Mikroplastik İstanbul kıyılarını tehdit ediyor: 1 litre suda 150 mikroplastik var

İstanbul kıyılarında 1 litre yüzey suyunda 150 ve 1 kilogram kuru sedimentte (kumda) 1350 mikroplastik parçacığı tespit edildi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi akademisyenlerinin yaptığı araştırmada İstanbul’daki birçok kıyısal alandan örnekler alınıp ölçümler yapıldı.

Boyutları beş milimetre ile 1 mikrometre arasında değişen plastik parçacıkları olan mikroplastikler, su kaynaklarını her geçen gün daha fazla tehdit ediyor.

Uzun yıllar boyunca deniz ve okyanus gibi su kaynaklarında varlıklarını sürdürebilen plastiklerin parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler besin zinciri yoluyla insan vücuduna ulaşabiliyor.

‘1 litre suda 150 mikroplastik var’

AA’dan Biriz Özbakır’ın aktardığına göre; İstanbul kıyılarındaki mikroplastik kirliliğinin boyutunu saptamak amacıyla başlattıkları araştırmanın sonucu hakkında soruları yanıtlayan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ceyhun Akarsu, bir kez denizle buluştukları zaman akıntılarla dünyanın herhangi bir noktasına ulaşmaları mümkün olan plastiklerin, yönetilmesi çok zor kirleticiler olduğunu söyledi. Akarsu, elde ettikleri bulgulara ilişkin şunları kaydetti:

“Bu süreçte yüzey sularından aldığımız örneklerde ortalama 1 litre suda 150 mikroplastik olduğunu söyleyebilirim. Söz konusu sediment yani kum olunca bu değer yaklaşık 9 kat artıyor ve 1 kilogram kuru sediment içerisinde yaklaşık 1350 mikroplastik olduğu sonucunu elde ettik. Verilere bakacak olursak aslında kulağa sayıca çok gelse de Kuzey ve Kuzeybatı Avrupa ülkelerinde de benzer sonuçlar elde ediliyor. Dolayısıyla bu ülkelerin attığı adımları yakından takip etmeli ve onların kabul edip uygulamaya koyduğu yönergeleri biz de en kısa sürede sahiplenmeliyiz.”

Araştırma: Mikroplastik yiyen planktonlar, nanoplastik olarak sucul ortama geri veriyor
Topraktaki mikroplastik kirliliğine ilişkin ne yapıyorsunuz?
Zehirli lastik tozun okyanusa yolculuğu: En kötü mikroplastik kirliliği olabilir

‘Mikroplastiklerin başında kulak çubuğu geliyor’

Uluslararası raporlara atıfla, kıyılarda en sık karşılaşılan tek kullanımlık plastiklerin başında kulak temizleme çubuğunun geldiğini kaydeden Akarsu, bu konu üzerinde yoğunlaştıklarını ve Küçükçekmece Lagünü‘ndeki kulak çubuğu kirliliğini araştırdıklarını anlattı.

Kulak çubuklarının, üretildikleri materyalden ziyade bertaraf sürecinin iyi yönetilmemesinden kaynaklı bir mikroplastik kirliliğine neden olduklarına işaret eden Akarsu, bunların Küçükçekmece Lagünü’ndeki miktarının belirlenmesi ve potansiyel ekolojik riskin ortaya konması için yaptıkları araştırmada metrekarede ortalama 72 kulak çubuğu tespit ettiklerini belirtti.

Tuvaletlere atılan kulak çubuklarının kanalizasyon, atık su arıtma sistemleri ve ardından denizel ekosistemler aracılığıyla kıyısal alanlara ulaşabildiğini vurgulayan Akarsu, “Analizlerini gerçekleştirdiğimiz materyallerin yüzde 40’ından fazlasının yüksek oksidasyon seviyesine sahip olduğunu gördük. Bu veri neyi gösteriyor? Bu veri, kulak çubuklarının bölgede çok fazla zaman geçirdiğini, bunların artık daha küçük boyuttaki parçalara bölünebileceklerini ve mikroplastik oluşturabilme potansiyeli taşıdıklarını gösteriyor” dedi.

Akarsu, kulak çubuklarının akıntılar, ortamdaki diğer katı cisimlerle fiziksel temaslar veya materyaller üzerinde tutulmuş olan organizmalarla, biyoparçalanma ile daha küçük yapılara dönüştüğünü sözlerine ekledi.

‣ Mikroplastikler bulutlarda: Bulut suyunda litre başına 6,7 ila 13,9 tane mikroplastik tespit edildi
‣ ‘Mikroplastikler insan vücudunda genetik bozukluklara yol açıyor’
‣ Yeşil ipuçları: Mikroplastik maruziyetini azaltmanın 7 yolu

‘Kuş yavrularının mide içliklerinde mikroplastiklere rastlandı’

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nüket Sivri, kulak çubuklarının tıpkı diğer plastik ürünler gibi hem insan hem hayvan hem de bitki yani tüm ekosistemi kapsayan tek sağlık bakış açısıyla değerlendirildiğinde olumsuz etkilere sahip ürün olduğunu söyledi.

Kulak çubuğu kullanımının hekimler tarafından da tavsiye edilmediğini hatırlatan Sivri, şöyle devam etti:

“Gerek parçalanmadan bir bütün olarak gerekse de parçalandıktan, kırıldıktan sonra küçük parçalara ayrıldığında tüm canlıları etkiliyor çünkü canlılardan bazıları onları besin olarak algılıyor. Bazıları istemsizce kendi vücutlarına bir parça olarak ilave ediyor veya tutunduruyor ve sonrasında maalesef ölümle sonuçlanabiliyor. Yapılan çalışmalarda özellikle kuşların, çok küçük kırılmış plastik parçaları besin zannederek kendi yavrularına verdikleri saptandı ve yavruların mide içliklerinde de bu parçalara rastlandı.”

‘Belki çevreye atmadığınız tek bir kulak çubuğu, örneğin bir lüfere hayat verecek’

Sivri, mikroplastiklerin besin zinciriyle insanlara kadar ulaştığına dikkati çekerek, “Her biri bir besin zinciri basamağında birbirini etkileyen formlar. O yüzden ‘Bundan hiçbir şey olmaz, bu küçükmüş, ben bunu atsam da fark etmez’ diye düşünmeyelim. Tam tersi vatandaş bilinci ve vatandaş sorumluluğuyla hareket edelim. O tek parça dediğiniz belki de kocaman bir balık popülasyonunu kurtaracak. Belki çevreye atmadığınız tek bir kulak çubuğu, örneğin bir lüfere hayat verecek. Sizin yapacağınız şey, plastiği uygun bir atık bırakma ünitesine bırakmak” ifadelerini kullandı.

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi