İklim KriziManşetTarım-Gıda

Küresel ısınma Avrupa’nın üzüm bağlarını kuzey bölgelere kaydırıyor

0

İskandinavya yarımadası, uzmanların birinci sınıf şarap ülkesi olarak tanımlayacağı bir bölge olmasa da iklim değişikliğinin daha sıcak ve daha uzun büyüme mevsimlerine neden olması, bu duruma uyarlanmış yeni üzüm çeşitlerinin üretildiği İsveç’te şarapçılık sektörünün gelişmesine yol açtı.

Avrupa‘da hüküm süren kuraklık, artan sıcaklık ve don, beklenmedik fırtınalar gibi diğer aşırı hava olayları, geleneksel bağcılık bölgelerini yöntemlerini yeniden değerlendirmeye zorluyor. İsveç şarapçılığı ise çoğunlukla küçük ölçekli amatörlerden büyüyen hırslı bir sektöre doğru ilerliyor.

AP‘nin aktardığına göre, 14 hektara yayılan üzüm bağlarının çoğunu 10 yıldan kısa süre önce diken İsveç şarapçılığının öncülerinden Kullabergs Vingård bağı ve şaraphanesi, 2022’ye gelindiğinde,  yıllık 30.000’den fazla şişe üretimine ulaştı. Bunların çoğu, Avrupa’dan Japonya‘ya üst düzey restoranlarda bulunabilen ve birçok uluslararası ödül kazanan beyazlar oluşturuyor.

Şirketin yöneticisi; şarap üreticisi ve uzmanı Felix Åhrberg, “Daha geleneksel şarap üreticisi ülkelerdeki üzüm bağlarında sorunlar çıkarken biz ivme kazanıyoruz” diyor.

Aşırı iklim olayları Avrupa’nın şarap endüstrisini değiştiriyor

Üzüm asmaları sıcağa ve kuraklığa tahammül edebilen türler ve Türkiye ile birlikte Avrupa’nın bazı bölgelerinde geleneksel olarak sulamasız üreticilik yapılıyor. Ancak geçen 10 yılda, gezegenin en sıcak yıllarını kaydedildi ve bundan sonrasında da bunun artması bekleniyor. Böylesi dramatik değişiklikler bir yana küçük hava değişimleri bile üzümlerin şeker, asit ve tanen içeriğini değiştirebildiği için şarabın kalitesini değiştirebiliyor. İklim değişikliği, bir zamanlar belirli üzümler için ideal olan bölgeleri üretimden vaz geçmeye kadar götürebilir, çünkü aşırı ısı üzümleri daha hızlı olgunlaştırır, bu da kaliteyi düşürebilecek daha erken hasatlara veya çok uzun süre olgunlaşmaya bırakılırsa daha güçlü, daha az dengeli şaraplara yol açar.

Son yıllarda, Norveç ve Danimarka‘da ve Amerika’nın batısı da dahil, pek çok “soğuk bölgede” ticari üzüm bağları ortaya çıktı; asmalar giderek daha kuzeye dikilmeye başlandı. Biralarıyla ünlü Birleşik Krallık‘ın ürettiği köpüklü şaraplara olan talep nedeniyle önümüzdeki 10 yıl içinde üzüm bağlarının ikiye katlanması bekleniyor.

İsveç Meteoroloji Enstitüsü‘nün verilerine göre ülkenin güneyindeki sıcaklıklar son 30 yılda önceki 30 yıla göre yaklaşık 2 santigrat derece arttı. Ve asmaların büyüme mevsimi de yaklaşık 20 gün uzadı.

Ülkedeki bağların çoğu, 1975’te Almanya’da geliştirilen, daha soğuk iklime uyum sağlayan ve hastalıklara daha dayanıklı Solaris adlı bir üzümü üretiyor.  Kullabergs Vingård’ın yaklaşık 20 kilometre kuzeyindeki Bjäre yarımadasındaki Thora Vingård‘da genç bir Fransız şarap uzmanı ve şarap üreticisi olan Emma Berto, “Solaris, İsveç’teki ulusal üzüm çeşidi gibidir” diyor.

Berto ve arkadaşları, geleneksel şarap yapımını, pestisitlerden kaçınmak, toprak kalitesini iyileştirmek, faydalı böcekleri ve biyoçeşitliliği teşvik etmek için kapsamlı örtü bitkileri kullanmak gibi güncellenmiş çevresel uygulamalarla birleştirmeyi amaçlıyorlar.

Sektörün ‘iyimserliği’, iklimin maliyetleri…

Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü genel müdürü ve Twente Üniversitesi’nde iklim ve afet direnci profesörü olan Maarten van Aalst, İsveç şarap sektöründeki büyüme konusundaki iyimserliği dünya ikliminin ne kadar hızlı değiştiğinin bir göstergesi olarak görüyor. van Aalst, ağustos ayı başlarında tüm İskandinavya’yı vuran,  barajları patlatıp yolları tahrip ederek binlerce kişinin tahliye edilmesine neden olan aşırı yağışlara da dikkat çekiyor.

İsveçli şarapçılar ise ürünlerini dünyaya ulaştırmak için devlet desteği talep ediyor.

İlk asmalarını 20 yıl önce diken şarap üreticisi Göran Amnegård, ürettiği Blaxsta ile en önemli uluslararası ödülleri kazmış ve nadir bulunan “buz şarapları”nı üretmeyi sürdürüyor: “Göran, buzul gölleri ve sık ağaçlıklarla çevrili küçük bağına bakarken, “30-40 yıl önce akla gelmeyen şeylerin burada büyüdüğünü görebiliyorum. Artık buzul gölleri ve sık ağaçlıklar arasında şeftali ve kayısı gibi meyve ağaçları görüyoruz. Ağustosta güzel şeftaliler alıyorum.”

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.