Ana Sayfa Blog Sayfa 4416

Sarkisyan bir dönem daha Ermenistan’ın cumhurbaşkanı

0

Ermenistan’da Pazartesi günü yapılan seçimleri Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın kazandığı açıklandı. Resmi sonuçlara göre Sarkisyan oyların yaklaşık yüzde 59’unu aldı. Sarkisyan’ın en yakın rakibi Raffi Hovanisyan’ın oy oranı ise yüzde 37 civarında kaldı.


Sarkisyan’ın bazı önemli rakipleri seçimden çekilmişti. Gözlemciler, bu nedenle halka gerçek bir seçim yapma fırsatı verilmediğini söylüyor.

Geçen ay adaylardan Milli İrade Birliği Başkanı Paruyr Hayrikyan Erivan’da evinin önünde saldırıya uğramış silahla omzundan vurulmuştu. Andreas Hukasyan, kampanya döneminin başlangıcından bu yana Sarkisyan’ın adaylığının iptal edilmesi talebiyle açlık grevi yapıyordu.

Diğer aday Arman Melikyan da Sarkisyan’ın seçimlere hile karıştıracağını öne sürerek sandığa gitmeyeceğini açıklamıştı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesi, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada seçim sürecine güvenmeyen büyük siyasi partilerin aday çıkarmamasının kaygı verici olduğunu açıklamıştı.

Raffi Hovanisyan’ın sözcüsü Hovsep Hurshudyan ise “Birçok usulsüzlüğün yaşandığı utanç verici bir seçim oldu. Sandık çıkış anketi sonuçları gerçeği değil, yetkililerin isteklerini yansıtıyor” dedi.

Seçimlere gözlemci gönderen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın raporunu bugün açıklayabileceği belirtiliyor.

Ermenistan ekonomisi 2012’de yüzde 7 oranında büyümesine rağmen işsizlik yüzde 16 civarında ve halkın yüzde 30’undan fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ermenistan’daki ekonomik kriz bir ölçüde Türkiye ve Azerbaycan’ın uyguladığı ticari ablukaya bağlanıyor.

(BBC Türkçe)

 

Chavez Venezuela’ya geri döndü

0

Venezuela Cumhurbaşkanı Hugo Chavez, kanser tedavisi gördüğü Küba’dan ülkesine döndü.

58 yaşındaki Chavez, Twitter’dan Küba Devlet Başkanı Raul Castro ve eski Küba lideri Fidel Castro’ya teşekkür etti.

Chavez, gösterdikleri destek için Venezuela halkına da teşekkür etti ve tedavisinin ülkesinde devam edeceğini söyledi.

14 yıldan beri cumhurbaşkanı olan Chavez, Ekim 2012’de altı yıllığına yeniden bu göreve seçilmiş fakat hastalığı nedeniyle yemin töreni ertelenmişti.

11 Aralık’ta tedavi için Küba’nın başkenti Havana’ya giden Chavez, ilk 2011 ortalarında teşhis edilen kanseri için 18 ay içinde dört kez ameliyat geçirdi.

Geçen hafta Venezuela Hükümeti, Chavez’in operasyondan sonraki ilk fotoğraflarını yayımladı. Bu fotoğraflarda başında iki kızı bekleyen Chavez, gülümseyerek gazete okurken görülüyor.

Sevinç gösterileri

Chavez Venezeuala’ya dönüşünü 3,9 milyon takipçisinin olduğu Twitter’dan bir dizi mesajla duyurdu.

Hugo Chavez, fazla ayrıntı vermediği mesajlarında “Venezuela topraklarına geri geldik. Teşekkürler Tanrım. Sevgili halkıma teşekkürler. Tedavimize burada devam edeceğiz” dedi.

Chavez’in neden döndüğü ve aktif olarak görevine dönüp dönmeyeceği bilinmiyor.

Ülkeye döndüğünün açıklanmasından sonra bazı Venezuelalılar ‘Komutan Chavez geri döndü”, “Hepimiz Chavez’iz” sloganları atarak Bolivar meydanına yürüdü.

