Kategoriler: DünyaLGBTİ+Manşet

Rusya Yüksek Mahkemesi LGBTİ+ hareketini ‘aşırılıkçı örgüt’ kabul etti

Rusya Yüksek Mahkemesi, “uluslararası LGBTİ+ (lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüel) hareketi”ni aşırılıkçı bir örgüt olarak kabul etti ve ülke genelindeki faaliyetlerini yasakladı.

BBC’nin aktardığına göre, mahkeme, Rusya Adalet Bakanlığı’nın başvurusu üzerine toplandı. Kamuya kapalı yapılan toplantı sonunda yapılan açıklamada “davalı tarafından kimsenin toplantıda bulunmadığı” belirtildi.

Mahkemenin tanımladığı şekilde dünyada resmi bir “uluslararası LGBTİ+ örgütü” bulunmuyor. Bu da kararın nasıl uygulanacağı ve kimleri kapsayacağı konusunda büyük belirsizlik yaratıyor.

Bizi ‘tahliye etmek’ istiyorlar

Rusya’da son yıllarda LGBTİ+’lara yönelik ciddi baskılar söz konusu. Rus anayasasında üçyıl önce değişiklik yapılarak evliliğin yalnızca “kadın ve erkek arasında” gerçekleşebileceği açık bir şekilde belirtilmişti.

Kararın açıklanması öncesi, geçen yıl eşcinsel olduğunu açıklayan St Petersburg yerel meclis vekili Sergei Troshin, olası kararın “uzun hapis cezaları” anlamına gelebileceğini söylemiş, “Bence bu, devletin LGBTİ+ aktivisti olarak gördüğü herhangi birinin ‘aşırıcı bir oluşuma dahil olma’ suçundan uzun hapis cezaları alabileceği anlamına gelecektir. Bu oluşumun içinde organizatör olarak yer alanlar çok daha uzun cezalarla karşılaşacaktır” demişti.

Rusya’daki LGBTİ+ toplumunda panik olduğunu da belirten Troshin insanlar acilen göç etmeye çalıştığını, kendilerinin bunula ilgili ‘tahliye etmek’ terimini kullandıklarını belirtmişti: ” Kendi ülkemizden ayrılmak zorunda kalıyoruz. Bu korkunç.”

Muhafazakarlar ve kilise memnun

LGBTİ+ hakları üzerine çalışan Rus sivil toplum örgütü Sphere Foundation’dan Noel Shaida,da “Mahkemenin kararı büyük bir paniğe neden oldu çünkü bu yasakla kimlerin yargılanacağı tamamen belirsiz” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler kararı “çok talihsiz” olarak yorumlarken, İnsan Hakları İzleme Örgütü de tüm LGBT hakları hareketlerini tehlikeye attığını vurguladı.

Muhafazakar siyasiler ve Rus Ortodoks Kilisesi ise kararı memnuniyetle karşıladı.

Son yıllarda yetkililer Rusya’daki LGBTi+ toplumu üzerinde giderek artan bir baskı kuruyor. 2013’te “18 yaş altına ‘geleneksel olmayan cinsel ilişkilerin’ propagandasının yapılması” yasaklanmıştı. Geçen yıl da bu yasak tüm yaş gruplarını kapsayacak şekilde genişletildi. Kitaplardan, filmlerden, reklam ve televizyon programlarından LGBTİ+ içerikler kaldırıldı.

Bu ay başında bir Rus televizyonu, “eşcinsellik propagandası yasağını” çiğnemekle suçlanmamak için, Güney Koreli bir müzik grubunun videosundaki gökkuşağı bayrağını sansürleyerek siyah-beyaz yaptı.

Rusya parlamentosunun alt kanadı olan Duma’da, homofobik olmasıyla bilinen hükümet milletvekili Vitaly Milonov, BBC’ye LGBTİ+ gruplara yönelik yasakların “cinsel azınlıklar ya da bireylerin özel yaşamlarıyla ilgili olmadığını” söyledi: “Bu daha çok uluslararası LGBTİ+ hareketinin siyasi ajandasıyla ilgili. Kendi görevleri, hedefleri var. Siyasi bir güç, siyasi bir yapı gibi hareket ediyorlar ve bu yapının hedefleri Rusya anayasasıyla çatışıyor.”

Milonov, gökkuşağı bayrağını da yasaklamak gerektiğini söyledi.

Yerel seçimlere hazırlık mı?

Sergei Troshin “Bence mahkemenin kararı gelecek Mart ayında yapılacak başkanlık seçimleriyle de bağlantılı. Yapay bir düşman oluşturmaya çalışıyorlar” diyor.

LGBTİ+ toplumu üzerinden “Batı’yla savaş veriliyormuş” gibi bir izlenim yaratılmaya çalışıldığını belirten Troshin, “LGBTİ+ toplumla mücadele Batı karşıtı retoriğe uyuyor. Bu muhafazakar ve Batı karşıtı seçmende karşılığı olan bir konu ve seçimlere kadar daha çok üstüne gidilecektir” diyor.

Rusya’da trans ve non-binary (kendini ikili cinsiyet anlayışının dışında tanımlayan) kişilere yardım eden bir dernekte çalışan Maxim Goldman‘a göre ise bu, “dikkati daha önemli konulardan uzaklaştırmak” üzere izlenen bir strateji.

Goldman ise “Yüksek Mahkeme’nin kararı açıklandığı anda ülkeyi en kısa sürede terk etmemiz gerektiğini fark ettik. Bu bir acil durum” diyor. Kendisini non-binary olarak tanımlayan Goldman “Ülkem tarafından tamamen reddedildiğimi hissediyorum. Gücü elinde tutan insanlar, bizi korumak yerine, bizi cezalandırıyorlar. Buradan gitmek zorunda bırakıldım” diye konuşuyor. (Goldman BBC’ye konuştuktan sonra ülkeyi terk etti.)

 

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi