Leyla ile Mecnun ekibinden Taksim’i kurtarma harekatı

Taksim günbegün elimizden alınıyor. Hükümetin, Büyükşehir Belediyesi’nin itirazlara, çözüm önerilerine, alternatif projelere önem verdiği yok. Leyla ile Mecnun dizisinin oyuncuları da bu noktada devreye girdi ve Taksim Gezi Parkı Derneği’nin “Ayağa Kalk” kampanyası kapsamında hazırladığı kurmaca filmde Taksim ve İstanbul’un yeni çehresi için “Leyla ile Mecnun”vari fikirler öne sürdü.

 

Kurmaca filmde dizi oyuncuları biraraya gelerek Taksim ve İstanbul’la ilgili son dönemde gündeme gelen projeleri dizide canlandırdıkları karakterlere uygun şekilde tartışıyorlar. Dizinin oyuncuları  Ahmet Mümtaz Taylan, Ali Atay, Cengiz Bozkurt, Atilla Şendil, Cihan Ercan ve Şafak Pekdemir’in kendi aralarında gerçekleştirdikleri parodi söyleşiden satırbaşları.

Taksim’e Go Kart Pisti

Söze Mecnun’un babası İskender Bey başlıyor.

İskender (Ahmet Mümtaz Taylan – Mecnun’un Babası) : Taksim Gezi Parkı’na topçu kışlası yapacaklarmış. Benim çocukluğumda da vardı. Ne gerek var abi. Go Kart pisti yapsalar daha iyi olur. Topçu Kışlası çok saçma, mesela AVM olsa daha iyi değil mi?

Tarihi Yarımada’ya Disneyland

Mecnun’un babası İskender Bey hızını alamayıp tarihi yarımada için süper bir fikir ile ortaya çıkıyor…

İskender : Ben diyorum ki bu tarihi yarımadayı da şey yapsalar ya, Disneyland. Ben çocuğu ormana mı götüreyim Disneyland’a mı?

Okmeydanı’na Poligon

Sohbet koyulaştıkça fikirler de çeşitleniyor. Okmeydanı’na da Poligon yapılması karara bağlanıyor ekip tarafından.

Mecnuın giriyor araya derken

Mecnun (Ali Atay): Boğaz’a da beton döksünler. Oradan yürünüp karşıya geçilebilir böylece. Trafiği de çözersiniz hem…

Erdal Bakkal (Cengiz Bozkurt): Boğazı tamamen düzleseler de fena olmaz aslında

İskender: O zaman da gemi problemi çıkıyor ortaya. Gemileri ne yapacaksınız?

Mecnun: Arkadan başka bir kanal açılabilir. Marmara’yı göbekten delsinler mesela…

http://www.youtube.com/watch?v=FGABerzC4lw

Sıra Taksim Anıtı’nda

İskender: O anıtın orda ne işi var abi? Oraya buz pisti yapsalar ya. Beyoğluna da beton döksün, kapatsınlar, insanlar rahat rahat gezsin mis gibi

13 Nisan Cumartesi günü Taksim Gezi Parkı’na

Sohbette sıra sonunda 13 Nisan tarihinde gerçekleşecek 1. Taksim Gezi Parkı Festivali’ne  geliyor. Taksimde ağaçların kesilmesine, Taksim’in talanına bir son verilmesi için 13 Nisan Cumartesi saat 18:00’de Taksim’i, İstanbul’u seven herkes Gezi Parkı’na davet ediliyor.

Endişemiz odur ki Leyla ile Mecnun ekibinin parodi amaçlı sohbeti devlet ve belediye erkanımızın kulağına su kaçırmamış olsun. Hepsi şakadır, kinayedir, yaptıklarınıza anlam verememiş olmanın şaşkınlığıdır. Şimdiden uyaralım da sonradan bir yanlışa daha mahal vermiş olmayalım.

(Yeşil Gazete)

 

 

 

Alper Tolga Akkuş
Alper Tolga Akkuşhttp://acikradyogunlugu.wordpress.com/
Anavarza’da doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirdikten sonra ismi lazım değil uluslararası bir bankada 12 yıl çalıştı. Bedensel engelinin kendisine sağladığı SGK imkanlarını kullanarak 2011 Kasım’ında emekli oldu ve asıl mesleğine kesin dönüş yaptı. Yeşil Gazete’yi yemyeşil yapmak gibi bir görevi kendisine misyon edinmiştir. Adanalıdır, Galatasaraylıdır, Türkiye’de yaşamaktadır ve bu üç mucizeyi allahın kendisine bir lütfu saymaktadır. [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Malatya’daki tarihi taş köprü için yıkma tehdidi: ‘Cinayetle eşdeğer’

Malatya'daki taş köprünün tek ayağının hasar görmesi sonrası yıkılmasının gündeme alınması bölgede tepki çekti. Yurttaşlar köprünün yıkılması yerine korunarak restore edilmesi gerektiğini savunuyor.

Karaburun’da depolamalı güneş enerji santraline tepki: Zeytin ve naranciye ağaçlarımız tehdit altında

Karaburun, Küçükbahçe'de yapılması planlanan depolamalı güneş enerji santrali projesinin 3 Eylül'de yapılacak halkın katılımı toplantısı öncesinde, bölge sakinleri değerli habitatlarını, meralarını, zeytin ve narenciye ağaçlarını göstererek projeyi istemediklerini söyledi.

‘Avrupa’da sıcaklık kaynaklı ölümler 70 yıl içinde üç katına çıkabilir’

Yeni bir araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı 3 derece ile sınırlandırılsa dahi önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 55 bin ek can kaybı meydana gelebilir. Güney Avrupa en büyük risk altında.

Geri dönüşümün davranışsal ekonomisi-2

Türkiye’nin atık yönetim karnesi ciddi anlamda endişe verici. Henüz kendi atıklarımızla ne yapacağımızı yönetemiyorken, Avrupa’nın atıklarının yarısının ülkemize gönderilmesi bu endişeyi daha da derinleştiriyor.

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

EN ÇOK OKUNANLAR