Chavez’in ne kanseri olduğu şimdiye kadar açıklanmadı. Daha önce Venezuala liderinin pelvis bölgesindeki tümörlerin alınması için ameliyat geçirdiği açıklanmıştı.

Hugo Chavez ışın tedavisi ve kemoterapi de görmüştü.

(BBC)

Halter’de doping skandalı

23 Yaş Altı Halter Milli Takımı bulunan 16 sporcunun doping yaptığı ortaya çıktı. Sporcuların testlerinde yasaklı ‘Stanozolol’ maddesi çıktığı tespit edildi.

Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Hasan Akkuş‘u istifaya götüren doping olayının ardından ikinci bir doping şoku daha yaşandı…

Ercan Ata‘nın Doğan Haber Ajansı’nda yer alan haberine göre, geçen yıl Kasım ayında İsrail’de düzenlenen Avrupa 23 Yaş Altı Halter Şampiyonası’nda 5 Türk sporcunun testlerinde doping kapsamına giren yasaklı ‘Stanozolol’ maddesi bulunmuştu. Köln’de bulunan doping kontrol merkezinden gelen numunelerin dopingli çıkması üzerine o dönemin başkanı Hasan Akkuş, tüm sporcuların numunelerini yeniden Köln’e gönderdi. Geçen hafta cuma günü Köln’den gelen cevap ise federasyon yetkililerini şok etti. 5 sporcunun dışında gönderilen 16 numunenin de dopingli çıkması federasyon yetkililerini şaşırtırken, bugün tüm sporculara dopingli oldukları tebliğ edildi.

(T24, DHA)

 

Devlet yasal ateşiyle orman yakabilecek!

Tunceli’de askeri operasyonda çıkan orman yangınları ‘kanunun verdiği yetki kapsamı’nda sayılarak suç olmaktan çıkarıldı.

Radikal Gazetesi’nden İsmail Saymaz’ın haberine göre; Tunceli Barosu Başkanı Fatma Kalsen ve İHD Temsilcisi Barış Yıldırım OHAL’in başladığı 1987’den 2012 yılına kadarki süreçte askeri operasyonlarda atılan mühimmatlardan kaynaklı orman yangınlarını yargıya taşıdı. Suç duyurusunda, ‘ormanlarda yangın çıkabileceği bilinmesine rağmen bombalandığı’ ileri sürüldü.
Tunceli Savcılığı, şikâyet üzerine İl Orman İşletme Müdürlüğü’nden 2002’den bu yanaki yangınlarla ilgili bilgi istedi. Gelen bilgide, çeşitli yangınlarla ilgili kimi faillerin halen yargılandıkları ifade edildi. Oysa İHD’li Barış Yıldırım’a göre bu yangınlar askeri operasyonlardan kaynaklanmıyordu.

Terörle mücadele edildi
Savcılık da yaptığı incelemenin ardından, terör örgütüyle mücadelenin devletin en temel görevi olduğunu ve görevini yerine getirmek için terör örgütleriyle mücadelesinde orantılı güç kullanılması sonucunda orman yangınları çıkmasının TCK 24. maddesine göre, ‘kanunun verdiği görevi yerine getirmek’ kapsamında kaldığı ve buna ceza verilemeyeceği ifade edildi.

Savcılık ayrıca, 25 Aralık 2012’deki kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında, ‘Terör örgütünün yol kesme, halı saha tarama ve bombalama gibi eylemlerinin olması ve faillerinin yakalanmasına yönelik operasyonlar yapıldığı, örgütün bu eylemleriyle orman yangınlarına neden olduğu’ kaydedildi. ErzincanAğır Ceza Mahkemesi ’ne yapılan itiraz 31 Ocak’ta reddedilince karar kesinleşti.

