EmekManşet

Sağlıkçılarının iş bırakma eylemi başladı

0

Sağlık çalışanları, Tam Gün Yasası’nı, performansa dayalı ücret uygulamasını protesto etmek ve özlük haklarının korunması amacıyla iki günlük iş bırakma eylemine başladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, hekimlerin iki gün iş bırakma eylemine ilişkin olarak, ”Marjinal gruplar olabilir” dedi.

Hastanelerde sabah saatlerinde bildiriler dağıtılarak, servisler ve poliklinikler gezildi ve sağlık çalışanlarına eyleme katılım çağrısı yapıldı. Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde, iki gün sürecek iş bırakma eylemi kapsamında bahçede toplanan sağlık çalışanları, Kültür Merkezi önünde çadır ve sahne kurmaya başladı.

Diğer hastanelerde de saat 09.00’dan itibaren toplanmaya başlayan sağlık çalışanları, önümüzdeki saatlerde taleplerini içeren açıklamalarda bulunacak. Yarın da devam edecek iş bırakma eylemi sırasında, yatan ve acil hastalar dışında hizmet verilmeyeceği bildirildi.

Haydarpaşa’da çadır kuruldu

Sağlık çalışanlarının iki günlük iş bırakma eylemi çerçevesinde, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis’in yanına çadır kuruldu. Hastane girişine, üzerinde ”İş Güvencesi, Gelir Güvencesi, Can Güvenliği, Mesleki Bağımsızlık, Herkese Eşit Ücretsiz Sağlık İçin Bu Hastanede GöREV Var” yazılı pankart asan sağlıkçılar, hastanenin Acil Servisi yanına da ”GöREV Çadırı” kurarak, poliklinikler önünde çeşitli dövizler açtı.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, burada yaptığı açıklamada, sağlık çalışanları olarak parçası oldukları halkın sağlığından endişe ettiklerini belirterek, ”Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın, hizmeti üreten olarak bizleri de hizmetten yararlanan halkımızı da mağdur etmesini istemiyoruz” dedi. Demirdizen, her vatandaşın onuruyla çalışacağı, herkesin bir işinin olacağı, tehdidi olmayan güvenceli çalışma yaşamı istediklerini ifade ederek, taşeronlaşma, sözleşmeli çalışma gibi güvencesiz çalışma biçimlerini reddettiklerini kaydetti.

Demirdizen, iki günlük iş bırakma eylemince, Acil Servis ve yatan hastalar dışında hizmet verilmeyeceğini belirtti. Hastane doktorlarından Gastroenteroloji Bölümü Klinik Şefi Doç. Dr. Ayşe Oya Övünç de performans sisteminin kendilerini para için çalışır hale getirdiğini, bu sistemle hiç kimsenin yüreği ile iş yapar hali gelmediğini, bunun da yaygınlaştığını ve bu durumun hastalar için tehlike arz ettiğini söyledi.

Hastanenin Psikiyatri Bölümü Klinik Şefi Uzm. Dr. Mecit Çalışkan da hastalara daha iyi bakmak için burada olduklarını ve bunun mücadelesini verdiklerini belirterek, hastanın 5-10 dakikada muayene edilerek tedavi edilemeyeceğini, hastalara gerçek hekim gibi bakmak istediklerini, para için yapılan mesleğin meslek olmadığını dile getirdi.

”Şimdi de ‘jet hızıyla doçentlik’ çıktı”

Ankara Tabip Odası Başkanı Bayazıt İlhan, ”Şimdi de ‘jet yardımcı doçentlik’ çıktı. Geçen hafta Ankara İl Sağlık Müdürü aynı yöntemle yardımcı doçent oldu. Tüm bunlara itiraz ediyoruz ve kabul etmiyoruz” dedi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde, hastanede görev yapan asistanlar, öğretim üyeleri ve diğer sağlık çalışanlarıyla tıp fakültesi öğrencilerinin yanı sıra Ankara Tabip Odası yöneticileri, SES üyeleri ve Başkent Hastanesi, Ankara Hastanesi, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi olmak üzere bazı hastanelerden de katılımcıların olduğu bildirildi.

Bakan Akdağ: Küçük marjinal gruplar

Bakan Akdağ, milletvekili adaylarının tanıtımı için geldiği Erzurum’da, gazetecilerin sağlıktaki gündeme ilişkin sorusu üzerine, ”Sıkıntıya uğratacak bir faaliyet içerisinde olabileceklerine ben asla inanmıyorum. Küçük marjinal gruplar olabilir” şeklinde yanıt verdi.

