ManşetTürkiye

Sedat Peker’den son video: Gazeteci, Kürt iş insanları cinayetleri, uyuşturucu trafiği

0

Yaklaşık bir aydır internette paylaştığı videolarıyla Türkiye’nin gündemine oturan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in son paylaşımında Uğur Mumcu, Kürt iş insanları ve Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetlerine ve son Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım’ın uluslararası uyuşturucu ticaretinde rol aldığına ilişkin söyledikleri Türkiye gündemine oturdu.

90’lı yıllarda, özellikle de 1992-93’te Türkiye’de Kürt kökenli iş insanlarına yönelik gerçekleşen faili meçhul cinayetler artmış; Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu  24 Ocak 1993’te Ankara’daki evi önünde arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmiş; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde muhalif gazeteci Kutlu Adalı 6 Temmuz 1996 tarihinde Lefkoşa’daki evinin önünde gerçekleşen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Bu cinayetlerin tamamı halen aydınlatılmış değil.

 

Yedinci videosunu dün sabah saat 07:30’da, farklı bir mekandan yayınlayan Peker, mekan değişikliğini “Türkiye’den kalabalık misafirler geldi. Devletimizi işin içine kattılar, o yüzden yer değişikliği yaptık” ifadeleriyle açıkladı.

Uğur Mumcu cinayeti

Sedat Peker, yedinci videosunda bu cinayetlerden bahsederken eski Emniyet Genel Müdürü, DYP ve DP eski başkanı, eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı işaret etti ve şunları söyledi:

“Uğur Mumcu bence şehittir. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Hep terör bölgelerinde uyuşturucu tarlaları olur ve silah ticareti. Şehit olduğunda yanına ilk gelen kim? Mehmet Ağar. Katil hep ilk gelir. Ve eşine diyor ki: Ben buradan bir tuğla çekersem devlet aşağıya iner.”

Mumcu öldürülmeden önce, Türkiye’deki polis-mafya-siyaset arasındaki ilişkileri araştırıyordu.

Sakarya-Hendek Bolu üçgenindeki faili meçhul cinayetler

Tansu Çiller’in Başbakanlığı sırasında, 1993 ile 1996 yılları arasında aralarında Behçet Cantürk, Fevzi Aslan ve yeğeni Şahin Aslan, Savaş Buldan, Hacı Karay’ın da bulunduğu çok sayıda Kürt iş insanı kaçırılarak öldürülmüş, cesetleri Sapanca-Hendek-Bolu üçgenine atılmış halde bulunmuştu. O döneme ilişkin 67 Kürt işadamının “derin devletin suikast listesinde” olduğu öne sürülüyor.

2018’de eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın‘ın yaptığı açıklamalar sonrası İstanbul Özel Yetkili Savcısı Hakan Karaali, konuyla alakalı dört dosyayı yeniden incelemeye almıştı.

Sedat Peker videosunda, aynı dönemde Türkiye’de uyuşturucu işi yapan herkesin Mehmet Ağar’ın arkadaşı olduğunu öne sürerek ‘”Mehmet Ağar’ın Emniyet Müdürü olduğu dönemde en iyi arkadaşları Behçet Cantürk, Hüseyin Baybaşin, Savaş Buldan. ‘Kürt iş adamları’ diyorlar. Hayır. Hepsi uyuşturucu işi yapıyordu. Hepsinden para aldı, hepsinin işini halletti.” ifadelerini kullandı.

Kutlu Adalı cinayeti

Sedat Peker’in videosundaki en dikkat çeken konulardan biri de Mehmet Ağar ve Korkut Eken‘i Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’nın cinayetiyle suçlaması oldu. Peker bu cinayeti işlemesi için kendisine başvurulduğunu ancak kendileri yapamayınca cinayetin başkaları tarafından işlendiğini anlattı

“Biz o zamanlar Korkut Eker, Mehmet Ağar hepimiz beraberiz. Genelde bana iş adamlarını yönlendiriyorlar, fail-i meçhullerden ziyade… Kıbrıs’ta bir adam var. Bu adam Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor. Bana iki tane profesyonel isim lazım. Abi ben sana kendi öz kardeşimi göndereceğim sana. Atilla Peker’i söyledim. Çok iyidir bu işte, uzmandır. THY’den bakabilirler Korkut Eker ve Atilla Yıldırım bu cinayetlerden çok daha önce gittiler. Aradan zaman geçti, döndüler 3-4 gün sonra. Korkut abi ile konuştuk, dedi ‘tekrardan gideceğiz.’ Sonra orada başka bir bunlara bağlı ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abi ile, ‘Halloldu’ dedi. Ben öldürsek öldürdük derdim, çünkü zaman aşımına girdi. Yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Yav adam temiz adam. Rumlara falan ülkeyi satacağı yok adamın. Hep böyle yapıyorlar, vatanseverlik vatanseverlik milleti coşturuyorlar herkesi birbirine sokuyorlar.”

Adalı, 6 Temmuz 1996’da cinayete kurban gitmeden hemen önce çok değerli tarihî eserlerin kaçırıldığı St. Barnabas Kilisesi ve İkona Müzesi‘nde gerçekleşen silahlı soygunu araştırıyordu. Adalı, soygunun hemen ardından yayımladığı haberinde, söz konusu soygunda KKTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’na bağlı resmî araçların kullanıldığını yazmıştı.

KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’la ilgili yazdığı bir yazı yüzünden evi kurşunlanan, Ada’daki paramiliter örgütleri kaleme alan Kıbrıslı gazeteci tehdit edildiğini açıklamış; ancak kendisine koruma verilmemişti.

Uluslararası uyuşturucu cinayeti

Venezuela‘nın yeni uyuşturucu güzergâhı olduğunu belirten Peker, eski Başbakan ve AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım‘ın oğlu Erkan Yıldırım‘ın Venezuela ziyaretlerine dikkat çekti:

“Kokain, önceden Kolombiya üzerinden geliyordu. En son 4 ton 900 kilo geçen sene 9 Haziran’da yakalandı. Daha sonra yeni bir güzergâh çalışması. ABD’de uyuşturucuyla mücadele çok güçlü ve baskın karakter. Orada sistemi döndüremeyeceklerini anlayınca 800 kilometre Venezuela ile sınırları var. Kolombiya’dan oradan geçirmek çok kolay, yeni adres… Buraya döneceğiz bir de bize gelen kokainler diyorsunuz ya. Avrupa’da kokainin fiyatı çok ucuz, 45 bin eurolarda kilosu. Türkiye’de çok pahalı, esas pahalı olan yer Orta Doğu.

Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergâh kurmak için Venezuela’ya kim gitti? Eski başbakanımız sayın Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım bey. Bu senenin başında ocak ayında gitti 4 gün kaldı, şubat ayında gitti 4 gün kaldı. Karakas Limanı var oradan kuru yük gemileri direk Türkiye’ye gelebiliyor ama konteyner gemileri Dominik üzerinde durma yapıp o şekilde devam edebiliyor. Yani esas gelen kokainler Dominik üzerinde de çok yakalanmaya başlayacak. Yeni güzergâh burası”

Halil Falyalı

Kıbrıs’ta otel ve kumarhaneler sahibi Halil Falyalı’nın adadaki uyuşturucu kaçakçılığının merkezinde olduğunu söyleyen Peker, “Kokain bu şekilde Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra 30-35 metrelik yatlarla uzun yolculuk yapabilen 500 ton -2 ton kokainle o şekilde dağılır. Özellikle ama Suriye Lazkiye üzerinden de yapılıyor. Şimdi para trafiği nasıl oluyor?

Kıbrıs Halil Falyalı, tüm para trafiği buradan dönüyor. Halil Falyalı’nın Türkiye’de 10 tane dosyası var. Neden onu Türkiye’ye getirmiyorsunuz? Tüm bahis işi onlardan geçiyor. Devletin resmi raporlarında da var. Başka ülkeler de uyuşturucu sevkiyatından almak istiyor onlar da alamıyor” dedi.

Erkan Yıldırım ile Falyalı arasında ilişki olduğunu da öne süren Peker şunları  söyledi:

Erkan Yıldırım Kıbrıs’a gittiğinde Halil Falyalı’nı ya oteli ya da onun bazı casinolar onun, onun misafiri. Ben Binali Bey’in böyle bir organizasyon içinde olduğunu düşünmüyorum ancak ilk zamanlar Erkan Yıldırım’la ilgili çektikleri kasetleri, kumar kasetleri değil, rüşvet şeydir, bu işe yönlendirdiler ve bu işin aparatı haline getirdiler.”

Mehmet Ağar’ın bu kokain ticaretinin tam ortasında olduğunu iddia eden Sedat Peker, Bakan Süleyman Soylu’ya da seslenerek, “Sülüman, hadi sen bizim şu arkadaşları bir alsana, bana destek olacaklarmış diye 600 küsür kişiye dinliyorsun ya, bir alsana. Nasıl uyuşturucu hattı? Sayın savcı Kolombiya’ya, Venezuela’ya yazı yazacaksınız. O mal yakalandığı tarihten 3-4 ay sonra Erkan Yıldırım oraya geldi mi? Ocak ve şubat ayında Karakas limanına gidip özel bir bölüm kiralamak için görüştü mü, kiralandıysa kimin üzerine? Sevkiyat başladı. Pisliğin, pisliği iğrençsiniz. Uyuyan devi uyandırdınız.”

Süleyman Soylu’ya: Seni rezil rüsva edeceğim  

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen hafta bir tv kanalına çıkarak, kendini savunduğu programa da değinen Sedat Peker şöyle konuştu:  “Durmadan yalan, durmadan yalan. Şimdi televizyona çıkmışsın. Seni rezil rezil rüsva edeceğim. Üzülüyorum, utanmıyorum, mahcup oluyorum. Devletin bakanına inanan en fazla yüzde 9 çıkıyor. Yüzde 91 onun suç örgütü dediği insana inanıyor. Orada oturmuşun, vücut dili okuyanların hepsinin psikolojisi, suç üstü yakalanmış bir insanın ezikliği hali vardı üzerinde.

Gördüm resmini. Gazetecilere de bir atar yapmışsın ya girerken içeri Sülü. Diyorsun ki uyuşturucu satıcısıyla resmimi koymuşsun, “Bunlar yeni bir uyuşturucu yolu.” Ben sana Ben sana sizin kurduğunuz o uyuşturucu yolunu anlatacağım herkese. Daha çok konuşacağız. Artık parça parça değil, avuç içi kadar koparma dönemi geldi.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.