İHD’li Yıldırım, operasyonlar sürecinde, milli park statüsündeki Munzur Vadisi başta olmak üzere, tabiata zarar veren ciddi yangınlar çıktığını kaydederek “Bunlar etkili şekilde soruşturulmazsa yangınlar devam edebilir” dedi ve anayasanın “Ormanlara zarar veren faaliyete izin verilmez” şeklindeki 169. maddesini anımsattı. Yıldırım, Dersim Harekâtı’nda Başbakanlık’tan İçişleri Bakanlığı’na gönderilen yazılarda, “Meşeliklere zarar verilmemeli” dendiğini de vurguladı.

Sinop’ta 14 kişi gözaltında

BDP’nin Sinop ziyareti sırasında çıkan olaylar sonrası 14 kişi gözaltına alındı.

Sinop Valiliği, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) heyeti üyelerinin Sinop ziyaretindeki protesto eylemine yaklaşık 800 kişinin katıldığını, eylemler sırasında yaralanan 16 kişinin ise ayakta tedavi edildiğini bildirdi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Bazı BDP milletvekillerinin ilimizi ziyaretleri sırasında ani gelişen protesto eylemlerine takriben 800 kişi katılmış, eylemler sırasında yaralanan 16 kişinin tedavileri ayakta yapılarak bu kişiler taburcu edilmiştir. Eylemler sonrasında 14 kişi hakkında yasal işlem başlatılmıştır.

Süreçte güvenlik güçleri telafisi imkansız olayların olmaması için özen içerisinde görevlerini icra etmeye dikkat etmişlerdir. Bu saat itibarıyla ilimizde herhangi bir olumsuzluk olmayıp hayat normale dönmüştür.”

(Ajanslar)

Dinçdağ düdüğünü gazozuna oynayanların liginde çalacak

Eşcinsel olduğu bilgisinin kendi izni dışında, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) sızdırıılmasının ardından hakemlik görevine devam etmesine izin verilmeyen Halil İbrahim Dinçdağ hakemlik görevini artık amatör bir futbol ligi olan Gazoz Ligi’nde devam ettirecek.

Cinsel kimliği bahane gösterilerek çok sevdiği işinden koparılan Dinçdağ’ın TFF aleyhine açtığı tazminat davasının yeni duruşması ise 19 Şubat Salı (yarın) günü Çağlayan adliyesinde görülecek.

Endüstrileşen futbolun körelttiği centilmenlik ve oyundan keyif alma olgularını öne çıkaran futbol organizasyonu Gazoz Ligi, bunun yanı sıra toplumda ayrımcılığa uğrayanların yanında olan duruşunu bu kez de Halil İbrahim Dinçdağ’a liglerinde maç yönettirerek devam ettiriyor.

Maçları her hafta salı ve çarşamba akşamları oynanan ligde Halil İbrahim Dinçdağ, iki günde birer maç yönetecek. Beşiktaş Futbol Kulübü’nün eski antrenman tesisleri olan Fulya Şan Ökten Halı Sahası’nda oynanan ligde Halil İbrahim Dinçdağ 19 Şubat Salı akşamı 21.00’de Espora FC ile İstanpauli FM ve 20 Şubat Çarşamba akşamı 21.30’da Etkisiz Eleman ile Spartakistanbul arasında oynanacak maçları yönetecek.

Bu yıl 3. senesini dolduran Gazoz Ligi, daha önce de ağustos ayında vefat eden Devrimci Spor Emekçileri Sendikası eski Başkanı ve Galatasaray’ın 70’li yıllardaki sol açığı Metin Kurt’u anmak üzere sezon başında düzenlediği hazırlık kupasının adını Metin Kurt Kupası koymuştu. 19 Ocak haftasına denk gelen maçlarda da sosyal paylaşım sitesi twitter’da #GollerAhparigİçin sloganıyla ligde atılan golleri Hrant Dink’i anmak vesilesiyle ona ithaf etmişti.

Metin Kurt Kupası ve Ahparig için oynuyoruz etkinliği hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için :

gazozligi.com/ahparig-icin-oynuyoruz/

gazozligi.com/gazoz-ligi-metin-kurt-kupasi/

Gazoz Ligi nedir?

