Türkiye

Kılıçdaroğlu: Haberleri vardı, hazırlanmış sopalar dağıtılıyordu

0

Ankara’da, şehit erin cenazesi sırasında uğradığı saldırı hakkında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Bizim geldiğimizden de haberleri vardı. Olay sırasında önceden hazırlanmış sopalar bile dağıtılıyordu’ dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Ankara’da katıldığı cenaze törenindeki uğradığı linç girişimi hakkında konuştu. Bazı gazetelerin Ankara temsilcilerini makamında kabul eden Kılıçdaroğlu, o gün yaşadıklarını anlattı. “Ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı. Bilinçli olarak mı yaratıldı, onu bilemiyorum. Zaman gösterecek” diyen Kılıçdaroğlu, cenazeye katılacağının önceden bildirildiğini vurguladı, gittikleri evde Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Komutan Yardımcısı, Ankara Emniyet Müdürü’nün de bulunduğunu hatırlattı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından bazı başlıklar şöyle:

Akar’ın konuşmasını çok farklı düşünmek istemiyorum: Konuşurken duymadım. Hulusi Bey, atmosferin etkisi ile mi yoksa başka bir gerekçesi mi vardı bilmiyorum. Oradaki konuşmayı çok farklı düşünmek istemiyorum. Kalabalık var dağılması lazım, onların dağılmasını isteyebilir.

Önceden temas kuruldu: Şehit cenazelerine en çok katılan benim. Bir şehidimiz var. Ona katılmak, aileye taziye dilemek hepimizin ortak görevi. Aile ile gitmeden önce temas kuruldu. Gittiğimde farklı bir tablo vardı, tabloyu gördük. Birden fazla yerde görevlendirilmiş insanlar vardı. Normalde önlemlerin alınması gerekiyordu.

Organize linç girişimi: Dışarıdan çok kişinin geldiği belli. Çünkü küçük bir köy. O kalabalıkların linç girişiminde bulunmak istedikleri belli. Onları görüyordum zaten. Bunlarla ilgili olarak özel bir bilgi gelmedi. Aslında bir terör saldırısı bu. Sıradan, rutin bir protesto olarak düşünmemek lazım. Bu, bir siyasetçiye karşı organize bir linç girişimi

Erdoğan ve Soylu aramadı: (soruya cevap verirken) Hayır, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aramadı. Sayın Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu mesajla üzüntülerini dile getirdiler. Erdoğan’ın özel kalemi, bizim özel kalemi arayarak gelişmeler hakkında bilgi almak istemişler.

Türkiye normalleşmeli: Türkiye’nin normalleşmesini istemeyen siyasetçiler ve başka unsurlar var. Türkiye süratle normalleşmeli. Türkiye, dış politikada üzerinde pazarlık yapılan bir ülke haline geldi. Bu kadar sıkışmış bir Türkiye’nin en azından siyaset olarak ortak tepki vermeye ihtiyacı var. Bunu istemeyen başka siyasetçiler olduğunu, kin, nefret tohumu eken siyasetçiler olduğunu görüyoruz. Geçmişte de Türkiye’ ye zarar verdiler, bugün de zarar vermek için öyle zannediyorum kendilerine yol haritası belirlemişler.

Olay çıkmasın diye özen gösterdik: 81 ilde il başkanlarımız, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve siyasi parti temsilcileriyle açıklama yaptı. Alanda, sokakta bir eylem yapılmasının doğru olmadığını ifade ettik. Provokatörlere fırsat yaratır. İmamoğlu ile toplumu yatıştırması için görüştüm. Olay çıkmasın diye özen gösterdik. Aslında devleti yönetenler de göstermeli. Ama bunun bile farkında değiller. En büyük tehlike bu.

Ayrıştırıyorsa ona İçişleri Bakanı denmez: Onu herkes görüyor, biliyor. Sorun şu; onu İçişleri Bakanı olarak tanımlayalım mı, tanımlamayalım mı? İçişleri Bakanı denen kişi Türkiye’nin huzuru için her türlü önlemi almalı. Bir kişi İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturup toplumu ayrıştırıyorsa ona İçişleri Bakanı denmez. Onu İçişleri Bakanı olarak görmüyoruz. Onun başka görevi var. Koruma sayısının artırılması yönünde talebimiz olmadı. Yeni bir talepte de bulunmayacağım.

Zırhlı aracı iade ettik: Zırhlı aracı iade ettik.. İhtiyaç duymadık. Şartlar bizi bir zırhlı araca binmeye mecbur ederse alırız. Bugün düşündüğümüz bir olay değil. Gerekirse kendi güvenliğimizi kendimiz de sağlayabiliriz.

Aynı köye yine giderim: Diyaloglar iyiyidi. Aileden birisi Mansur Bey’e diğeri de AKP adayına oy verdiğini söyledi. Evlerine gelince evleri taşlanır, yakılır diye paniğe kapılmışlar. Emniyet Genel Müdürü, polisler öyle bir şey olmayacağını söyleyince rahatladılar. Ayrılırken, çocukları Muhammed elimi öptü, ben de yanaklarından öptüm. Gerekirse aynı köye yine giderim. Siyasette rakiplerimizin ayrımcı bir dil kullanmaları, bu ayrımcılık hani gittikçe derinleşen, kini ve öfkeyi besleyen dile dönmüş. Bu dil medya tarafından acımasızca kullanılıyor. Garip bir dünya var karşımızda. Bu dünya var diye biz düşüncelerimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne söylediğimiz, ne yaptığımız belli. CHP’li PKK ile beraber gösteriyorlar.

İşi sadece savcıya bırakmadık: Ben iki kez güvenlik güçlerinin akrep aracına bindim. Bir PKK saldırısı bir de bu saldırı. İkisi arasında bir fark yok. Onlar da terörist bunlar da terörist. Açıkça korumalar olmasa açıkça linç olacak. Bununla ilgili olarak da özel bir araştırma kurduk. Şu anda bizim arkadaşlarımız görüntüleri izliyorlar. Tespitler yapıyorlar. Köyde vatandaşlarla temasa geçtik. İşi sadece savcıya bırakmadık. Kim nedir, ne değildir… Provokatör var, önde olanlar var, arkada olanlar var. Bizim geldiğimizden de haberleri vardı. Olay sırasında hazırlanmış sopalar bile dağıtılıyordu.

Sarıgün tutuklandı, 3 saldırgan serbest

Kemal Kılıçdaroğlu’na linç girişimine ilişkin gözaltına alınan 9 kişiden 3’ü bugün serbest bırakıldı. Yumruk attığı kameralara yansıyan Osman Sarıgün ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Eskişehir Sivrihisar’da gözaltına alınan Sarıgün’ün parti üyesi olduğunu ve kesin ihraç istemiyle İl Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini açıklamıştı.

Gözaltına alınan 5 kişinin de ifade işlemleri Çubuk’ta sürüyor. Görüntülerin incelenmesinin ardından gözaltı sayısının artabileceği ifade edildi.

More in Türkiye

You may also like

Comments

Comments are closed.