İstanbul'un karbon ayakizi açıklandı
İstanbul’un karbon ayakizi hesaplandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlığında GTE Carbon, ERM ve İTÜ’den Doç. Dr. Alper Ünal tarafından ortak olarak yapılan “İstanbul’un Karbon Ayakizinin Hesaplanması ve Raporlanması Projesi”nin kapanış toplantısında açıklanan veriler, İstanbul’un yıllık seragazı emisyonlarını detaylı olarak gösteriyor.
İBB Zeytinburnu Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliği kapsamında yaptığı çalışmaların aktarıldığı ilk oturumun ardından, 3 aylık bir çalışmanın ürünü olan İstanbul karbon ayakizi verileri açıklandı.
Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları’na gelen-giden uçuşların ve Haydarpaşa ile Ambarli limanlarında demirleyen 300 grosstonun üzerindeki gemilerden kaynaklanan salımların da dahil edildiği çalışma, İstanbul’da bugüne dek yapılmış en kapsamlı seragazı envanteri/karbon ayakizi hesaplama sürecinin sonucu.
Topluluk-ölçekli Seragazı Salımları için Küresel Protokol, Pilot Sürüm 1.0 Kılavuzu (Global Protocol for Community-Scale Greenhouse Gas Emission, Pilot Version 1.0 – GPC) kullanılarak yapılan hesaplamalara göre İstanbul’un yıllık seragazı salımı 43.8 milyon ton CO2 eşdeğer olarak belirlendi.
Bu salımın en büyük bileşenleri olarak %17‘yle dizel kara ulaşımı, %16‘yla da konutlardaki elektrik tüketimi ön plana çıkıyor.
Bu sektörleri sırasıyla konutlardaki doğalgaz kullanımı (%13), ticari binalardaki elektrik tüketimi (%10), endüstrideki elektrik tüketimi (%9) ve kömür tüketimi (%7.5) izledi.
Çalışmanın sonuçlarını paylaşan GTE Carbon Projeler Yöneticisi Zeren Erik, Yeşil Gazete‘nin sorularını cevapladı.
Erik’e göre, İstanbul’un karbon ayakizinin belirlenmesi konusunda özellikle 2009’dan beri önemli çalışmalar yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, emisyonlarını CDP Cities (Karbon Saydamlık Projesi Şehirler Programı) kapsamında hesaplıyordu. Bu sene itibariyle GTE Carbon ve ERM ile başlanan işbirliği çerçevesinde hesaplamaların uluslararası standartlara uygun hale gelmesi sağlandı ve veriler kamuoyuyla da paylaşıldı.
Bu sene itibariyle GTE Carbon’la başlanan işbirliği çerçevesinde hesaplamaların uluslararası standartlara uygun hale gelmesi sağlandı ve veriler kamuoyuyla da paylaşıldı.
Erik, verilerin sağlıklı olup olmadığı konusundaki sorumuza “Verilerin çoğunu birincil ve güvenilir kaynaklardan ve raporlardan, emisyon faktörlerini mümkün olan durumlarda Türkiye verilerinden faydalanarak hesapladık ya da IPCC değerlerini kullandık. Yine de veri toplama konusunda sıkıntı yaşadığımız sektörler tabi ki var, F gazları gibi… Bunlarda da önümüzdeki dönemde daha sağlıklı veriler elde edebilmemiz için Belediye’nin ciddi bir gayreti var” cevabını veriyor.
“Karbon ayakizi çalışması, Atatürk ve Sabiha Gökçen’deki tüm uçuşları mı kapsıyor, sadece geliş veya gidişleri mi?” sorumuza “Evet, çalışma için izlediğimiz IPCC metodolojisi uyarınca havalimanlarındaki tüm iniş ve kalkış, ki bunlar 1000 metre yüksekliğe kadardır, ve taksi (bekleme) sıralarındaki salımlar hesaplandı” diyen Erik, “Bunların toplam salımlardaki payı ne kadar?” diye sorduğumuzda, “%2.5 civarında” diyor.
İstanbul’un nüfusunu 14 milyon olarak almamız halinde, İstanbulluların kişi başı yıllık seragazı salımının 3.1 ton CO2 eşdeğer olduğu görülüyor. Türkiye ortalamasının, nüfus 73 milyon olarak alınırsa, 5.7 ton/kişi/yıl CO2 eşdeğer olduğu düşünüldüğünde, İstanbul’un seragazı salımının Türkiye ortalamasının hayli altında olduğu olgusu dikkat çekiyor.
Bu durum hakkındaki görüşlerini sorduğumuz Erik, “Dünyada da bu genelde böyle. Nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu şehirlerdeki salımların ülke ortalamasından düşük olduğunu genelde görüyoruz. Burada, enerji sonucu üretilen hizmet ve mallardan yararlanan nüfusun daha yüksek ve yoğun olması önemli bir etken, toplu taşıma örneğinde olduğu gibi. Ama mutlak salımlara baktığımızda resim değişebilir, kırsaldaki arazi kullanım değişimlerinden kaynaklanan olumlu ya da olumsuz etkiler de var, o nedenle şehirler kırsalı enerji verimliliği açısından karşılaştırmak bu noktada doğru olmaz” diyor.
Erik’e göre, büyük kentlerle küçük kentleri karşılaştırmak biraz daha olası: Toplu ulaşımın yaygınlığı, yenilenebilir enerjinin kullanımı gibi bir çok etkene bağlı olarak, büyük kentlerin küçük kentlere göre daha az kişi başı salıma sahip olması mümkün.
İstanbul’la dünyadaki diğer büyük şehirlerin karşılaştırmasını sorduğumuz Erik, “CDP Cities dahilinde salımlarını beyan eden 73 şehir var. Bunlar arasında New York, Londra ve Paris ile İstanbul’u karşılaştırdığımızda, İstanbul’un diğer şehirlere göre daha düşük kişi başı salım miktarlarına sahip olduğunu görüyoruz” diyor ve ekliyor: “Elbette, daha sağlıklı bir karşılaştırma için bu şehirlerin emisyon envanterilerinin kapsamının, dahil edilen ve edilemeyen kaynakların neler olduğunun ve kullanılan yaklaşımların detaylı karşılaştırmasının yapılması gerekli.”
Arazi kullanımındaki değişikliklere bağlı salımların hesaplanıp hesaplanmadığını sorduğumuzda ise Zeren Erik şu cevabı veriyor: “Hesapladık, ancak hem ham verilerin daha sağlıklı olması gerekiyor, hem de biliyorsunuz arazi kullanım değişikliklerine bağlı seragazı salımlarının hesaplanması için var olan kılavuzlar da henüz tam anlamıyla hazır değil… Örneğin enerji ve yakıtta %7 civarında olan belirsizlik payı, arazi kullanım değişimlerinde %50 civarında. Bu belirsizlik nedeniyle bu kalemi nihai hesabın içine koymadık”.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karbon ayakizi hesaplama konusundaki yüksek ilgisinin bir devamı olarak önümüzdeki aylarda İstanbul’da seragazı salımını düşürmek için İklim Eylem Planı hazırlıklarına başlayabileceklerini de belirten Erik, karbon ayakizi konusundaki hesaplamalarını önümüzdeki aylarda detaylı bir raporla kamuya açmayı planladıklarının haberini de Yeşil Gazete okuyucularıyla paylaşıyor.
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…