Tunus ve Mısır’dan sonra bölgede halkın yönetimlere karşı ayaklandığı ülkelerden biri olan Libya’da hükümet güçlerinin göstericilere müdahaleleri sonucunda bugün en az 34 kişinin öldüğü iddia edildi.
Yeşil Gazete Haber Merkezi halen Libya’da bulunan Türkiyeli bir işçiye ulaştı ve Libya’da neler yaşandığını sordu. El Cezire dahil yabancı basının giremediği, yerli basının da devlet kontrolu altında olduğu ülkede yaşananlar dünya kamuoyuna güvenilir bir şekilde yansımıyor. Bugün gazetelere Beyda’da 14 kişinin öldüğü iddiası yansımış, ancak tam olarak doğrulanamamıştı.
Edindiğimiz bilgiye göre Libya’daki gösteriler Tunus ve Mısır ayaklanmalarıyla birlikte başladı ve önce ev işgalleri yaşandı. Koreli ve Türk firmaların şantiyeleri basıldı, evler işgal edildi, firmalar çalışamaz hale geldi. Ancak bu durum dış basında hiç yer almadı ve başlangıçta işgallere seyirci kalan polis ve asker, durumun bir halk ayaklanması olmadığına kanaat getirince tüm işgal edilen yerleri zorla boşalttı, onlarca insan hapishanelere yerleştirildi ve yağmalanan şirketlere de ya tazminat ödendi ya da sözler verildi.
Bilindiği gibi 17 Şubat günü Libya’da Gazap Günü ilan edilmişti. Bugün yaşanan isyanlarda El Cezire dahil hiçbir yabancı basının giremediği Libya’dan protesto görüntüler ilk kez youtube’da yayınlandı. Videolarda göstericilerin “Kahrolsun Kaddafi, Kahrolsun rejim” yazılı pankartlar taşıdıkları görülüyor.
Aldığımız bilgilere göre hükümet güçleri göstericilerin üzerine ateş açıyor ve Bingazi’de 18, Beyda’da 14, Derne’de 2 ölü olduğu söyleniyor. Hükümet konu hakkında konuşulmasını yasaklamış ve telefonları yurtdışı aramalara kapamış durumda. İnternet erişimi de sınırlı, insanlar ancak kaçak internet üzerinden cep telefonu ile konuşma olanağına sahip.
1996 katliamı
Libya bölgedeki diğer ülkeler gibi uzun yıllardır baskıcı bir rejimin egemenliği altında. Ancak Libya’da aşiret kanunları devletin kanunlarından önce geliyor ve devletin kanunları aşiretlerin kanunlarına saygı ile başlıyor. Aşiretlerin yazılı kanunları olmayınca bu durum demokrasi ile bağdaşmayacak keyfi bir yönetim şeklini alıyor. Üstelik Libya’da bu yönetim şekli iller ve ilçeler arasında farklılıklar gösteriyor.
Libya 41 sene önce bir iktidar değişimine sahne olmuştu. Muammer Kaddafi genç bir subayken yaptığı darbe ile iktidarı ele geçirdi ve Kaddafi diktatörlüğü muhaliflere göz açtırmadı. 1996 yılında 1200 kişi muhalif oldukları için bir gecede kurşuna dizildi. Bu olayın da bugünkü olaylar gibi hükümete yakın olan başkent Trablus’da değil, daha muhalif olan Bingazi ve çevresindeki illerde yaşandığı biliniyor. Halkın özellikle 1996 yılını unutmadığı, ancak çocuklarını kaybeden ailelerin ve aşiretlerin bugüne dek hükümete karşı direnemedikleri söyleniyor.
(Yeşil Gazete)