”Bu grev, halkın sağlık ve sosyal güvenlik hakkına erişim mücadelesidir”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), sağlık çalışanlarının grevinin, sadece sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için gerçekleştirilmediğini, aynı zamanda halkın sağlık ve sosyal güvenlik hakkına erişim mücadelesi olduğunu bildirdi. Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, sağlık emekçilerinin bugün ve yarın SES’in de aralarında bulunduğu 10 sağlık örgütünün çağrısıyla Türkiye çapında greve çıktıkları anımsatıldı.

Ülke çapında tüm sağlık emekçilerinin büyük bir coşku ve sağduyu ile eyleme destek verdiğinin anlatıldığı açıklamada, üniversite hastaneleri, eğitim araştırma hastaneleri, devlet hastaneleri, aile sağlığı merkezlerinin etkinliğe büyük bir çoğunlukla katıldığı ifade edildi.
Açıklamada, eyleme Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Bursa, Antalya, Çanakkale, Eskişehir, Antep, Batman, Hakkari, Van, Tunceli, Hatay, Kocaeli, Bursa, Kırklareli, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Mardin illerinde yüzde 100’e varan oranda katılım olduğu bildirildi. Kalan illerde de katılımın gittikçe arttığının aktarıldığı açıklamada, kitlesel basın açıklamalarıyla grevin desteklendiği belirtilerek, ”Halkımız da acil durumlar dışında ayaktan tanı ve tedavi hizmetlerine başvurmayarak çok ciddi bir destek verdi” denildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

”Biz bu grevi, sadece sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için gerçekleştirmiyoruz. Bu grev, aynı zamanda bizim de parçası olduğumuz halkın sağlık ve sosyal güvenlik hakkına erişim mücadelesidir. Taleplerimiz, iş güvencesi, insanca yaşanacak temel ücret, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı, topluma eşit, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmak, katkı-katılım ve hür türlü cepten ödemelerin acilen sonlandırılması… Bugün çeşitli baskılar ve diğer sendikaların desteklememesi yüzünden greve katılmaktan geri duran bir kısım sağlık ve sosyal hizmet emekçisinin de yarın bu greve destek vereceğine inanıyoruz.”

Öte yandan, Atatürkçü Düşünce Derneği de yaptığı açıklamayla, sağlık çalışanlarının eylemini desteklediklerini bildirdi. ”Çalışanların istemlerinde haklı olduklarının” belirtildiği açıklamada, ülkeyi yönetenlerden çözüm üretmesini bekledikleri kaydedildi.

İzmirli sağlıkçılar Cumhuriyet Meydanı’ndaydı

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer, ülkede küresel değil ulusal bir sağlık politikası olana, ”Sağlıkta Dönüşüm Programı” ortadan kalkana kadar tek yürek olarak göreve/greve devam edeceklerini bildirdi. Sağlık çalışanlarının iki günlük iş bırakma eylemi çerçevesinde, İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndan İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürüyüş düzenlendi.
Burada üzerinde ”Performansın kölesi olmayacağız”, ”Hastam puan, meslektaşım rakip değildir”, ”Sağlıkta ticaret ölüm demektir” dövizleri açan ve çeşitli sloganlar atan grup adına basın açıklamasını okuyan Özer, bütün yurttaşların nitelikli ve ”gerçekten ücretsiz” sağlık hizmeti alma hakkının olması gerektiğini söyledi.

Özer, ”Saygıdeğer halkımız, ne pahasına olursa olsun, sizi müşteri gibi görenler ne derse desin, sizi puan olarak görmeyeceğimize söz veriyoruz. Sağlığınız için yeterli zamanı ayıracağımıza, kaliteli malzeme kullanacağımıza, sizin öncelikle sağlığınızı koruyacağımıza söz veriyoruz” şeklinde konuştu.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Başkanı Veli Atanur da sağlık çalışanlarının ücret ve can güvencesi istediklerini söyledi. Eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti ve kamusal bir sağlık sistemi talep ettiklerini ifade eden Atanur, ”Bize grev yapmak dışında bir seçenek bırakmayan Sağlık Bakanı’na sesleniyoruz: Neden olduğunuz sağlıkta yıkımı durdurun ve tercihinizi halkımızdan yana yapın. Tek ses, tek yüreğe kulak vermezseniz, bizler sizi karşı tarafta, bir avuç gözü dönmüş para babası, sağlığı piyasalaştıranların yanında, emekçi halkımızın karşısında ilan edeceğiz” dedi.

