Ekolojik YaşamManşet

Karadeniz’i HES çöplüğüne çevirecekler

0

Karadeniz’de bölge halkının tepkisine karşın işletilen 54 hidroelektrik santralı (HES), onay verilen ve inşaat halindeki projelerle birlikte yaklaşık 10 kat artarak 516’ya çıkacak.

HES’lere karşı yürütülen hukuk mücadelesinin dayanağı olan yasanın da yürürlükten kalkmasıyla Karadeniz bölgesi birkaç yıl içinde “HES çöplüğüne” dönüşecek. MHP İstanbul Milletvekili Durmuşali Toprak’ın soru önergesini yanıtlayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Karadeniz Bölgesi’nin inşaat ve projelerle kısa bir süre içerisinde “HES çöplüğüne” dönüşeceğinin sinyalini verdi.

Kurulduğu akarsuyun bulunduğu alandaki ekolojik dengeyi altüst eden HES’ler bölge halkının geçimini sağladığı toprakların susuz kalmasına neden oluyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın resmi verilerine göre Karadeniz Bölgesi’nden şu an 54 HES işletilirken, lisans verilen 115 HES projesi ise inşaat halinde bulunuyor. Mevcut işletilen ve inşaat halinde olan HES’lerin yanı sıra bakanlık tarafından 67 HES projesine de gerekli olan lisanslar verilerek inşaat aşamasına hazır halde bulunuyor. Karadeniz Bölgesi’nde işletilen, inşaat halinde olan ve lisans süreci tamamlanan 236 HES’in yanında Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci tamamlanan 290 HES projesi de bakanlığın gündeminde bulunuyor. Buna göre, Karadeniz’deki mevcut HES’ler ve gündemde olan projelerle HES’lerin toplam sayısı yaklaşık 10 kat artarak 54’ten 516’ya çıkacak.

Mücadeleyi baltalama girişimi

• Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası’nın geçen haziran ayında TBMM’de kabul edilmesiyle birlikte HES’lere karşı başlatılan hukuk mücadelesi de ağır bir darbe almıştı. Yasayla birlikte HES’lere karşı mahkemeler tarafından verilen “yürütmeyi durdurma” ve “iptal” kararlarının dayanağı olan Milli Parklar Yasası yürürlükten kaldırılınca, HES’lere karşı verilen yargı mücadelesinin dayanağı da ortadan kalkmıştı.

• Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da Karadeniz’deki HES projelerinin ÇED sürecinde kapsamlı bir düzenleme ve incelemeden geçtiğini; doğal ve sosyo-ekonomik çevre üzerinde meydana gelebilecek olumsuz etkilerin önlenmesine yönelik çalışmaların bu kapsamda ele alındığını ifade etti.

• Eroğlu, firmalarla imzalanan su kullanım hakkı anlaşmaları çerçevesinde tesis edilen HES projelerinde; yurttaşların mağdur edilmeden, doğanın ve yurttaşların ihtiyaç duyduğu su hakkının teminat altına alındığını savundu. Erdoğlu, “Suyun arta kalan kısmından enerji üretilmesi hedefleniyor. Projelendirmede, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasıyla alakalı gereken hassasiyet gösterilmekte, koruma ve kullanma dengesi gözetilmektedir” dedi.

(Cumhuriyet)

You may also like

Comments

Comments are closed.