Editörün Seçtikleriİklim KriziManşet

Prof. Dr. Voyvoda: Türkiye’deki emisyon düşüşü yeterli seviyede değil

0

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılına ilişkin sera gazı emisyonu verilerini açıkladı. Verilere göre Türkiye’de toplam sera gazı emisyonu 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 3,1 azalarak 506,1 milyon ton karbondioksit eşdeğeri oldu.

Sera gazı emisyonlarının yıllar içerisindeki dağılımına bakılınca toplam sera gazı emisyonlarının 2017 yılında 525 milyon ton karbondioksit eşdeğeri ile zirvede olduğu görülüyor. Sonraki yıllarda ise bir düşüş söz konusu.

Emisyon tablosunu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde İktisat Bölümü’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda Yeşil Gazete için değerlendirdi. Türkiye’nin kayda değer bir iklim politikası olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Voyvoda, “Emisyonlardaki düşüşü özel bir politika sonucu olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.

‘Temel sebebi yenilenebilir enerjideki artış’

2018 ve 2019 yıllarında emisyonlarda yaşanan düşüşün en temel sebebinin enerji olduğunu belirten Voyvoda, “Son yıllarda yenilenebilir enerji payında bir artış var. Bu da emisyonlara ciddi bir şekilde yansıyor” ifadelerini kullandı.

Enerji sektörü emisyonları 2019 yılında, 1990 yılına göre yüzde 161 artarken bir önceki yıla göre yüzde 2,3 azalarak 364,4 milyon ton karbondioksit eşdeğeri olarak hesaplandı.

Enerji sektöründe küresel olarak yenilenebilir enerjiye doğru bir geçiş olduğunu belirten Voyvoda, “Bu doğal bir geçiş. Eğer Türkiye bu süreçte tutarlı politikalar uygularsa enerjiden kaynaklı emisyonlarda düşüş görmeye devam edebiliriz” dedi.

‘İnşaat sektörü küçüldü’

Bu yıllardaki emisyon azalmasının başka bir sebebi de endüstriyel işlemlerdeki azalma olarak gösteriliyor. Endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları 1990 yılına göre yüzde 147,1 artarken bir önceki yıla göre ise yüzde 14,3 azalarak 56,4 milyon ton karbondioksit eşdeğeri oldu.

Bu sektörde emisyonlara yol açan en büyük etkenin çimento ve demir-çelik sanayi olduğunu dile getiren Voyvoda, “2019 yılında ekonomi yaklaşık yüzde 1 büyüdü ancak inşaat sektöründe küçülme görüyoruz. Bu da toplam emisyonlara yansıyor” diye konuştu. 

‘Asıl sorun hedeflerin yeterli olmaması’

Prof. Dr. Ebru Voyvoda söz konusu düşüşün Türkiye’nin 2015 Paris İklim Anlaşması çerçevesinde verdiği Ulusal Katkı Niyet Beyanı’nda verilen hedefler ile ne kadar uyumlu olduğu sorusuna ise şu yanıtı verdi:

O beyanlarda olağan senaryoya göre yaklaşık yüzde 21 emisyon azaltımı öngörülüyordu. 2020 verileri henüz açıklanmadı. Ancak ekonominin önerildiği gibi yüzde beş büyüme sağlaması mümkün görünmüyor. Öyle olunca bu hedefe ulaşmak mümkün olabilir.

Ancak asıl sorun verilen niyet beyanının iklim tehdidine yönelik atılması gereken adımların çok altında bir taahhütte bulunması. Kendi niyetine uyum gösterse bile hala yapılması gerekenin çok altında.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.