Edirne

Edirne Devlet Hastanesi’nde muayene sırası alan ve polikliniklerde muayene sıralarının gelmesi için bekleyen hastalar, iş bırakma eyleminden etkilenmediklerini söyledi. Hastanede, poliklinik hizmeti verilmeyen servislerden ortopedi servisinde iş bırakma eylemi nedeniyle hastalar muayene edilmediklerini belirterek, parmağıyla ilgili sorun olan hasta ise ”Doktorlar grevdeymiş. Parmağımda bir sorun vardı. Süloğlu ilçesinden geldim, ama muayene olamadan geri dönüyorum” dedi. İş bırakmaların münferit olduğunu ve iş bırakanların uyarıldığını belirten hastane yetkilileri, iş bırakma eylemi nedeniyle hastahanelerinde hizmet üretimi noktasında herhangi bir aksaklığın yaşanmadığını belirttiler.

Çanakkale

Çanakkale Tabipler Odası, Diş Hekimleri Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi önünde toplandı. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Nihat Gülhan, burada yaptığı açıklamada, yapılan düzenlemelerle sağlığın finansmanında, kamu sigorta kaynaklarının savurganca kullanıldığını öne sürerek, SSK sağlık birimlerinin yok edildiğini, muayenehanelerin kapatılarak, ortamın yabancılara satıldığını ve sigorta şirketlerine pazarlanabilir hale getirildiğini savundu.

sözleşmeli hale getirilmesinin söz konusu olduğunu iddia eden Gülhan, sağlık çalışanları olarak halkın, sağlık hakkını ve haklı taleplerini daha güçlü bir şekilde duyurmak üzere bir araya geldiklerini söyledi. Gülhan, ”Kamu sağlık kurumlarında döner sermayeden sözleşmeli, vekil ve taşeron işçisi adı altında her türlü güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışmaya, angaryaya son verilmesini istiyoruz” diye konuştu.

Hatay

Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap, Antakya Devlet Hastanesi önünde yaptığı basın açıklamasında, amaçlarının gelirlerini artırma değil, sağlık hakkı mücadelesi olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığının ”Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın bir parçası olmak istemediklerini ifade eden Matkap, dört ana talepleri gerçekleşene kadar eylemlerini sürdüreceklerini dile getirdi. Hastalarla doktorlar arasına parasal ilişkilerin girmesini istemediklerini ifade eden Matkap, ”Amacımız gelirimizi artırma değil, sağlık hakkı mücadelesidir” dedi.

Zonguldak

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mutlu Yüksek, başhekimlik binası önünde yaptığı basın açıklamasında, performansa göre ücretlendirme sisteminin hekimler arasında rekabete yol açtığını, hekimlik uygulamalarını değersizleştirdiğini, hastaları puana dönüştürdüğünü öne sürerek, bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini istedi.

Aile hekimlerinin devlet memuru statüsüne geçirilmesi ve bu statünün haklarına sahip olması gerektiğini belirten Yüksek, şunları kaydetti:

”Tıp fakülteleri hastanelerinin ekonomik, yönetsel ve akademik özerkliği korunmalı, Sağlık Bakanlığına devredilme girişimleri durdurulmalıdır. Sağlığı ticarileştiren, sağlık hizmetlerini metalaştıran, eşit ücretsiz, niteliksiz hizmetlerin önündeki öncelikli engel olan katkı, katılım payları ve ilave ücretler kaldırılmalıdır.”

SES Zonguldak Şube Başkanı Halil Karagülmez de Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi önünde yaptığı açıklamada, yıllardır uygulanan politikalarla sağlığın insan hakkı olmaktan çıkarılarak, üzerinden kar edilecek meta haline getirildiğini öne sürdü.
TTB Zonguldak Şubesinin destek vermediği bildirilen eyleme, az sayıda katılım olduğu gözlendi.

Kırklareli

Kırklareli Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Muhacir, Kırklareli Devlet Hastanesi önünde yaptığı basın açıklamasında, sağlıkçıların mutsuz ve geleceğiyle ilgili kaygılar yaşadığı için eyleme gittiklerini söyledi. Performansa dayalı ücretlendirmeyle sağlık çalışanları arasında rekabet ve ayrılıkçılığa yol açan haksız bir mücadelenin başladığını iddia eden Muhacir, nitelikli sağlık hizmeti yerine hastaları müşteriye ve performansın bir materyali haline getiren bu uygulamaların Hipokrat’ın ”Önce zarar verme” ilkesine dahi uymadığını savundu.

