Muhalefet LGBTİ+ fobisiyle yüzleşebilecek mi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtülü kadınlar için önerdiği kanun fikrinin sonrasında siyasi gündemimize bir Anayasa düzenlenmesi “koz” olarak düştü: AKP hükümeti Meclis’e sunacağı öneride başörtüsünün yanı sıra “aileyi korumayı” da öne sürdü. Peki aile nasıl korunacak? Ataerkil ve kapitalist düzen altında kuşatma olan aileyi aslen “LGBTİ+” tehdit ediyormuş, buna karşı düzenleme yapılmasını isteyecekler. Şimdiden bu oylama için kapı kapıyı gezmeye başladılar, mecliste geçmezse referandumluk bir mesele haline getireceklerini söylediler.

‘Böl ve küstür’ taktiği

Artık muhalefet için yumurtanın kapıya dayandığını söyleyebiliriz. Bugüne kadar görmezden geldikleri LGBTİ+ hakları, önlerine bir seçim meselesi olarak getiriliyor. Uyarılarımız boş kulaklara ve umursamaz danışanlara gitti. Altılı masa bu konuda asla güncel fikriyat ve küresel seviyede bir bilgi ve mücadele birikimine sahip değil velakin rakipleri öyle. AKP hükümeti tüm dünyada yandaş bulabilen “toplumsal cinsiyet karşıtlığı” ve LGBTİ+ düşmanlığı trendlerini kendi lehine kullanarak yeni bir seçim meselesi yaratmak istiyor, Altılı Masa’nın ise buna karşı hiç bir karşılığı yok.

Kendi içlerindeki önyargılarla yüzleşmeyen bu partiler, muhafazakar fikirleri desteklemek ve onlara kucak açmak adına bir çıkmaza düştüler. Muhalif kesimlerin içinde de LGBTİ+ karşıtlığı bir hayli popüler fakat her oyun inanılmaz değerli olacağı bir seçim yaklaşırken, özellikle de ses çıkarmaktan korkmayan hareketler olan kadın ve LGBTİ+ hareketlerini bölmek ve küstürmek taktiği kullanılacağı kesinleşti. LGBTİ+ meselelerini görmezden gelerek CHP, yereldeki dengeleri düşünerek aslında küresel gündemlerin etkilediği ve dünya çapında sağcıların yaptığı propagandaların Türkiye gündemini de etkilemesinin önünü açtı.

‘Gelin şimdiden barışalım, helallik isteyeceğiz konular azalsın’

AKP gerektiği zaman dünya çapında, Rusya, Macaristan ve Çin gibi ülkelerdeki LGBTİ+ karşıtlığını devşirebilir ve ABD’de olası bir Trump/Cumhuriyetçi hükümetin gelmesiyle destek bulabilir, onların taktiklerini de kullanmaya başlayabilir. CHP ve Altılı Masa ise, seçmeninin “hellaleşmesini” isterken, yıllardır bu ülkede hakkı yenmiş LGBTİ+’ları düşünmedi bile, oy gücümüz olmadığından bizi görmezden geldi. Şimdi ise AKP’nin LGBTİ+ karşıtı politikalarına çanak tutarlarsa, kadın ve LGBTİ+ hareketinin dikkatini çekmekle beraber, demokratik ve çoğulcu bir ülkede yaşamak isteyen insanlarda da şüphe uyandıracaklar. Eğer karşı gelirlerse, LGBTİ+ haklarını şimdi savunmaya başlarlarsa, yıllardır hükümetin lubunyalara karşı nefret pompalamış olduğu halk önünde puan kaybedecekler.

Eğer çoğulcu bir demokrasiye inandığınızı söyleyip, bir azınlığı böylesine görmezden gelirseniz, size ve o azınlığa karşı olanlar nefretle beraber sizin önünüze bir taş koyar. Bu engel geçilebilir mi? Evet ama kimin ve neyin pahasına? Elbette ki biz lubunyaları gözeteceklerini düşünmüyorum. Muhalefetin seçenekleri az, bahaneler üretmek ve eğilip bükülmek durumunda kalacaklar sırf şu güne kadar bizi görmedikleri için. Ve bunun cezası onlara değil, bana ve benim komüniteme kesilecek yine.

Bir kez daha buradan sesleniyorum, LGBTİ+’lar ve bu alanda hakkını arayan özneler nefrete maruz kalmaya da dışlanmaya da alışmış, bunları kanıksamış kabuğu sert bir azınlıktır. Eğer öğrenmek, dinlemek isterseniz ve alan açarsanız hükümetin yapabileceği propagandanın ve yasaların cevabı, aklı selim kararsızlara da verilebilir.

Ha bu sene, ha 10 sene sonra… Bugünün muhalefeti olarak bizlerle yüzleşmek durumunda kalacaksınız ve özür dileyeceksiniz. Gelin şimdiden barışalım, “helallik” isteyeceğiniz durumlar az olsun.

Paylaş
Yazar:
Arya Zencefil