Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) ve Yeşiller Partisi‘nden, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü için İstanbul Taksim‘de düzenlenecek kadın eyleminin Beyoğlu Kaymakamlığı’nca yasaklanmasına yanıt var. EŞİK ve Yeşiller, ‘Yasaklanan meydanlarda şarkı söylemeye devam edeceğiz” dedi.
EŞİK’ten yapılan açıklama özetle şöyle:
Her yıl 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü’nde, 60 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden, kod adları “kelebekler” olan Mirabal kızkardeşlerin dünya kadınlarına miras bıraktığı “kelebek kanatlarımızı” daha güçlü çırpıyoruz.
…Her güne, en az üç kadının katledildiği, bir o kadarın da şüpheli şekilde “öldüğü” haberiyle başlamaya alışmayacağız, bunu kanıksamayacağız. Kadına karşı SAVAŞ ve cinskırım boyutlarına gelen kadın cinayetlerinin, ülke dışında yürütülen savaşlarla aynı yıkıcı, yok edici eril zihniyetten beslendiğinin farkında olarak, her tür savaşa karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
Kadınların salt kadın oldukları için yaşamdan koparılması karşısında sesini çıkarmayan, görevini yapmayan herkes bu büyük savaşın bir parçasıdır. Her bir kadın cinayeti haberinin ardından evinde şiddet riski olan kaç milyon kadın ve çocuğun delik deşik uykularla yaşadığını, şiddetin hayatı nasıl cehenneme çevirdiğini asla unutturmayacağız. Kadına karşı şiddetin düştüğü, kadın cinayetlerinin azaldığını iddia ederek sorumluluktan kaçmaya, kadınların hayatlarını ucuz siyaset malzemesi yapmaya çalışanları açığa çıkarmaya devam edeceğiz.
… 25 Kasım 2022’yi kadınların yüzyıllardır vermiş oldukları mücadelelerle, canlarıyla kazandıkları hakların bir bütün olarak tehlike altında olduğu koşullarda karşılıyoruz. Kışkırtılmış, kamu kaynaklarıyla beslenmiş, kimi temsil ettikleri belirsiz sözüm ona sivil toplum örgütlerinin gerçekleri karartma, eşitliğe, kadınlara ve LGBTİ+ varoluşa karşı bir nefret dalgası örgütleme mitingleriyle neye hizmet etmek istediklerini tüm ülkeye anlatmaya devam edeceğiz.
Haklarımızdan ve hayallerimizden vazgeçmemek üzere mücadele yürütürken, Anayasa’yı uygulamayanlar ve hatta tamamen Anayasa’ya aykırı bir şekilde kadınların haklarını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede tek adamın imzası ile çekilenler önümüze Anayasa değişikliğini dayatsalar da, temel hak ve özgürlüklerimizin referandum ve siyaset malzemesi yapılmasını kabul etmeyeceğiz. Dilimizden silinmesine çalışılan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”ni garanti altına alan yasalara; Anayasa, Medeni Kanun, 6284, İstanbul Sözleşmesi ve diğer temel haklarla ilgili sözleşmelere DOKUNMA, UYGULA demeye devam edeceğiz. DEMOKRATİK, LAİK, BARIŞIN sağlandığı bir ülke için çalışmaktan yorulmayacağız. ”
EŞİK açıklamasında beş acil taleplerini de hatırlattı:
- Eşit yurttaşlık hakkımızı aşındırmaktan vazgeçin
- Kazanılmış haklarımızı tehdit eden söylem ve girişimlere son verin
- Evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz bir yaşam sürme hakkımız için acil eylem planı uygulayın
- Eğitimi eşitlikçi, ayrımcılıktan uzak, bilimsel, laik, parasız hale getirin
- Eşit istihdam, kreş ve işyerinde şiddeti önleme mekanizmaları için etkin politikalar uygulayın.
Yeşiller’den çağrı
Yeşiller Partisi Kadın ve LGBTİ+ Meclisi de herkesi Taksim’e, 25 Kasım eylemine çağırdı.
“… Dik duruşlarından korkarak tutsak aldığınız kadınların mücadelesini sahipleniyor; korkmadığımızı, yılmadığımızı, boyun eğmediğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Mücadelemizi yükselteceğiz; kadınlara, çocuklara, LGBTQİ+’lara yönelik şiddetin önlenmesi için ve şiddetle mücadele edilmesine destek olmak için tasarlanan #İstanbulSözleşmesi’inden vazgeçmeyeceğiz: #İstanbulSözleşmesiYaşatır!
Yeni bir seçim dönemine girerken, ekonomik kırılganlık yaratarak ekonominin bir tür aba altından gösterilen sopaya döndürülmesi yoluyla izlenen politikanın farkındayız. Söz konusu ekonomik politikaların ilk elden kadınları, çocukları vurduğunu; ekonominin bir tür şiddet aracına dönüştürüldüğü görmezden gelmiyoruz. Yaratılan #KadınYoksulluğu’nun, #ÇocukYoksulluğu’nun hesabını sormayı mücadelemizin parçası yapacağız.
İktidarda kalma hırsıyla, korkacağımızı umarak, dün Urfa’da, Diyarbakır’da, Ankara’da, bugün İstanbul’da sivil ölümleri organize eden eril akıl, meydanlara çıktığımızda korkmadığımızı görüyor; aksine kendi yaptıklarıyla kendi korkusunu büyütüyor. Biz meydanlarda oldukça onların korkuları daha da büyüyecek. Öldürülen her bir insanımızın, kadınların, çocukların, LGBTQİ+’ların yasını tutuyoruz; yasımızın yanına öfkemizi katarak mücadelemizi yükseltiyoruz, yükselteceğiz.. Her seçim öncesi patlayan bombaların tesadüf olmadığını biliyoruz. Ölümlerin önüne daha çok ölümle geçilmeyeceğine inanıyor ve koşulsuz şartsız #SavaşaHayır! diyoruz.
Savaşlardan, ekonomik, ekolojik ve sosyal krizlerden çıkışın, gerçek adaletin, ataerkil düzene son vermeden mümkün olmadığını biliyoruz ve ülkemizdeki muhalefetin en önemli özneleri olarak kadınları ve LGBTi+ları saat 19:00’da Taksim’e çağırıyoruz. ”
HDP ve TİP de birer açıklama yayımlayarak, dayanışma ve mücadeleye devam edeceklerini, “bir kişi daha eksilmemek için” 25 Kasım’da sokaklarda olacaklarını açıkladı.