2009 yazında yazarlar arası turnuvalar ve özel maçlara katılmak üzere Bağış Erten’in kaptanlığında kurulan Ayazma’nın (Anadolu Yazarlar ve Müzisyenler Ayaktopu Takımı) bir buçuk yıldır maç yaptığı ve dostluk kurduğu 10 takımla bir araya gelmesiyle kurulmuştur. Bu sene 3. yılını yaşayan ligde 13 takım bulunmaktadır. Küme düşmenin olmadığı ligde, normal sezonu sonuncu bitiren takımın da şampiyon olma olanağı var.

Ayrıntılı bilgi için www.gazozligi.com

Haber: Volkan Ağır

(Yeşil Gazete)

İklim değişikliği obezite ve şeker hastalığını tetikliyor

Uluslararası Şeker Hastalığı Birliği tarafından yayınlanan rapora göre, düşük ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde şeker hastalığı vakaları son yıllarda artış gösterdi. İklim değişikliği etkilerinin insanların beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi de bunun ana nedeni arasında.

Dünya üzerinde 366 milyon şeker hastası yaşıyor. Bu hastalığın, 2030 yılında 500 milyon kişide yani yaşayan on yetişkinden birinde görüleceği tahmin ediliyor. Şeker hastalığı yılda 4,6 milyon kişinin ölümüne ve küresel ölçekte 465 milyar dolar değerinde sağlık harcamalarına neden oluyor.

İşlenmemiş gıdalara talep artıyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Baş, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, iklim değişikliğiyle taze gıda üretiminin azalması ve bedelinin artmasının, daha ucuz olan işlenmiş gıda ürünlerine talebi artırdığını söyledi.

Toplumun yeme alışkanlıklarının da buna bağlı olarak değiştiğine dikkati çeken Baş, düzensiz beslenmeyle de obezitenin artığını ve şeker hastalığının yaygınlaştığını anlattı. Baş, iklim değişikliği etkilerini azaltmak için çeşitli projeler ürettiklerini ve uyguladıklarını dile getirdi.

Hazırlayıcı kurumu dağıtılmış olsa da  bir “İklim Değişikliği Eylem Planı” var

İklim değişikliğiyle ilgili mücadele politikalarının oluşturulduğuna işaret eden Baş, “Enerji, sanayi, ormancılık, tarım, binalar, ulaştırma, atık ve iklim değişikliğine uyum konuları olmak üzere tam 8 sektörü kapsayan iklim değişikliği politikalarını 2011-2023 yılları arasında uygulamak için İklim Değişikliği Eylem Planı’nı (İDEP) hazırladık. Eylem planında yer alan tüm sorumlu kuruluşların çalışmaların uygulanmasına ilişkin bilgi girişi yapabilecekleri internet tabanlı İDEP İzleme Sistemi de oluşturuldu” dedi.

Baş, 2012’de yayımlanan “Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik” ile 2016’dan itibaren, Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık yarısının, tesis bazında kayıt altına alınacağına dikkati çekerek, ülke genelinde 218 emisyon azaltım projesi geliştirildiğini kaydetti.

Türkiye’nin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan Akdeniz Havzası’nda yer aldığını vurgulayan Baş, bu olumsuz etkilere karşı hazırlıklı olmak amacıyla çalışmaları sürdürdüklerini sözlerine ekledi

(AA, Yeşil Gazete)

Onbinlerce kişi Obama’ya seslendi: “Sözünü tut!”

ABD tarihinin en büyük iklim eylemi BeyazEv önünde 40 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti.

“iklim İçin İleri” (forward on climate) sloganı ile, 350.org, Sierra Club ve Hiphop Caucus organizayonları ile biraraya gelen yaklaşık 40 bin kişi BeyazEv’e yürüyerek, başkan Obama’yı verdiği sözü tutması çağrısını yaptı.

Yaklaşık 40 eyaletten ABD’nin başkenti Washington D.C’ye gelen yaklaşık 40.000 kişi, başta Kanada’dan çıkan dünyanın en kirli petrolünü ABD toprakları üzerinden Meksika körfezine taşıyacak olan Keystone XL projesine ve ABD’nin yeni enerji tutkusu haline gelen ama çevreye ve insan sağlığına zararı henüz bilimsel olarak bilinmeyen kayagazı çalışmalarına karşı seslerini yükseltti.