Topluma eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti sunmak istediklerini belirterek, ”Sözleşmeli 4-B, 4-C, 4924 taşeron, vekil gibi statülerde adaletsiz ve güvencesiz, esnek, kuralsız, fazla çalıştırmaya son verilmelidir. Bugün sağlık çalışanlarının temel maaş göstergeleri pek çok diğer eş düzeydeki eğitim görenlerin çok altındadır. Bir hekimin eğitim süresi ve aldığı temel maaş eşdeğer eğitimi gören bir hakimin maaşının çok altındadır” diye konuştu.

Karabük

Karabük’te sağlık çalışanları, Tam Gün Yasası’nı, performansa dayalı ücret uygulamasını protesto etmek ve özlük haklarının korunması amacıyla iş bırakma eylemi başlattı.
Şirinevler Devlet Hastanesi önünde toplanan yaklaşık 100 kişilik grup, alkışlı protesto da bulundu. Grup adına açıklama yapan Doktor Rıdvan Üney, vatandaşların katkı ve katılım payı ödemeden erişebilecekleri ”Eşit, Ücretsiz, Nitelikli Sağlık Hizmeti” sunmak istediklerini anlatan Üney, şöyle dedi:

”Biz sağlık çalışanları olarak halkın sağlık hakkını ve taleplerimizi daha güçlü haykırmak, ısrarlı takipçisi olmak için bir araya geldik. Biz, artık iş ve gelir güvenceli çalışalım istiyoruz. İlgili bakanlık ve Sosyal Güvenlik Kurumunun günübirlik uygulamaları ve istekleri nedeniyle hastalarla karşı karşıya kalmayalım. Sağlıklı sistem için önce bu hizmeti sunan çalışanların bedensel ve ruhsal sağlığını koruyalım.” Grup, açıklamanın ardından olaysız dağıldı.

Aydın

Sağlık çalışanları, Tam Gün Yasası’nı, performansa dayalı ücret uygulamasını protesto etmek ve özlük haklarının korunması amacıyla Aydın’da eylem yaptı. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin Polikliniklerinin önünde, Aydın Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Aydın Şubesi tarafından eylem düzenlendi. ADÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri ve eski ADÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu’nun da destek verdiği eylemde, slogan atılmazken, alkış tutuldu.

Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Eralp Atay, burada yaptığı basın açıklamasında, sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğunu belirterek, her bir sağlık çalışanının, nitelikli sağlık hizmeti üretimi için çok değerli olduğunu belirtti. Sağlık içindeki her alanın kendisine özgü farklı sorunları ve sıkıntıları olmakla birlikte, ortak sorunlarının da olduğunu vurgulayan Atay, şöyle konuştu:

”Bugün görevdeyiz. Çünkü çok insani ve ahlaki gerekçelerimiz var. Dahası taleplerimiz bütünüyle karşılanabilir ve gerçekçi taleplerdir. Mesleğimizi etik ilkelerin gösterdiği çerçevede, kanıta dayalı bilimin bilgisi ve tecrübesi ışığında, sadece ve sadece insanların yararını gözeterek, özgürce uygulamak istediğimiz için görevdeyiz. Katkı payı adı altında hastaların ceplerinde para çıkmamasını istediğimiz için görevdeyiz. Bu ülkede başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm çalışanlara iş, güvenceli gelir, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları istediğimiz için görevdeyiz. ” Konuşmanın ardından grup, alkış tutarak, olaysız bir şekilde dağıldı.

Adana

Adana’da sağlık çalışanları, Tam Gün Yasası’nı, performansa dayalı ücret uygulamasını protesto etmek ve özlük haklarının korunması amacıyla iş bırakma eylemi başlattı.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi polikliniklerinde toplanan grup, basın açıklamasının ardından araçlarla Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi önüne geldi.
Burada da bir süre bekleyen grup, havanın yağışlı olmasına rağmen ellerinde pankart ve dövizlerle sloganlar atarak Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüdü.

Uşak

Uşak Tabip Odası Başkanı Dr. Tarkan Amuk ”Hekimlerin çalışma hakkı ve özgürlüğünü ihlal eden düzenlemeler kaldırılmalı” dedi. Amuk ve beraberindeki bir grup hekim, Uşak Devlet Hastanesi Bahçesi’nde ”Tam Gün Yasası ve Performansa Dayalı Ücret Uygulamasını” protesto etmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Hekimlerin çalışma haklarının her geçen gün kötüleştiğini, ”Tam Gün Yasası”ile yapılan düzenlemelerin hekimlerin sağlıkta çalışma barışını bozduğunu iddia eden Amuk, Türk Tabipler Birliği’nin hekimler adına hükümetten talep etiği 15 başlığın bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Hekimlerin taleplerinin yerine getirilmemesinin sağlık alanında yeni sorunlara neden olacağını savunan Amuk, şunları kaydetti:

