Uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam‘ın bugün “Acıdan kazanç sağlamak (Profiting from pain)” ismiyle yayımladığı yeni rapor, Rusya‘nın Ukrayna‘ya açtığı savaştan etkilenen gıda ve enerji maliyetlerinin ve pandeminin devam eden etkilerinin küresel eşitsizliği derinleştirerek bu yıl 263 milyon kişiyi daha aşırı yoksulluğa düşürebileceğini gösterdi.
Temel ihtiyaç maddelerinin maliyetinin on yıllardır olduğundan çok daha hızlı arttığını kaydeden rapora göre, gıda ve enerji sektörlerindeki milyarderler, servetlerini iki günde bir 1 milyar dolar artırıyor.
Öte yandan pandemi sırasında her 30 saatte bir yeni bir milyarderin ortaya çıktığı dünyada, bu her yeni milyardere karşılık yaklaşık bir milyon insan 2022’de neredeyse aynı oranda aşırı yoksulluğa düşecek.
Oxfam International‘ın İcra Direktörü Gabriela Bucher, “Aşırı yoksullukla ilgili onlarca yıllık ilerleme şimdi tersine çevriliyor ve milyonlarca insan sadece hayatta kalmanın maliyetindeki imkansız artışlarla karşı karşıya” dedi ve ekledi:
“Aynı anda milyarderler, servetlerindeki inanılmaz artışı kutlamak için Davos‘a geliyorlar. Pandeminin ardından şimdi de gıda ve enerji fiyatlarındaki keskin artışlar, basitçe söylemek gerekirse, onlar için bir lütuf oldu.”
Oxfam raporunun pandemi dönemine dair ortaya koyduğu çarpıcı bulgulardan bazıları şöyle:
İşçilerin daha az ücretle, daha kötü koşullarda ve daha çok çalıştığını kaydeden Bucher, sistemi onlarca yıldır cezasızlıkla donatan süper zenginlerin, şimdi bunun faydasını gördüğünü söylüyor:
Hükümetlerin suç ortaklığıyla dünya servetinin şok edici bir miktarını ele geçirenler düzenlemeleri ve işçi haklarını harap ederken, nakitlerini vergi cennetlerinde saklıyor.
Bu arada milyonlarca insan öğün atlıyor, gazı kapatıyor, faturaları ödeyemiyor ve hayatta kalmak için bundan sonra ne yapacağını düşünüyor. Doğu Afrika‘da muhtemelen her dakika bir kişi açlıktan ölüyor.
Bu grotesk eşitsizlik, bizi insanlık olarak bir arada tutan bağları kırıyor. Bölücü, aşındırıcı ve tehlikeli ve kelimenin tam anlamıyla öldüren bir eşitsizlik.
Bugün, 2020’dekinden 573 fazla olan 2 bin 668 milyarder, 3.78 trilyon dolarlık bir artışla 12,7 trilyon dolara sahip.
Buna göre, ekonomik sıralamada en alt kısımdaki yüzde 50’den biri, en üstteki yüzde 1’deki bir kişinin bir yılda kazandığını kazanmak için 112 yıl çalışmak zorunda.
Dünyanın en zengin on insanı, en alttaki yüzde 40’lık kısımdan, yani 3,1 milyar insandan daha fazla servete sahip.
En zengin 20 milyarder, Sahra Altı Afrika‘nın tüm milli servetinden daha fazlasına sahip.
Yoksul ülkelerdeki insanlar, zengin ülkelerdekilere göre gelirlerinin iki katından fazlasını gıdaya harcıyor.
Küresel gıda fiyatları geçtiğimiz yıl yüzde 33,6 oranında arttı ve önümüzdeki yıl içinde yüzde 23 oranında artması bekleniyor.
Öte yandan tarım sektöründe yer alan milyarderlerin servet artışı son iki yılda 382 milyar dolar yani yüzde 45 arttı ve şu anda dünyada 62 yeni gıda milyarderi var.
Rapora göre, tekelleşmenin özellikle yaygın olduğu enerji, gıda ve ilaç sektörlerindeki şirketler, ücretler neredeyse hiç değişmemişken ve işçiler pandeminin ortasında onlarca yılın en yüksek fiyatlarıyla mücadele ederken bile rekor düzeyde yüksek karlar elde etti:
Geçen yıl boyunca, enerji sektörü genelinde kâr yüzde 45 arttı,
marjlar yükseldi ve sektördeki kazanç artışı, diğer tüm sektörlerinkinden çok daha fazla oldu. Petrol, gaz ve kömür sektöründeki milyarderleri son iki yılda reel olarak yüzde 24 yani 53,3 milyar dolar arttı.
En büyük enerji şirketlerinden beşi BP, Shell, TotalEnergies, Exxon ve Chevron, her saniye 2 bin 600 dolar kâr ediyor.
Financial Times‘a göre BP, Mayıs 2022’de on yıldan fazla bir süre içinde en yüksek üç aylık kârını bildirirken Shell de rekor kâr açıkladı.
Petrol ve gaz şirketlerinin sıklıkla inkar ettiği iklim değişikliğinin etkisi ve kuraklıkla karşı karşıya olan Doğu Afrika‘da ise insani kriz ve kıtlık büyüyor: 28 milyon insan şiddetli açlık riskiyle karşı karşıya.
Rapora göre Sri Lanka‘dan Sudan‘a, rekor düzeyde yüksek küresel gıda fiyatları, sosyal ve politik kaosu da tetikliyor. Düşük gelirli ülkelerin yüzde 60’ı borç sıkıntısının eşiğinde. Enflasyon her yerde yükselirken, fiyat artışları özellikle sağlık ve geçim kaynakları COVID-19’a karşı zaten en savunmasız durumda olan düşük ücretli işçiler; özellikle kadınlar, ırkçılığa uğrayan ve marjinalleştirilmiş insanlar için yıkıcı.
Bakım görevlerinden kaynaklanan yüksek kayıt dışılık ve aşırı yük, Latin Amerika ve Karayipler’de dört milyon kadını işgücünün dışında tutarken, ABD‘de çalışan ve beyaz olmayan kadınların yarısı, saatte 15 dolardan az kazanıyor.
“Aşırı zenginler ve güçlüler, acı ve ıstıraptan çıkar sağlıyorlar” diyen Bucher bunu “akıl almaz” olarak niteliyor:
“Bazıları milyarlarca insanın aşılara erişimini engelleyerek zenginleşti, bazıları ise artan gıda ve enerji fiyatlarını sömürerek. Artan zenginlik ve artan yoksulluk aynı madalyonun iki yüzü, ekonomik sistemimizin tam olarak zengin ve güçlülerin tasarladığı şekilde işlediğinin kanıtı.
Salgının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra, tahmini 20 milyondan fazla ölüm ve yaygın bir ekonomik yıkımdan sonra Davos’taki hükümet liderleri, bir seçimle karşı karşıya: Ekonomilerini yağmalayan milyarder sınıfının vekilleri olarak büyük çoğunluklarının çıkarları doğrultusunda hareket etmek veya cesur adımlar atmak. Her şeyden önce bir sağduyu ölçütü bunu test edecek: Hükümetler sonunda milyarderleri vergilendirecek mi?”
Oxfam’ın hükümetlere tavsiyeleri ise şöyle:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…