Yürüyüş başlamadan önce yapılan konuşmalarda, Amerikan yerlilerinden, işadamlarına, Sivil toplum temsilcilerinden, iklim aktivistlerine kadar birçok kişi, ABD hükümetini iklim değişikliği konusunda bir an önce harekete geçilmesini istedi.

İklim eylem ağı 350.org’un kurucusu olan Bill McKibben, Keystone XL kumul petrolleri projesine değindiği konuşmasında, “gezegenin en kirli petrolünün ABD’nin gıdasepeti üzerinden Meksika körfezine getirilecek!” uyarısını yaptık yaptıktan sonra, kumul petrollerinin diğer türlerine nazaran 3 kat daha fazla karbon salımına neden olduğunu söyleyerek, bu durumun iklim için bir felaket olacağı vurgusunu yaptı.

BeyazEv’in eski “Yeşil işler” (Green Jobs) danışmanı Van Jones, “Bu durum mirasınız olacaktır, Bay Başkan” diyerek başladığı konuşmasına, karbon salımını azaltacak olan yenilenebilir enerji kaynaklarının binlerce amerikalıya iş sağlanabileceğinin, aileleri yüksek elektrik faturası derdinden kurtarılmasının ve en önemlisi Amerikalıların ve gelecek jenerasyonlarının sağlığında gerçek bir fark yaratılmasının mümkün olduğunu söyledi.

ABD’in en büyük çevre örgütlerinden biri olan Sierra Club’un genel direktörü Michael Brune, bundan 20 yıl sonra Başkanlık Günü’nde insanların başkanın yükselen deniz seviyesi, rekor kıran kuraklıklar ve olağanüstü hale gelmeye başlayan fırtınalar karşısında ne yaptığını bilmek isteyeceğini söyledikten sonra, Başkan Obama’yı kalemi eline alıp söz verdiği gibi çocuklarının geleceği için iklim değişikliğine karşı harekete geçmeye çağırdı.

Kanada yerlileri de Washington D.C’deydi. Saik’uz kabilesi şefi Jacqueline Thomas, Amerikan yerlileri ve ABD vatandaşlarını biraraya gelmesine neden olduğu Enbirdge Şirketi’ne şaka yollu teşekkürlerini sunduktan sonra, şirketler gibi milyarlarca dolarlarının olmadığını ama insanların doğa anayı korumaları için gereksinimi olan inanca sahip olduklarını söyledi.

Konuşmaların ardından onbinlerce kişi BeyazEv’e doğru yürüyüşe geçti. Kalabalık, yerlilerin davulları eşliğinde yürürken, gökyüzünde beliren kartal kısa bir süre şaşkınlığa neden oldu.

(Yeşil Gazete)

BDP’li vekillere Çorum’da çiçek, Sinop’ta saldırı

BDP, 3 vekille Karadeniz turuna çıktı. Çorum valisini ziyaret eden vekiller, “Çiçeklerle karşılanmak güzeldi” dedi. BDP’li vekillerin bir sonraki durağı Sinop’ta ise araçları parçalandı.

BDP milletvekilleri Levent Tüzel, Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü ve HDP (Halkların Demokratik Partisi) eşbaşkanı Fatma Gök, Çorum Valisi Sabri Başköy’ü makamında ziyaret etti.

Basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Çıkışta açıklama yapan Ertuğrul Kürkçü, devletin yaklaşımını test ettiklerini belirterek, “Çok güzel başladı gezi. Çiçeklerle karşılanmak güzeldi. Epeydir çiçekle karşınlanmıyorduk. Biber gazı etkisi uzun sürdü. Şimdi çiçek etkisini deneyeceğiz hep beraber” dedi.Çözüm süreci çerçevesinde Karadeniz’deki illeri ziyaret etmek için yola çıkan BDP’li 3 milletvekili ile Fatma Gök, gezilerine Çorum’dan başladı.