”Taleplerimizin hükümet tarafından yerine getirilmesi için hekimlerimiz 2 gün süreyle iş bırakıyor. Doktorlar 19 ve 20 Nisan’da çalışmayacak. Hekimlerin çalışma hakkı ve özgürlüğünü ihlal eden düzenlemeler kaldırılmalı. Tam gün çalışma konusunda Türk Tabipler Birliği’nin önerdiği düzenleme yapılana dek, 5947 sayılı Tam Günü Yasasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda hareket edilmeli. Hekimlere insanca yaşayabilecekleri bir çalışma ortamı sunulmalı. Ayrıca sağlığı ticarileştiren, sağlık hizmetlerini metalaştıran ve sağlık hizmetinin önündeki engel olan bütün katkı ve katılım payları gibi ilave ücretler kaldırılmalı.” Açıklamanın ardından hekimler olaysız olarak dağıldı.

Denizli

Denizli’de Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesi Acil Servis önünde toplanan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Denizli Şubesi üyeleri, davul zurna eşliğinde halay çekerek 2 günlük iş bırakma eylemini başlattı. SES Denizli üyelerinin iş bırakma eylemine, Tabip Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve Türk-İş üyeleri, PAÜ Tıp Fakültesi’nden bazı öğrenciler ile bazı hasta ve hasta yakınları destek verdi.

PAÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servis dışındaki birimler ile Tıp Fakültesi öğrencilerinin katıldığı eylemde, sağlık çalışanları uzun süre halay çekti. Hastaların hastane pencerelerinden izlediği eylemde açılan dövizlerle çalışma şartları protesto edildi. Denizli Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Örgütlenme Sekreteri Dr. Sefa Gez, yaptığı basın açıklamasında, mesleki bağımsızlık istediklerini belirterek, şunları kaydetti:

”Tanı ve tedavimizi kısıtlayan sosyal güvence kurumunu istemiyoruz. Yanlış teşhis koymamak için uzun saatler boyu çalışmamak istiyoruz. Haftada 56 saatten fazla çalışmak istemiyoruz. Performans sisteminin kaldırılmasını istiyoruz. Hastane anonim şirketine gelen hastayı muayene ve tedavi eden sözleşmeli köle olmak istemiyoruz.”

Şanlıurfa

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şube Başkanı İsmet Karadağ, ”Bizler herkese eşit iş, ücretsiz, ulaşılabilir ve kaliteli bir hizmet sunmak istiyoruz. Hiçbir sağlık kurumunda ilave ücret, ek ödeme katkı, katılım payı gibi çeşitli adlarla para alınmaması için alanlardayız” dedi. SES, Türk Tabipler Birliği ve Diş Hekimleri Birliği gibi sendika ve birliklerce, Türkiye genelinde başlatıldığı belirtilen 2 günlük grev kapsamında, Şanlıurfa SES Şube Başkanlığınca basın açıklaması yapıldı. Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanan grup adına basın açıklamasını Şube Başkanı İsmet Karadağ yaptı.

Karadağ, ”Sağlıkta Dönüşüm” programını eleştirerek, ”Bir Dünya Bankası programı olan bu program, tam bir yıkım programıdır. Bu program artık dayanılmaz bir hal almıştır. Bizi sokağa dökmüştür. İsyan ediyoruz” dedi. Sağlığın bir insan hakkı olmaktan çıkartılarak üzerinden kar edilecek bir meta haline getirildiğini savunan Karadağ, şunları kaydetti:

”Oysa bizler herkese eşit iş, ücretsiz, ulaşılabilir ve kaliteli bir hizmet sunmak istiyoruz. Hiçbir sağlık kurumunda ilave ücret, ek ödeme katkı, katılım payı gibi çeşitli adlarla para alınmaması için alanlardayız. İsyan ediyoruz grevdeyiz, çünkü sağlık ve sosyal hizmet sunumu ortamının dinamitlendiği, aynı işi yaptığı halde aynı ücreti alamadığı, çalışma barışını bozduğu, çalışanları birbirine rakip hale getirdiği, hastalara müşteri gibi bakılması neden olduğu için tüm dünyada vazgeçilen, performansa göre ücret uygulamasından vazgeçilmesini istiyoruz. Performansa dayalı ücret yetmediği gibi bir de performansta kota uygulayarak, durumu daha da vahim hale getirdiler.”

(Ajanslar)

More in Emek

You may also like

Comments

Comments are closed.