GündemManşet

Oktay Ekşi İstifa Etti!

0

Bir süredir İkizdere vadisinin sit alanı ilan edilmesi ve HES lerle ilgili AKP hükümetinin hukuksuz uygulamalarına karşı yazılar kaleme alan Hürriyet gazetesi basyazarı Oktay Ekşi istifa etmek zorunda kaldı. AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in tepkisine de neden olan 28 Ekim tarihli yazı ile ilgili özür yazısı da kaleme alıp, son cümledeki hatayı kabul eden yazar metindeki hatayı dünkü yazısında şu cümlelerle izah etmişti:” …….Ben de, akarsuların kullanma hakkının 49 yıllığına verilmesiyle ilgili hususu, ”Şimdi, her şeyi satan işte o zihniyetin marifetini görüyoruz” diyerek ifade etmiştim. Aklıma bir önceki Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın meşhur “Babalar gibi satacağız” sözü geldi. Ondan esinlenerek “her şeyi satan zihniyet” ifadesini değiştirip “analarını bile satan” yaptım ve o metni gazeteye faksladım.

Bu günkü yazısında da,”habbenin(damla) kubbe, kubbenin habbe yapıldıgı dönemlerden geçersiniz. Benim de 28 Ekimli yazimda degistirdigim son cümle buna örnek teşkil etti” diyerek istifa ettigini açıkladı.

Yazarın istifasına neden olan metin oldugu gibi aşağıdadır.

AZ DEMİŞİZ

GEÇENLERDE bir tepkimizi dile getirirken Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun “neyin bakanı?” olduğunu sormuştuk. Meğer bu laf tam yerine oturuyormuş. Onu da Çevre Bakanı’nın, “cennet” güzelliğindeki İkizdere Vadisi’nde 22 adet hidroelektrik baraj yapılmasını engelleyen sit kararına gösterdiği tepkiyle anladık.

Konunun bir “hukuki” tarafı da var ama, ona gelmeden değinelim:

Veysel Eroğlu’nun aslında Çevre Bakanı anlayışıyla değil “Çevre Düşmanlığı Bakanı” gibi görev yaptığını gösteren son haberi, arkadaşımız Nuray Babacan dün bildirdi:

İkizdere Vadisi’nde Hidroeldektrik Santrallar (HES) kurmak için baraj inşa edilmesine biliyorsunuz önce yöredeki bilinçli insanlar karşı çıktı.

Çünkü her barajın yöredeki tabiatı mahvedeceği aşikârdı. İkizdereliler belki de Veysel Eroğlu’nun sıfatına bakıp kendilerini destekleyeceğini sanmışlardı.
Oysa Eroğlu kendisini hâlâ Devlet Su İşleri Genel Müdürü koltuğunda oturuyor sandığı için tam tersini yaptı:

Tam bir çevre düşmanı gibi HES yapımında ısrar etti. Ama Trabzon’daki Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu geçen gün İkizdere Vadisi’ni “sit alanı” ilan edip de baraj yapımını durdurunca aynen Başbakan Tayyip Erdoğan gibi o da küplere bindi.

“HES’lere karşı çıkanlar Avrupa’dan finanse ediliyor” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız gibi (3 Eylül 2010 gazeteler) o da tuttu, “ülkesini seven, enerjide dışa bağımlılığın azalmasını isteyen vatansever çevrecilerin de olduğunu” söyleyerek kendisini eleştirenlerin hareketini “vatan hainliği” ile açıkladı.

Meğer o da yetmemişmiş.

Nuray Babacan’ın haberi işte onu ortaya koyuyor. Çünkü haberde “İkizdere Vadisi”nin “sit alanı” olduğuna karar veren Kurulun elindeki yetkinin oradan alınıp Çevre Bakanlığı’na verilmesini öngören bir yasal değişikliğin Meclis’e sunulduğu bildiriliyor.

Şimdi görürsünüz Türkiye’nin güzelliklerinin ırzına nasıl geçildiğini…

Yukarıda Veysel Eroğlu’nun sıfatı ile yaptığının birbirine zıt olduğundan söz etmiştik. Bunun “hukuki” zeminini de söyleyelim:

Biliyorsunuz devletin her kurumunun varlığı, onunla ilgili yasa hükmüne dayanır. Açın Çevre ve Orman Bakanlığı’nın kuruluş yasasını okuyun. Burada Çevre ve Orman Bakanlığı’nın, “baraj” yapmasına izin veren tek kelimelik bir hüküm yok.

Tam tersine yasa, Çevre Bakanı’na, bu sıfatıyla ilgili tam 13 adet görev vermiş. Onlardan biri olarak da “Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke bütününde izlemesini ve denetlemesini” emretmiş.

Ama anlaşılan bir kararla Devlet Su İşleri’ni Çevre Bakanı’na bağlamışlar yani “kümesi tilkiye teslim edip” meseleyi çözmüşler.

Biliyorsunuz “ileri demokrasi” ve yeni “hukuk devleti” anlayışıyla yönetiliyoruz ya…

Bu anlayış, Anadolu’daki 2000’den fazla akarsuyu, o yörenin tabiatına ne zarar vereceğini hesaba katmadan tuttu “Baraj yapıp elektrik üreteceğim, bunu da devlete satacağım” diyen şirketlere 49 yıl için peşkeş çekti.

Şimdi, her şeyi satan(anasını da satan)* işte o zihniyetin marifetlerini görüyoruz.

*Not: Sadece İstanbul baskısına parantez içindeki gibi girmistir

 

More in Gündem

You may also like

Comments

Comments are closed.