[Madene karşı yollarda-2] Direniş son durak: Peri Vadisi’nde maden projelerine izin vermeyeceğiz

Haber: Fırat BULUT

*

BİNGÖL-Kiğı ve Adaklı ilçelerine bağlı Eskikavak, İlbey, Maltepe, Aysaklı ve Mirzikan köylerinde yürütülmesi planlanan madencilik faaliyetlerine karşı Kiğı’da bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, çevreciler ve köylüler maden sahasına yürüyerek doğayı tahrip edecek çalışmaları protesto etti. Birçok vatandaş madencilik faaliyetlerine karşı yapılacak protesto için İstanbul’dan otobüsle 20 saatlik yol katetti.

Sabah saatlerinden itibaren çevre il ve ilçelerden Kiğı’ya gelen yüzlerce kişi konvoy oluşturarak maden sahasının bulunduğu alana hareket etti.

[Madene karşı yollarda-1] Yurttaşlar Peri Vadisi için direniş yolculuğuna başladı

Eylemde yapılan açıklamalarda madenin perde arkasındaki sahibinin bölgede daha önce de kaymakamlık yapmış bir bürokrat olduğu ancak görünürdeki işletmecilerin farklı olduğu belirtildi. Ancak isim belirtilmedi.

Öte yandan bölgede bulunan endemik türlere, yaban yaşamına ve hassas bölgelerin varlığına ve tehlike altında olmasına ilişkin açıklamalarda bulunuldu.  

Peri Vadisi Çevre Platformu çağrısıyla yapılan eyleme TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, BİNÇEVDER, Mirzikan Derneği, yöre dernekleri, HDP, CHP, Saadet Partisi ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Bölgedeki madencilik faaliyetlerine tepki gösterilen eyleme ayrıca Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Eş Genel Başkanları Ahmet Dursun Kahraman ve Fatma Akgün, Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Barış Yıldırım da katıldı.

‘Doğamızı yok etmeyin’

KAYY-DER Eşbaşkanı Ahmet Tüzün’ün açılış konuşmasını yaparak katılımcılara ve imzacı kurumlara teşekkür etmesiyle başlayan maden protestosunda
sivil toplum örgütleri temsilcileri ve siyasiler de konuşma gerçekleştirdi.

Ekolojik kırıma hayır. Sen kar edeceksin, çeri çöpü bize kalacak. Yağma yok”, “Toprağın üstü altından daha değerlidir, doğamızı yok etmeyin” yazılı pankartlar açıldı.

Maden projesine karşı köylülerin açtığı yürütmeyi durdurma ve iptal davasının gönüllü vekilliğini üstelenen Dersim Barosu‘ndan Avukat Barış Yıldırım da ayrıca değerlendirmelerde bulundu, bölgedeki yıkımı anlattı.

‘Bingöl için tarihi gün’

Bingöl’ün tarihi bir gün yaşadığını söyleyen Yıldırım şunları dile getirdi:

“Fırat ekosistemi içerisinde yer alan Bingöl Havzası’nda böyle bir etkinlik ilk defa yapılıyor . Maalesef Peri Vadisi dokuz HES ile yok edildi.”

ÇED Olumlu Kararı‘nın hukuka aykırı olduğunu belirten Yıldırım, kararın derhal iptal edilmesi gerektiğini belirtti.

Yıldırım bölgede yaşayan nesli tükenme tehlikesi altında olan yaban hayvanlarından ve güvence altına alınan bitki türlerinden bahsederek , projenin Türkiye’nin de taraf olduğu Bern Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu söyledi.

Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli Çevre Düzeni Planı’nın 2012’de onaylanarak yürürlüğe girdiğine dikkat çeken Barış Yıldırım, “Planda bulunduğumuz bölge ekolojik öneme sahip olan orman, tarım, mera ve çayırlık alan, kumluk alan, kayalık, taşlık alan olarak tespit edildi. Plan karar ve hükümlerine göre ekolojik öneme sahip alanlarda bu tip madencilik projeleri gerçekleştirilemez” dedi.

‘Projelerinize geçit vermeyeceğiz’

Yıldırım konuşmasının devamında Peri Vadisi’nde yürütülen projeler sebebiyle su kaynaklarının neredeyse yok olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Dersimliler, Munzurlular, Bingöllüler olarak bağırıyoruz: Bu projelerinize geçit vermeyeceğiz!”

Maçoğlu: Daha önce yapılanlara müdahale etseydik, belki…

Maden protestosu eyleminde Dersim Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu da söz alarak değerlendirmelerde bulundu.

Son 30 yılda emperyalizmin, kapitalizmin sadece insan üzerinde değil bütün dünya üzerinde yaban yaşamı ve doğa üzerinde baskısının başladığını belirten Maçoğlu bunun tüketim endeksli politikaların sonucu olduğunu söyledi ve ekledi:

“ÇED’ler, raporlar hukuki şeyler söyleyebilir. Ancak şu köye döndüğünde vicdanı ve yüreği sızlayanlar bu toprağın değerini bilebilir.”

Karadeniz’de yapılanlara müdahale etseydik belki buraya sıra gelmezdi” diyen Maçoğlu son olarak şunları söyledi:

“Eğer biz Zaxo’da, Hakkari’de, Van’da yapılanlara müdahale etseydik belki buraya sıra gelmezdi. Dağların seviyesi derelerin seviyesine indiğinde bütün insanlık yok olacak. Bundan kaynaklı dağlarımıza, köylerimize, yaylalarımıza, bütün yaban yaşama ve en son da insanlara sahip çıkmamız lazım. Yoksa kaybedeceğiz .”