Sabah otomobillerle polis koruması eşliğinde kente gelen milletvekilleri ilk olarak Çorum Valisi Sabri Başköy’ü makamında ziyaret etti.’Çiçeklerle karşılanmak güzeldi’Vali ile yaklaşık yarım saat basına kapalı görüşen milletvekillerinden Ertuğrul Kürkçü, çıkışta yaptığı açıklamada olumlu bir ziyaret gerçekleştirdiklerini, gezilerinin amacı hakkında bilgi verdiklerini belirtti.

Kürkçü şunları söyledi: “Ziyarete vilayetten başlamak bizim açımızdan iyi oldu. Çünkü devletin yaklaşımını test etmiş olduk. Test sonuçları olumludur. Problem yok. Bugün şehirdeki diğer yaklaşımları da test etmiş olduk. Çok güzel başladı gezi. Çiçeklerle karşılanmak güzeldi. Epeydir çiçekle karşınlanmıyorduk. Biber gazı etkisi uzun sürdü. Şimdi çiçek etkisini deneyeceğiz hep beraber.”

BDP’liler daha daha sonra da yürüyerek EMEP il binasına gitti. Burada da yaklaşık 1 saat basına kapalı bir toplantı yapan vekiller, ardından Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’na gitti. Öğle yemeği yedikten sonra Levent Tüzel, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü tek tek görüşlerini anlattı.Atatürk fotoğrafları altındaHacı Bektaş Veli Anadolu Vakfı’nda öğle yemeği yiyen ve basın açıklaması yapan  İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Sebahat Tuncel ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, konuşmalarını duvarda asılı duran Hz. Ali ve Atatürk fotoğraflarının altında yaptı. Yemek yenilen salonda birinin altında ‘Atam İzindeyiz’ yazısının yer aldığı toplam 3 Atatürk fotoğrafının bulunması dikkat çekti.

Kürkçü: Demokratik cumhuriyet ve demokratik özerklik

Uzun bir gezinin başlangıcını Çorum’dan yaptıklarını kaydenen Ertuğrul Kürkçü de, “Bu kadar şefkatli ve sempatik başlamasından çok mutlu olduk. Böyle başlarsa böyle de gideceğini umuyoruz. Ummak da istiyoruz. Mesajımızı iletmek ve insanları dinlemek istiyoruz” dedi.

Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ertuğrul Kürkçü, ‘Anayasa çalışmalarında BDP’nin olmazsa olmazı nedir’ sorusuna, “Bizim için önemli olan Demokratik bir cumhuriyet ve demokratik bir özerliktir. Tüm bunların anayasal bir ifadeye kavuşması önemlidir” yanıtını verdi.

Aynı soruya Sebahat Tuncel ise, “Bu anaysa hakların anayasası olmalı. Türkiye’deki temel sorunları çözebilecek bir noktada olmalı” diye konuştu.Operasyonlar ‘ayıp oluyor’Bir tarafta barış süreci devam ederken, bir tarafta da KCK’ya yönelik operasyonların yapılması konusunda ne düşündükleri sorusuna ise Ertuğrul Kürkçü’nün “Ayıp oluyor” diye cevap vermesi gülüşmelere neden oldu. BDP heyeti daha sonra Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nda vatandaşlarla  görüşmeler yaptı.

Sinop’ta protesto

Çorum’dan bu sabah karayoluyla Sinop’a gelen BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, kent merkezinde tepkiyle karşılandı. Caddelere geceden Türk bayrakları asıldı. Öğretmen evinde toplantı yapıldığı sırada 200 kişi bina önünde protesto sloganları attı.

Çözüm süreci çerçevesinde Karadeniz’deki illeri ziyaret etmek için yola çıkan BDP’li 4 milletvekili, bu sabah karayoluyla Çorum’dan Sinop’a geldi. Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü’yü karşılamak için bir grup Derinboğanağzı Sokağındaki çay bahçesine gitti. Ancak işyeri sahibi grubun BDP’lileri karşılayacağını öğrenince, işyerini kapatıp karşılamaya gelenleri çıkardı. Ardından da işyerine Türk bayrağı asıp gitti.

BDP’li vekillerin aracını parçaladılar

BDP’li vekillere ait olduğu öğrenilen bir aracın camlarını parçalayan grup, aracı kullanılamaz hâle getirdi. Aracın göstericiler tarafından yağmalandığı iddia edildi. Konuyla ilgili konuşan Önder: ‘Çevre illerden büyük bir güruh buraya akın ediyor. Polis göstericilerin bazılarını içeriye alıyor. Alınan kişilerin kimliklerini tespit ettik. Eğer polis güvenliğimizi almazsa kendi güvenliğimizi kendimiz alacağız. Ellerimizde plastik sandalyeler bekliyoruz. Burada ne kadar kalacağımız belli değil. İçişleri Bakanı’yla görüştük. O da bize çevre illerden polis takviyesi yapacaklarını söyledi. Bekliyoruz’ dedi.

Öğretmenevinin ön tarafında olaylar çıkarken, yaklaşık 10 kişilik bir grup arka taraftan bahçeye girip binanın giriş kapısından içeriye girmeye çalıştı. Ancak burada önlem alan çevik kuvvet polisleri grubu engelledi. Dışarıda olaylar yaşanırken, BDP’li vekiller öğretmenevinin toplantı salonundaki konuşmalarına devam etti.

(CNNTürk, T24, Yeşil Gazete)

Pera Film’de Arap Sinemasına yolculuk devam ediyor

Pera Film,  1-27 Şubat 2013 tarihleri arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda ‘Binbir Gece Masalları: Arap Sinemasına Bir Yolculuk’ programını sunuyor.

Mısırın en ünlü, en gizemli yönetmeni olarak bilinen Yusuf Şahin, 1997 Cannes Film Festivalinde başarısını kutluyor

Pera Müzesi’nin 25 Ocak -21 Nisan 2013 tarihleri arasında düzenlediği ‘Çöl ve Deniz Arasında: Ürdün Güzel Sanatlar Galerisi’nden Bir Seçki’ sergisiyle eşzamanlı olarak sunulan program çerçevesinde, 1975 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü alan Kor Yılların Tarihi (Chronique des années de braise, 1975) filminin yanı sıra, 1960, 1970 ve 80’li yıllardan klasikler ve bölgeden yeni dönem filmler yer alıyor. Kurgu ve belgesel filmlerden oluşan programdaki dokuz film, Ürdün, Cezayir, Lübnan, Mısır ve Filistin’den, Arap sinemasının en başarılı filmlerini sinemaseverlerin karşısına çıkacak. Ünlü Mısırlı yönetmen Yusuf Şahin’e bir saygı duruşu niteliğinde de olan programının merkezinde, yönetmenin en önemli çalışması İskenderiye Üçlemesi yer alıyor.

Berlin’de Jüri özel ödülü alan üçlemenin ilk filmi, “İskenderiye, Neden? (İskendarija…lih?, 1978) bir yandan yönetmenin kendi hayatından öğeler barındıran Yehia’nın hikayesini anlatırken bir yandan da 1942’de Alman askerlerine karşı işbirliği yapan İngiliz ve Arap askerlerinin İskenderiye yolculuğunu odağa alıyor.

Serinin ikinci filmi “Bir Mısırlı hikayesi” (Hadduta misrija, 1982) yönetmen Yehia’nınn son filmini bitirmeye çalışmasının hikayesini anlatırken, Mısır film endüstrisindeki açlık grevleri sırasında geçen, “İskenderiye, Tekrar ve Sonsuza Dek” (Iskanderija, kaman oue kaman, 1989) te Yehia rolünde en nihayet Yusuf Şahin’in kendisi perde önüne geçiyor.

Gösterim programı ve ayrıntılı bilgi için peramuzesi.org.tr/pera_film/

(altyazı.net ve altyazı dergisinden derlenmiştir)