozuk. Bana sürekli kadınları kötülüyor, belki boş zamanlarımda onla değil kızla sohbet etmeme kızıyor. Yine bir gün böyle “kadınlar şöyledir, böyledir, en iyisinin köküne kibrit suyu” diyordu da ben pek dinlemiyordum. Umarsızlığımı görünce baktı baktı ve beni en kızdıracak, damarıma en derinden basacak lafı aradı. Rakılı kafayla da yüzüme dedi “sen Yaşar Kemal’ in bir kitabını bile okumamışsındır ülen!”
Bilen bilir ben neredeyse hiç küfür etmem. Bana küfür, seksist saçmalık gibi gelir. Ama kendim bile anlamadan ağzımdan “s..tir git Olga” lafı döküldü. Yanından kalkıp ileri oturdum. Çok iyi biliyordu Yaşar Kemal’ in tüm romanlarını, bazılarını defalarca okuduğumu ve onun büyük hayranı olduğumu. Damarıma iyi yerden basmış, gerçekten kızdırmıştı. Baktı baktı, şöyle bir bağırdı, “İnce Memed okumakla Yaşar Kemal okunmuş olmaz, Hüyükteki Nar Ağacı‘ nı okudun mu?”
Dedim “evet”
Peki, “Yer Demir Gök Bakır”
Buna evet demedim. Kumpir dolu kaşığı ağzıma götürürken kaşık yolda kaldı. Yan bir bakış attım “yuh, herhalde” dercesine. Anladı.
“Al Gözüm Seyreyle Salih”
“Evet, hem de tüm hayal anlatımları dâhil”
“Teneke?”
“Eveeet”
Durdu, durdu. “Peki, nasıl bitiyor teneke? Anlat bakalım..”
Anlattım, o da katkı yaptı. Teneke’ den sohbet devam etti. Hem hızla çok kızdırmış hem hızla gönlümü almıştı. O hocaydı ben çocuktum ne de olsa…
Olga birkaç yıl önce, Yaşar Kemal de dün Hakk’a yürüdüler.
Biri büyük yazar, diğeri küçük sokak adamı
İkisi de edebiyat aşığı,
Yukarıda buluşup rakı masasını kurmuşlardır bence çoktan. Yaşar Kemal Olga’ nın hikâyesini dinliyor ve bu hayattan yeni bir İnce Memet çıkarıyordur büyük ihtimal.
Keyifleri bol, toprakları nemli olsun…
Hakan Ozan Erzincanlı
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…