İklim KriziManşet

Kritik CO₂ eşiğini geçmek iklim bilimciler için ne ifade ediyor?

0
Kuzey yarımküredeki santrallerin faal olmadığı ilkbahar başı ile santrallerin atmosfere CO₂ bıraktığı yaz aylarındaki atmosferdeki CO₂ konsantrasyonu karşılaştırması.

Andrea Thompson ve Brian Kahn tarafından Climate Central‘da yayınlanan yazıyı Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Eray Uygur‘un çevirisiyle paylaşıyoruz.

***

Geçtiğimiz hafta dünyamız için son derece önemliydi. Mauna Loa Gözlemevi’nde yapılan ölçümlere göre atmosferdeki karbon dioksit (CO₂) seviyesi milyonda 400 parçacığı aştı ve kuvvetle muhtemeldir ki ömrümüz boyunca tekrar bu seviyenin altına inmeyecek.

İnsanlar atmosferdeki CO₂’in, dünyanın en azından 400.000 yıldır görmediği seviyelere çıkmasına yetecek kadar fosil yakıt yaktılar. Bu, sıcaklıkların artmasına, buzulların erimesine ve okyanuslardaki asit oranının artmasına neden oldu. Dünyanın farklı noktalarında gerçekleşen bazı aşırı hava olayları bu sebeplerden dolayı daha olası ve daha tehlikeli hale geldi ve dünya ısınmaya devam ettikçe bu hava olayları daha da tehlikeli olacak.

Grafik: Climate Central

Grafik: Climate Central

CO₂ yandıktan çok sonra bile atmosferde kaldığına göre, bu, dünyada milyonda 400 parçacık altındaki son günlerimizi geçen hafta yaşadık anlamına geliyor. Bu aynı zamanda, önümüzdeki hafta Paris’te yapılmaya başlanacak iklim görüşmeleri başarılı olsa bile, gezegenimizin dönüşümünün önümüzdeki on yıllar, hatta yüzyıllar boyu süreceği anlamına geliyor.

Bunun dünya için ne anlama geldiğini daha iyi anlamak üzere, önde gelen iklimbilimcilere bu eşiğin aşılması hakkındaki görüşlerini ve bunun kendi araştırmaları üzerindeki etkilerini sorduk. Aşağıda bulacağınız cevaplardan bazıları açıklık getirmek amacıyla ya da uzunluklarından dolayı az miktarda düzenlenmiştir.

CO₂ Seviyesinin Bu Eşiği Aşması Konusunda Ne Düşünüyorsunuz?

Ralph Keeling, Scripps CO₂ Programı Yöneticisi: ‘’Yuvarlak rakamlı bir doğum günü gibi, psikolojik olarak alışmak biraz zaman alacak. CO₂ seviyesinin milyonda sadece 330 parçacık olduğunu anımsayan biri için oldukça büyük bir değişim.’’

Jason Box, Danimarka ve Grönland Jeolojik Araştırmaları’ndan Buz Araştırmacısı: ‘‘Çok endişeliyim çünkü atmosferdeki CO₂ seviyesi en son bu kadar yüksek olduğunda, küresel deniz seviyeleri en az altı metre daha yüksekti. Andrea Dutton ve arkadaşları tarafından, geçmiş sıcak dönemlerde kutuplardaki kütlesel buz örtüsü erimelerine dayalı deniz seviyesi yükselmeleri hakkında yakın zamanda yapılmış çalışmayı inceleyebilirsiniz.’’

Micheal Mann, Penn State Üniversitesi’nden İklimbilimci: ‘‘Üzücü bir kilometre taşı elbette. 1965 yılında doğduğumda CO₂ seviyesi milyonda 320 parçacık dolaylarındaydı. Ömrüm süresince milyonda 80 parçacık artmış olduğunu öğrenmek şok edici.’’

