İstanbul SözleşmesiKadınManşet

Kadınlar dördüncü kez Danıştay’da: İstanbul Sözleşmesi’nden, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz.

0

Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) çağrısıyla dördüncü kez Ankara’da bir araya gelen kadınlar İstanbul Sözleşmesi‘ni yeniden Danıştay’da savunmaya başladılar.

İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesine karşı kadınlar bir arada kadın dayanışmasının önemine dikkat çekiyorlar. Erkekler tarafından öldürülen kadınların isimlerini yüksek sesle söyleyen kadınlar, kadın ve LGBTİ+ örgütleri ve STK’lerin temsilciler ‘dur’ demek için yeniden bir aradalar.

EŞİK tarafından İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle açılan davanın görüşülmeye başlamasını öncesinde kadınlar Danıştay önünde bir basın açıklaması gerçekleştirmek istediler. Ancak kadınların Danıştay bahçesinde basın açıklaması yapmalarına izin verilmedi:

Açıklamada “İstanbul Sözleşmesi’nden bir Cumhurbaşkanı Kararı ile çekilmenin hukuka aykırı olduğunu, kararın yayınlandığı günden bu yana dile getiriyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden hiçbir gerekçe sunmadan çıkıldığını belirten Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılan davaların esastan görüşüldüğü dördüncü duruşma gününde bir kere daha Danıştay’dayız” denildi.

Duruşma gününde hala kendilerine duruşma tarihi tebliğ edilmemiş kadın örgütleri olduğunun belirtildiği açıklamada “Onlarca dosya görüşüldü ama görüşülmeyi bekleyen onlarca dosya daha var. EŞİK Platformu olarak mahkeme başkanından bu konuda açıklama beklediğimizi kamuoyuna ve ilgililere duyuruyoruz” ifadeleri kullanıldı.

“İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” diyen kadınlar şunları aktardı:

“İlk imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi ile medeniyete katkı sunan bu ülkenin yurttaşları olarak gurur duyduk. Şimdi de uluslararası saygınlığa sahip bir ülkenin yurttaşları olarak, yaşama devam etmek isteyenler buradayız. Hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşama geçtiğini gösteren bir karar bekliyoruz.”

Failler, erkeklik indirimi ve kayırma

Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar Gültekin davasında ‘haksız tahrik indirimi’ verilerek ülke çapında büyük tepkilere neden olan karara da değinilen açıklamada şunlar söylendi:

“Cumhurbaşkanı kararı kadınların yaşamına, eşitlik bilincine, demokrasiye, adalete ve eril şiddetle mücadeleye ağır bir darbe indirdi. Hukuksuz kararın yargı erki üzerindeki olumsuz baskısını Pınar Gültekin kararında gördük. Faile yine erkeklik indirimi verildi. Suça yardım ve yataklık edenler kayırıldı. Dava süresince, yaşam hakkı ihlal edilen kadının yaşam tarzı sorgulandı. İstanbul Sözleşmesi hükümlerince ortadan kaldırılması gereken yanlış alışkanlıkların, davanın sürecine egemen olduğu görüldü; sonuç da şiddetle mücadele ilkelerine ve İstanbul Sözleşmesi’ne muhalif, toplum vicdanını yaralayan adaleti öldüren bir karar oldu ne yazık ki!”

‘Şiddetle mücadele şovu’ ve ‘göstermelik TSK değişiklikleri’

Hukuksuz çekilme kararının iptali istemiyle açılan davaların esastan görüşüldüğü duruşmalar sürecine rastlayan Pınar Gültekin kararının, aynı zamanda şiddetle mücadele şovu için yapılan yeni göstermelik TSK değişiklikleri sonrası verilen ilk kararlardan birisi olma özelliğine sahip olduğunun ifade edildiği açıklamada şunlar aktarıldı:

“Eril şiddetle mücadele şiddetin önlenmesi ancak mağdurun korunması, failin etkin kovuşturulması ve şiddeti durdurmak için bütüncül politikalar geliştirilmesiyle mümkün. Sanık Cemal Metin Avcı’ya verilen ödül gibi cezanın ve delil karartan, yardım ve yataklık eden aile üyelerine verilen beraat kararının üst mahkeme süreçlerinde bozularak adaletin sağlanması için tüm kadınların sonuna kadar mücadele edeceğini bir de buradan duyuruyoruz.

Eril şiddetle mücadele için bütüncül politikalar geliştirilmesini gerektiren İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor Danıştay tarafından hukuksuz çekilme kararının iptal edilmesini istiyoruz!”

You may also like

Comments

Comments are closed.