‘Bölge insansızlaştırılmak isteniyor’

CHP Dersim Milletvekili Polat Şaroğlu ise bölgenin insansızlaştırılmak istendiğine dikkat çekerek  “İnsanların yaşam alanlarını yok ederek doğayı yok etmek istiyorlar. Bu sefer başka bir yöntemle bölgeyi insansızlaştırmak istiyorlar.
Buradan Bingöl Dağları’ndan sesleniyoruz: Bu bölgemize doğamıza kirli ellerinizi bulaştırmayın” dedi.

‘AKP ağacı sevmez, doğaya saygısı yok’

Eylemde söz alan HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir ise Cumhur İttifakı’nı şöyle eleştirdi:

 “Bu hükümetin programında insana asla yer yok. Doğaya saygısı yok, olmamıştır, olamaz. AKP ağacı sevmez, AKP yaban hayvanını sevmez. AKP halk tarafından kutsal sayılan mekanları, dağları, dereleri sevmez. Onun varlık nedeni varsa yoksa beşli çeteyi zenginleştirme, yandaşının kalkındırma ve bunun önündeki bütün engellerin üzerinden geçip yok etmektir.”

‘Maden işletmesinin asıl sahibi ilçenin eski kaymakamı’

Maden projesinin yapımını ve iznini verecekleri mücadele ile sonlandıracaklarını söyleyen Aydemir de “Bu madenin arkasında da burada Kaymakamlık yapmış bir bürokrat var. Asıl perde arkasındaki sahibi bu kaymakam ama görünürdeki işletmeciler farklı. İşte AKP – MHP hükümetinin işleyişi tamamen bu. Biz Cumhur İttifakı’nı ilk seçimde bir daha dönmemek üzere sandığa gömeceğiz.” diye konuştu.

Talan projelerine sonuna kadar karşı duracağız’

Maden protestosu için Ankara’dan Bingöl’e gelen TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, Peri Vadisi’ndeki direnişe omuz vermek için burada olduklarını belirterek şunları aktardı:

“Biz bugün buradaki birlikteliği, yaşam alanlarımızı savunmak için geliştirilen bir direniş olarak değerlendiriyoruz. Siyasal iradenin sermayeyle olan işbirliği sonucu yerel kapitalizmi güçlendiren bu tür talan projelerine halkımızla birlikte sonuna kadar karşı duracağız.”

Kılıfına uydurulmuş izin dosyaları ile sürecin nihaileştirildiği şüphemiz var’

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 2. Başkanı Fatma Akgün ise maden sahasının büyük kısmının ekolojik öneme sahip alan olduğunu hatırlatarak ”Yaban hayatını koruma ve geliştirme alanı olarak ilan edilen hassas bölge de 50 metre kadar yakınında. Yine bu bölge için onlarca endemik türden bahsediliyor. Durum bu iken kılıfına uydurulmuş izin dosyaları ile sürecin nihaileştirildiği şüphemiz var” dedi ve ekledi:

“Tüm bu uygunsuzluklara karşı çözümün adresinin ortak mücadele hattı olduğunu ifade ederek; bilim, teknik ve doğadan yana olan tüm çevrelerle dayanışma içinde olacağımızı belirtmek isterim.”

STK ve siyasi parti temsilcilerinin konuşmalarının ardından aralarında, TMMOB – Çevre Mühendisleri Odası, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu’nun da olduğu 100’e yakın sivil toplum kuruluşunun imzasıyla basın açıklaması yapıldı.

‘Proje ve karar hukuka aykırı’

Peri Vadisi Çevre Platformu adına basın metnini okuyan Eskikavak Köy Derneği Başkanı İbrahim Kudiş, madencilik faaliyetlerine tepki göstererek projenin ve ÇED olumlu raporunun hukuka aykırı olduğunu söyledi.

İbrahim Kudiş

Kudiş, çevresel etki değerlendirme sürecinde bölgenin özellikleri ve hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulmadığına dikkat çekerek “Bölgenin kültürel, tarihi, sosyal ve ekonomik konumu, ÇED olumlu raporunda yeterince ortaya konulmamış, yöre halkı bir şirketin çıkarlarına kurban edilmek istenmiştir” ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasında da projenin yol açacağı çevresel zararlara ve bölgenin doğal özelliklerine dikkat çekilerek madencilik faaliyetlerine tepki gösterildi.

‘İzin vermeyeceğiz!’

Bingöl’de son yıllarda ‘yatırım’ adı altında yapılanların bölgenin habitatını olumsuz etkilediğini ifade eden Kudiş, basın açıklamasında son olarak madencilik faaliyetlerinin planlandığı bölgede köylülerin hayallerinin, mezarlarının, anılarının kutsallarının yer aldığı belirtilerek “Hayallerimizi yıkamayacaksınız. Buna asla izin vermeyeceğiz” diyerek şirketin faaliyetleri ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verilmesini ve maden projesinin iptal edilmesini istedi.

Yapılan konuşmalar ve basın açıklaması sonrası davul zurna eşliğinde halaylar çekilerek madencilik faaliyetleri protesto edildi.