CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Güvenpark’tan başlattığı Adalet Yürüyüşü 25 günlük yürüyüşün ardından İstanbul Maltepe’de yapılan büyük bir mitingle sona erdi.
Kılıçdaroğlu CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanarak Maltepe Cezaevine gönderilmesinin ardından Meclis’te hukuk arayışının sonuç vermediğini öne sürerek yürümeye karar vermişti. 25 gün boyunca yol boyu katılımlarla yürüyüş coşkulu bir şekilde sürmüş, “hak, hukuk, adalet” dışında slogan atılmadığı barışçı bir sivil eylem olarak Türkiye siyasi tarihine geçmişti.
Yürüyüş planlandığı gibi 25. gününde kitlesel bir mitingle sona erdi. Başta HDP olmak üzere çok sayıda siyasi parti, sendika ve STK’nın katılarak destek verdiği miting tarafsız gözlemcilere göre 1 milyon 500 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. CHP dahil hiç bir siyasi parti bayrağının kullanılmadığı mitingde sadece Türk Bayrakları ve Adalet yazılı pankartlar taşındı.
Mitingte bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu 9 Temmuz yeni bir başlangıçtır diye konuşarak bundan sonraki muhalefet hakkında ipuçları verdi. Kılıçdaroğlu konuşmasında 16 Nisan referandum sonuçlarının meşruiyetini kabul etmediklerini de vurguladı.
Kılıçdaroğlu konuşmasında 10 maddelik bir adalet manifetsosunu da okudu:
- 15 Temmuz darbesine açıkça karşı çıkıyoruz ve darbeye karşı çıkan Meclisin rolünü hatırlatıyoruz. Fetullah Gülen Terör Örgütünün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.
- Sivil darbeye dönüşen OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir.
- Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır.
- OHAL mağdurlarının yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir.
- Sırf Hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir.
- Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir.
- OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik “devletin bütün imkânları seferber edilerek” gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gayrimeşrudur.
- Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli ve toplumsal adaletsizliği yeniden üreten eğitim politikaları değiştirilmelidir.
- Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir.
- Barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır. Türkiye yüzünü insan haklarına, hukuk devletine, adalete önem veren milletler ailesine çevirmelidir.
Yeşil Gazete