Doğa MücadelesiManşet

Paris saldırıları, iklim eylemlerini her zamankinden daha da önemli hale getirdi

0
COP20 Eylem

Nick Dearden tarafından Global Justice Now‘da yayınlanan haberi Yeşil Gazete yazarı Ali Serdar Gültekin‘in çevirisiyle paylaşıyoruz.

***

Paris COP 21 için planlanan mobilizasyon için alınan güvenlik önlemlerinde üzücü bir ironi var diye yazıyor Nick Dearden. Çünkü en çok etkilenenler yeşil, adil, iklim değişikliğinin getirdiği kaostan ve karışıklıktan arınmış barış dolu bir dünya için en çok emek verenler.

Hepimiz için adil ve yaşanabilir dünya mücadelemizde ayağa kalmak ve devam etmek zorundayız. Savaşlardan, vahşetten ve iklim değişikliğinin getirdiği yıkımdan arınmış bir dünya inşası için mobilize olmaya devam etmeliyiz.

23

COP20 Eylem

Birkaç gün önce iklim tüm dünyadan iklim aktivistlerinin Fransa’nın acil durum kuvvetlerinin kurbanı olabileceklerinin ne kadar ironik olduğunu düşünüyordum.

Dünkü açıklama gösterdi ki 29 Kasım için planlanan Paris İklim Yürüyüşü ve 12 Aralık’taki kitlesel hareket polis tarafından yasaklandı. Polisin bu kararındaki gerekçeleri bilmeden ki gerçekten iyi gerekçeler olabilirler, bir tek şey açık, bu kampanyacıların geçen Cuma Paris’te gerçekleşen vahşi saldırıyla hiçbir alakaları yok. Öte yandan onlar terörizmin yeşerdiği adaletsiz, sürdürülemez ve askeri politikalarla mücadele edecek olanlar.

24

Onlar daha önce buradaydı. 11 Eylül saldırısından önceki yıllarda, dünyayı yöneten kurumlara karşı güçlü bir hareket oluşmuştu. Az bilinen WTO, IMF, Dünya Bankası ve organizasyonlar ve ağlar sahne ışıklarına güvenmiş, zirveleri kendi besledikleri fakirlik, eşitsizlik, çatışma ve iklim yıkımına karşı protestocular tarafından kuşatılmıştı.

Hareket suyun özelleştirilmesi ne karşı Bolivya’daki mücadeleyi, Brezilya’daki Topraksızları, Bangladeş’teki kötü şartlarda çalışanları ve Filistin’deki işgali birleşmiş, büyük ihtimalle tarihteki en küresel olanıdır.

Başarı! Sonra moral bozukluğu…

Katılanların bilgi ve tecrübelerinin ötesinde, kayda değer bir başarı kazandı, Dünya Ticaret Örgütü’nün ticari saldırılarını durdurdu, ecza sanayiinin HIV ilaçları için ölümcül kuşatmasını kırmış ve Uluslararası Para Fonunu konu dışı bırakmıştır.

Hareket 11 Eylül’ün şafağında solmuştur. Enerji savaşları durdurmaya, aşındırılan sivil özgürlüklere kaymış ve protestocular terörist olarak resmedilmiştir. Dünyanın bazı yerlerinde, en kayda değer olarak Latin Amerika’da serbest pazar köktenciliğine karşı mücadele devam etmiş fakat küresel momentum çoğunlukla kaybolmuştur.

11 Eylül’ün hemen ardından protestolar kesilmiştir. Neo muhafazakârlar halkları mobilize etmek ve aklını karıştırmak için El-Kaide’yi medeniyetin bir numaralı düşmanı olarak görmekte hiçbir sakınca duymamıştır.
Petrol savaşları, enerji alanları için mücadeleler ve demokrasiye şirketlerin saldırısı radarın göz önünde olmadı. Yanan Irak’ın, Libya’nın, Afganistan’ın kalıntılarında günümüzde hiç bitmeyecekmiş gibi görünen savaşın temelleri atıldı.

İklim adaleti için mücadelemiz durmayacak.

İklim hareketi bireysel değişikliklerden (kâğıtları geri dönüştürmek ve ampulleri değiştirmek) toplumumuza şekli veren serbest pazar köktenciliğine yüzleşmeye doğru evrilmektedir.

Avrupa Birliğinde geniş çaplı vahşi politikalar ve finansal devlet kontrolünün azaltılması bir kez daha Londra tarafından TTIP gibi iklim değişikliğini durdurmanın tam tezadında serbest ticaret anlaşmaları dayatılmaktadır. Bunlar aynı zamanda terörizmi kesecek daha adil, özgür, eşit ve barış dolu bir dünyanın inşasının karşısındadır.

Fransız kampanyacıların geniş çaplı duyuru açık: “İklim adaleti için mücadelemiz sonlanmayacak. Hepimiz için adil ve yaşanabilir dünya mücadelemizde ayağa kalmak ve devam etmek zorundayız. Savaşlardan, vahşetten ve iklim değişikliğinin getirdiği yıkımdan arınmış bir dünya inşası için mobilize olmaya devam etmeliyiz.

28 ve 29 Kasım’da Edinburgh’ta, Cardiff’te, Londra’da gösterilere katılarak hepimiz onlarla birlik olmalıyız. Batılı liderler toplumumuzu daha güvenli ya da güzel yapamadılar. Gerçekte Paris olanlar dünyanın içinde bulunduğu derin sorunların başka bir semptomu.

Böyle olmak zorunda değil. Fakat kampanyalarımızdan geri çekilmemiz ya da anti terör yasalarıyla protestolarımızı susturmamız terörizm kurbanlarına hiçbir fayda sağlamayacaktır. Şimdi yeni bir dünya için ayağa kalmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyoruz.

 

Haberin İngilizce orjinali

Haber: Tom Hart

Yeşil Gazete için çeviren: Ali Serdar Gültekin

(Yeşil Gazete, Global Justice Now)

You may also like

Comments

Comments are closed.