Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, dün aldığı mahkeme kararıyla dünyaca ünlü seyahat sitesi Booking.com’a Türkiye’den erişimi durdurmuştu. Türkiye’de bu gelişmeden olumsuz yönde etkilenecek çok sayıda işletme var.
Ekşi Sözlük’te melih denizhan kullanıcı adıyla yayımlanan bir yazıda, küçük bir pansiyonda konaklama hizmeti veren ve menüsünü organik ürünlerden oluşturduğu restoranından elde ettiği gelirle yaşadığını belirten bir mimar, Booking.com’un kapatılmasına isyan etti.
melih denizhan adlı kullanıcı, yazısını “Ben şimdi ne yapayım? Mimarlık okudum. İyi de CV’im var. Devredeyim dükkanı inşaat işine girip güzelim beldeye dökeyim mi betonu?” sözleriyle noktaladı.
Ekşi Sözlük’te yayımlanan yazı şöyle:
bu ülkede doğru yaşamanın bir bedeli vardır.
şirin bir tatil beldesinde ailem kendi çaplarında pansiyon işletiyordu. pansiyonumuza da 6 masalık salaş bir balık lokantası eşlik ediyor.
işletmemiz 30 yıllık. beldenin en köklü işletmelerinden. öyle ki kurulduğumuzda kara yolu yok denilebilecek düzeydeydi ve müşterilerimizin %90’ı bize deniz yolu ile ulaşan avrupalı’lardı. hiç bir zaman çok para kazanmadık. ama ailem benim eğitimime önemli bir para harcayacak kadar para kazanabiliyordu. üstelik müşterilerimiz ile ilişkilerimiz öyle sıcaktı ki neredeyse hepsiyle arkadaş gibiydik. hala avrupa’nın her köşesinde bize evini açacak dostluklar kurduk.
önce teker teker yat turizmi yapan charter şirketleri elini ayağını türkiye’den çekti. sonra yollar açıldı, bakir koylara mass turizm anlayışı ile koca koca oteller yapıldı. dış politika-terör avrupalı turistleri korkuttu gelmez oldular. turizm anlayışı tatil kültüründen bir haber olan orta ve alt sınıf yabancıları turlar ile toplayıp, otellere yığmak oldu. bu yöntem ile belli insanlar büyük paralar kazandı. esnaf çakallığı öğrendi. hizmet kalitesi düştü. bu da tatil yapmayı bilen insanları türkiye’den iyice soğuttu.
turizm bu halde iken geçen senelerde daha 23 yaşımda büyük bir işe kalkışıp küçük pansiyonumuzu restore edip 5 oda daha eklemek istedim. bankadan krediler çektim. temel ekomomi bilgimle analizlerimi yaptım. 2018 yılında borçlarımı ödeyip kara geçebilecektim.
bu projemde sürdürülebilir bir tatil tesisi anlayışını benimsedim. amacım tesisimin beldedeki tatil anlayışını da değiştirmesi idi. insanlar şehirlerinde özlediği doğal yaşamı, şehrin lükslerinden vazgeçmeden bu beldede yaşayabilmeli. bunun için öncelikle kendi tesis binamın metre kare başına harcadığı enerji miktarını büyük oranda düşürmesi gerekiyordu. ayrıca yığın halde değil az ve öz olması gerekiyordu.
güneş enerjisi kullanan, yağmur suyunu biriktiren, ışık kontrolü sağlayan, doğal havalandırma kullanan, kahvaltıda vereceği yiyeceği kendi bahçesinde yetiştiren, yumurtayı – balı – reçeli direkt organik olarak köylüden temin eden. az sayıda oda ile yüksek kalitede hizmet veren bir tesis tasarladık.
bu tesiste de yapı malzemeleri olarak her şeyi doğa dostu seçtik. açık tavan ahşap çatı, el işlemeli ahşap mobilyalar. yüksek kalite ıslak mekan çözümleri, döşemeler, yer kaplamaları, duvar sıvasındaki kum, veranda, yöresel dokuma kilimler her şeyi ince ince düşündük.
totalde 20 oda yapabilecek iken sadece 10 oda ile yetindim.
haliyle bana da büyük masraflar çıktı. buna rağmen oda fiyatlarımı belde piyasasının üzerinde tutmadım.
şimdi tüm kazandığımı kredi borçlarına gidiyor. her sene kendime 2 yıl daha sık dişini diyorum. ardından yeni bir olay patlak veriyor.
mass turizmden beslenen çakallar yerli tatilciyi yunanistan’a yönlerdirdi. bi’şey diyemiyorum ben de olsam yunanistana giderdim. avrupalı zaten bitti. kalan yerli turist 2+1 daire kiralıyor 4 kişilik odaya 7 kişi geliyor. zaten gelirken de doblosundan tüm yiyeceğini depolamış oluyor. bu yüzden maksimum 3 kişi konaklanabilen oda+kahvaltı düzenindeki tesisimi tercih etmiyor (neyse ki) bu 2+1 dairelerin neredeyse tamamının ruhsatı yok zaten. yine çakal esnaf kazanıyor.
geçen sene yıllardan beri tanıdığımız misafirlerimiz ve onların önerdiği yeni arkadaşlar, üzerine de booking.com katkısı ile işlerimiz iyi gidiyordu. çat!! sezon ortası 15 temmuz. bütün rezervasyonlar iptal. e adamın izni iptal olmuş. doğal olarak kaporasını geri istiyor. ben o kaporaları kredi borçlarının aylık ödemesine yatırdım. olmayan paramla ipral edilen rezervasyonların kaporalarını verdim.
bu sene kosgeb kredilerine başvurdum. 20.000 lira kredi başvurusu yapabileceğim söylendi. bağkur borcunu yatırcaktım onunla. kredi kartlarım da tesis giderleri ile patlak vaziyette. onları öderim dedim. krediyi çekmeye gittim. banka diyor ki hiç borcun olmayacak. lan borcum olmasa niye 20.000 lira peşinde bu kadar koşayım.
o iş de yattı.
bu sene şimdiden booking rezervasyonları almaya başlamıştım.
çat!! booking.com u kapatıyorlar.
genç yaşımda bir girişimcilik yapmaya çalıştım.
sistamatik olarak beni bitirdiler.
ben oraya ruhsatsız bina çıksam. 20 oda koysam. tur ile anlaşsam. sabah akşam dayasam önüne hazır yemeği. tur harici müşteriye de kafama göre fiyat çeksem;
şu an derdim tasam yoktu.
ben şimdi ne yapayım? mimarlık okudum. iyi de cv’im var. devredeyim dükkanı inşaat işine girip güzelim beldeye dökeyim mi betonu? yoksa sevdiğim hayatı terk edip istanbul’da maaşla mı çalışayım?
ben mecbur muyum düzene uymaya?
doğru olanı yapmanın cezası bu kadar ağır mı?
(Ekşi Sözlük, Yeşil Gazete)