Katharine Hayhoe, Teksas Teknoloji Üniversitesi’nden Atmosfer Bilimci: ‘‘Bir bilim insanı için milyonda 399 parçacık ile 401 parçacık arasındaki fark göz ardı edilebilir. Ama bir insan olarak, milyonda 400 parçacık ve (potansiyel olarak) 1°C eşiğini bu kadar kısa bir sürede aşmak artık başka bir dünyada yaşadığımızı açık bir şekilde ortaya koyuyor. Üniversiteye girdiğim zamanlarda yaşamak için kritik eşik olarak görülen sınırları aştık. Gelecekte bizim için mümkün olabilecek seçenekleri ciddi bir şekilde azalttık. Bir sonraki eşikler olan, milyonda 500 parçacık ve 2°C hedeflerini de birkaç on yıl içerisinde yok etmek istemiyorsak, Paris’te yapacak çok işimiz var.’’

Peter Gleick, Pasifik Enstitüsü Başkanı: ‘’Bir açıdan 400 sayısı, 395 ya da 390’dan çok da farklı değil. Kilometre sayacının sıfırlı bir sayıya gelişini izlemek gibi. Ama bu durum saf sembolizmden çok daha büyük bir anlam taşıyor. Gerçek şu ki, ben doğduğumda atmosferdeki CO₂ seviyesi milyonda 300 parçacık dolaylarındaydı. Bugün, milyonda 400 parçacığın altında yaşayacağımız belki de son gün olacak. Önümüzdeki yüzyılda ya da belki de daha sonra doğan kimse bir daha milyonda 400 parçacığın altını göremeyecek. Bu, çocuklarımız ve gelecek nesiller için ciddi sonuçları olacak derin bir gözlem.’’

Pieter Tans, Ekolojik Sistem Araştırmaları Laboratuarı’ndan Karbon Çevrimi Sera Gazları Grubu Başkanı: ‘’Bunun hakkında ne mi düşünüyorum? Bana göre bu, insanoğlunun doğal sistemlerin kaldıramayacağından fazla miktarlarda kömür, benzin ve doğal gaz yakmaya devam etmesi durumunda CO₂ seviyesinin kaçınılmaz bir şekilde artmaya devam edeceğini gösteriyor.’’

Kuzey yarımküredeki santrallerin faal olmadığı ilkbahar başı ile santrallerin atmosfere CO₂ bıraktığı yaz aylarındaki atmosferdeki CO₂ konsantrasyonu karşılaştırması.

Kuzey yarımküredeki santrallerin faal olmadığı ilkbahar başı ile santrallerin atmosfere CO₂ bıraktığı yaz aylarındaki atmosferdeki CO₂ konsantrasyonu karşılaştırması. Kaynak: NASA

Bu Eşiğe Ulaşmak Sizin İklim Çalışmalarınız İçin Ne Anlam İfade Ediyor?

Ralph Keeling: ‘’Milyonda 400 parçacık iklim için sihirli bir sayı değil, ama bu, iklimbilimcilerin de uzun bir zamandır söyledikleri gibi, dünya tarihinin yeni bir döneminde olduğumuzu güzel bir şekilde sembolize ediyor.’’

Micheal Mann: ‘‘Bu eşiğe ulaşmış olmamız, geçmişteki CO₂ öngörülerinin üst sınırında olduğumuz anlamına geliyor. Atmosferimize yönelik bu tehlikeli gidişatın önüne geçeceksek, bir an önce harekete geçmenin ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Bu ayın sonlarında gerçekleşecek Paris Zirvesi’nde anlamlı bir uluslar arası iklim anlaşmasına yönelik elle tutulur bir ilerleme kaydetmek gerekliliğinin önemini ortaya koyuyor.’’

Peter Gleick: ‘’Benim çalışmalarım su kaynaklarımıza yönelik iklim değişikliği kaynaklı risklere odaklanıyor. İklim değişikliklerinin en önemli etkilerinden bazılarının ve halihazırda deneyimlediğimiz en bariz değişimlerin su kaynakları hakkında olduğunu görüyoruz. İklim değişikliğinin artan etkileri, toplumsal huzursuzluklara ve şiddete de yol açan, su baskınları ve kuraklık gibi ekstrem hidrolojik olaylara sebep oluyor. Örneğin Suriye’deki çatışmaların kuraklık, iklim değişikliği ve su yönetimi ile olan bağlarını ortaya koyan ve Weather, Climate and Society’de (Hava, İklim ve Toplum) yayınlanan bir makale kaleme almıştım.’’

