Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne (KCDP) 13 Nisan’da kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek suçlamasıyla açılan fesih davasının ikinci duruşması bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü.
Çeşitli kadın örgütlerinden davaya katılım talepleri reddedilirken Mahkeme davayı 11 Ocak 2023, saat 11.00’a erteledi. Mahkeme, öldürülen kadınların yakınlarının tanıklarına davetiye çıkarılmasına karar verdi.
Nisan’da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne “Aileyi ve toplumu parçalamayı amaçladığı” ve “Cumhurbaşkanına hakaret söylemlerinde bulunduğu” gibi iddialarla İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde fesih davası açılmıştı.
İlk duruşmasında kadınların yalnız bırakmadığı derneğin kapatılması için açılan davanın ikinci duruşmasına da yoğun katılım oldu. Kadın ve LGBTİ+ örgütleri, çeşitli barolardan avukatlar, siyasi parti temsilcileri, İsveç ve Hollanda Konsolosluğu ve PEN’den temsilciler duruşmayı takip etti.
Kadın ve LGBTİ+ örgütlerinden duruşma öncesi çok sayıda destek mesajı paylaşılırken, ‘hukuksuz girişime karşı çıkmak için‘ ve dayanışma için adliye önünde bir araya gelme çağrısı da yapıldı. Sosyal medya üzerinden de birçok destek mesajı paylaşıldı.
Duruşma öncesinde öldürülen kadınların yakınları, kadın örgütleri, siyasi parti üyelerince adliye binası önünde çeşitli açıklamalar yapıldı.
Pınar Gültekin‘in babası Sıddık Gültekin, şunları aktardı:
“Benim kızımı hunharca katlettiler. Sadece bu platform dışında kimse yanımızda olmadı. Platformun kapatılmaması için her şeyi yapacağız.”
Av. Selin Nakıpoğlu, şunları söyledi:
“Kadınları, çocukları erkek şiddetine karşı yıllarca uğraşan Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu’nun kapatılma davasına ilişkin sözümüzü söylemek için buradayız. Ne yaparsanız yapın mücadelemizi engelleyemeyeceksiniz.”
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, şunları söyledi:
“İntihar etti süsü verilen bir kadının, intihar etmediğini, kadın cinayeti olduğunu ortaya çıkarmak ahlaksızlık mı oluyor? Şüpheli kadın ölümlerini aydınlatarak faillerini ortaya çıkaran ve etkin yargılanması için mücadele etmek ahlaksızlık mı? Yoksa bu mücadeleyi engellemek, kadınların sesini kısmak için bu davayı açmak mı ahlaksızlıktır?”
PEN Norveç Proje Koordinatörü Caroline Stockford, şu ifadeleri dile getirdi:
“Ne yazıkki Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Türkiye için bugünlerde çok gerekli. Kadınlara karşı uygulanan şiddet kabul edilmezdir. İstanbul Sözleşmesi ve kadınlar yaşatılsın, bu dernek kapatılmasın.”
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey, şöyle konuştu:
“Adalet Bakanlığının hakimleri kadınları öldürüyor, ülkemizin bürokratları sanatçıları öldürüyor. Ama ne yapılıyor bunun karşılığında? Kamuya zarar verdiği iddia edilen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’miz kapatılmaya çalışılıyor. Biz bu gerici faşist zihniyeti biliyoruz. Biz mücadeleye devam edeceğiz. Onlar bugün var, yarın yoklar.”
Platform yıllardır kadına yönelik şiddetin karşısında kadınların yanında duruyor. Öldürülen 107 kadının ailesinden de platformun fesih davası öncesi ortak bir açıklama yapılmıştı:
“Kadınlar öldürülürken, dövülürken, vurulurken ahlaktan bahsetmeyenlerin şimdi bu bahanelerle derneği susturmaya çalışması boşunadır. Biz o evrensel ahlakı burada bulduk”
Platform biziz, kapatamazsınız’
Nisan 2022’de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan fesih davasının nafakasını ödemediği için tutuklanan ve ardından AKP Kayseri İl Başkanlığı’nın parayı ödemesi üzerine iki gün sonra tahliye edilen Ahmet Eliaçık’ın şikayeti üzerine açıldığı ortaya çıkmıştı.
İlk duruşmanın ardından yüzlerce kadın bu kez derneğin kapatılmaması için meydanlarda bir araya gelmişti.
Davanın 1 Haziran’da görülen ilk duruşmasında 36 baronun davaya müdahillik talebi reddedilmişti. Derneğe öldürülen kadınların ailelerinden yoğun destek gelirken adliye koridorları kapatma davasına karşı bir araya gelen kadınlarla dolmuştu. İkinci duruşmada da aynı yoğunluk yaşandı.
Mahkeme, ilk duruşmada davanın kamu ile dernek arasında olması, davalı derneğin zaten avukatlarının bulunması ve müdahil olma talebinde bulunanların davayla doğrudan ilişkilerinin bulunmaması gerekçesiyle dosyaya sunulan tüm müdahillik taleplerinin reddine karar vermişti.
Mahkeme, davaya konu İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü‘nün 9 Ağustos 2021 tarihli yazısında bahsi geçen soruşturma ve kovuşturma dosyalarının istenmesine karar vererek duruşmayı bugüne ertelemişti.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…