Kaos GL, Medyada LGBTİ+’lar raporunu yayınladı: Gazetelerde nasıl var olduğumuzun yanıtı

Kaos GL Derneği, dünden bugüne LGBTİ+’ların medyada nasıl temsil edildiğini incelediği “Medyada LGBTİ+’lar” izleme raporunu yayınladı.

Raporda 1980’lerden bugüne kadar Kaos GL arşivinden seçilen haberler ayrıntılı olarak incelenirken, LGBTİ+’ların haberlerde hangi çerçevelerde ve nasıl yer aldığı da aktarıldı. Raporda, ayrıca nefret söyleminin seneler içindeki seyri ve medya ile siyaset ilişkisi de yer aldı.

LGBTİ+’ların olumsuz temsili arttı

Raporda, 2020 yılında yayınlanan haber sayısında, öncek yıllara göre ciddi bir artış yaşandığı, ancak LGBTİ+’ların olumsuz temsil edildiği, nefret söylemi ve/veya ayrımcı dil içeren metinlerin sayısının arttığı ifade edildi.

2020 yılında yayınlanan haberlere bakıldığında, özellikle İstanbul Sözleşmesi etrafında şekillenen LGBTİ+ karşıtı kampanya ve Diyanet’in LGBTİ+’ları hedef gösteren hutbesinin ardından yaşananların bu artışın sebepleri arasında olduğu belirtildi.

Pandemi sürecinde medyada LGBTİ+ karşıtı kampanyalar yoğunlaşırken, sistematik bir şekilde yürütülen bu karalama kampanyaları hem yaygın medyada hem de yerel medyada geniş yer buldu.

Buna karşılık LGBTİ+ haklarını gözeten yayın organlarının haber sayılarında
yaşanan artış, genel tabloyu değiştiremedi.

Raporda yıllara göre veriler şöyle sıralandı:

  • 2017 – Toplam haber: 2388, Hak haberciliği: 1097, Nefret söylem veya ayrımcılık: 1291
  • 2018 – Toplam haber: 2278, Hak haberciliği: 1148, Nefret söylem veya ayrımcılık:1130
  • 2019 – Toplam haber: 2643, Hak haberciliği: 1150, Nefret söylem veya ayrımcılık: 1493
  • 2020 – Toplam haber: 3459, Hak haberciliği: 1366, Nefret söylem veya ayrımcılık: 2093

Grafik: Kaos GL

‘LGBTİ+ karşıtlığı hem bir hedef hem de amaç’

Raporda bu rakamlarla ilgili şu ifadeler yer aldı:

Senelere göre nefret söylem, ayrımcı dil ve önyargının grafiği incelendiğinde;
2018’den 2020’ye her üç başlıkta da oransal br artış yaşandığı gözleniyor. Bu durum, yazılı basında belli gazetelerin LGBTİ+ karşıtlığını yayın politikasına dönüştürmesi ve sistematk olarak LGBTİ+’ları ve LGBTİ+ örgütlerini hedef göstermesiyle açıklanabilir.

Medyadaki LGBTİ+ karşıtlığı ve düşmanlığı, tesadüf ya da rastlantısal değil. Gerek bu raporda gerekse de diğer izleme faaliyetlerimizde belli dönemlerde kamu otoritelerinin, bakanların, Cumhurbaşkanı’nın ve üst düzey kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef alan açıklamalarına paralel bir şekilde medyada çok hızlı bir şekilde düşmanlaştırma politikalarının devreye sokulduğunu fark ediyoruz.

Medyada bir yandan siyasetçilere ve topluma ‘LGBTİ+’lara karşı olmaları’ mesajı da yer alıyor. LGBTİ+ karşıtı medya, LGBTİ+’lar ve hakları söz konusu olduğunda hem refleksif hem de proaktif br yayıncılığı yayıncılığı el ele yürütüyor. LGBTİ+ karşıtlığı hem bir hedefe hem de amaca dönüşüyor.”

‘Rapor, gazete sayfalarında nasıl var olduğumuzun yanıtı’

Raporu kaleme alan derneğin Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar, raporla ilgili şunları söyledi:

Kendi hikayeni anlatmak hayatına sahip çıkmanın ön koşuluna dönüştüğünde, LGBTİ+’lara, öznesi saklanmış cümlelerdeki gizli özneler olmaktan çıkmak için o cümlelerin nesnesine de, tümlecine de, yüklemine de göz dikmek düşüyor. Özneleşmenin yolu ise, o cümleleri ters yüz edip kendi cümlelerini kurmak ve basının da o cümleleri kuracağı güne kadar, izlemekle kalmayıp dönüştürmek için eylemekten geçiyor.

Hazırladığımız bu raporla; 90’lardan bugüne arşivimizde yer alan gazete kupürleri ve medya izleme çalışmamızda artık çeyrek asra yaklaşan deneyimimizle; bugünün medyasındaki hak ihlallerini anlamak ve geçmişten bugüne süregelen örüntüleri deşifre ederek değiştirme iradesine bir tuğla daha koymak niyetindeyiz.

‘Vardık, varız, varolacağız’ derken, gazete sayfalarında nasıl var olduğumuz sorusuna yanıt olan raporumuzun, LGBTİ+’ların eşitlik ve özgürlük mücadelesine katkı sağlaması umuduyla…”

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.