John Church, Tazmanya Üniversitesi’nden Deniz Seviyesi Araştırmacısı: ‘’Okyanuslar, buzullar ve buz örtüleri tamamen dengelerini kaybettiler. Bu yüzden deniz seviyesi yüzyıllar boyunca yükselmeye devam edecek.’’

Kaynak: Climate Central

Kaynak: Climate Central

Sizce Bu Eşiğe Ulaşmamız İklim Değişikliği Hakkında Harekete Geçmemizi Sağlayacak Mı?

Ralph Keeling: ‘’Halihazırda ilgi gösterenlerin daha da motive olmalarını sağlayabilir. Şimdiye kadar ilgi göstermeyenler için ise belki de bu, değişikliğin sürdüğünü anlamaları için bir başlangıç noktası olabilir. ‘Hatırlıyor musunuz? En son ne zaman CO₂ seviyesi milyonda sadece 400 parçacıktı?’ ’’

Jason Box: ‘‘Karbon salımlarının azaltılması konusunda birçok tartışma var ama salımların azaltılması bizi iklimsel bir kaostan kurtaracak milyonda 350 parçacık seviyesinin altına çekmeyecek. Asıl konuşmamız gereken CO₂ seviyesini 350’nin altına nasıl çekeceğimiz. Neyse ki cevap, inanılmaz, gözden kaçmış ve halihazırda var olan bir teknolojide: Ağaçlar. Bu linkte bu konuda yaptığım bazı hesaplamaları inceleyebilirsiniz. ’’

Katharine Hayhoe: ‘‘Böylesi bir eşiği aşmak bir aciliyet duygusu yaratabileceği gibi kolayca umutsuzluk da yaratabilir. Hangisi kazanacak? Bilemiyorum ama umarım birincisi olur.’’

Peter Gleick: ‘‘Evet, bence sağlayacak. Atmosferdeki CO₂ seviyesinin 390 ya da 398 gibi sıradan bir sayı olması ile 400 gibi yuvarlak bir rakam olması arasında bir fark vardır. Yuvarlak rakamlar dikkat ve farkındalığımızı odaklamamıza yardımcı olan kilometre taşları oluştururlar. Gittikçe daha şiddetli bir hal alan hava olaylarının artan sayısıyla beraber, gelişen bilim iklim değişikliğinin aşırı hava olaylarına etkisini ortaya koyuyor. Ve milyonda 400 parçacık gibi CO₂ seviyesi kilometre taşları ile iklim değişikliğini engellemek için ortaya konulan çabaların baskısı artıyor. Dünyanın sonunda harekete geçip geçmeyeceğini ve bunun, artan hızdaki tehlikelerin gezegenimiz ve insanlar üzerindeki etkilerini engellemek için yeterli olup olmayacağını beraber göreceğiz.’’

Pieter Tans: ‘‘Bence karar vericilerin birçoğu elle tutulur bir şekilde harekete geçmenin gerekli olduğu konusunda ikna oldular. Eksik olan, kamuoyunun kararlı bir şekilde harekete geçilmesini talep etmemesi ve hiçbir şey yapmadan duran karar vericileri takip edip baskı altına almamasıdır. Milyonda 400 parçacık kilometre taşı kamuoyunun eğitimi için bir fırsattır.’’

John Church: ‘‘Gerektiği kadar hızlı değil.’’

Julienne Stroeve, Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi’nden Araştırmacı: ‘‘Şüpheli. İklim değişikliği hakkında atılacak her adım paraya dayalı. Üzücü ama dünyada işler şu an böyle yürüyor. CO₂ salımını azaltmak ve yenilenebilir kaynaklara dönmek ekonomik olarak kazançlı olmadığı sürece hiçbir şey değişmez.’’

Eric Rignot, NASA Jet Laboratuarından Antarktik Uzmanı: ‘‘Hayır. Milyonda 400 parçacık kimseye bir şey ifade etmiyor.’’

CO₂’in gezegenin çevresinde nasıl hareket ettiğini gösteren bir animasyon

Yazının İngilizce Orijinali

Yazı: Andrea Thompson ve Brian Kahn

Yeşil Gazete için Çeviri: Eray Uygur

(Yeşil Gazete, Climate Central)

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.